English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Старомодный

Старомодный translate Turkish

207 parallel translation
Не возражаете? Знаешь, старина, мне кажется, что еще до того, как закончится этот впечатляющий старомодный спектакль, кое-кто с этого поимеет.
Biliyor musun, dostum, içimde öyle güçlü bir his var ki sanki biri, gün bitmeden, şu eski moda, ama tesirli sözü "cinayet" kelimesini kullanacak.
Что же еще? ! Вы знаете Максима уже давно, вам знаком этот старомодный тип, он готов умереть за свою честь.
Max'i uzun zamandır tanıyorsunuz, modası geçmiş türdendir o, biliyorsunuz şerefini korumak için ölenlerden ya da onun için öldürenlerden.
Я не говорю, что вы убили Мариота, но у вас был веский старомодный мотив.
Marriott'u öldürdünüz diyemem. Ama yapabilirdiniz. İyi ve modası geçmiş bir sebepten ötürü.
Простой, старомодный сумасшедший дом,... а не этот противный ужас.
Eski tip, sade bir deli hastanesi olsun o ürpertici korku yuvası değil.
Лично я предпочел бы старомодный белый.
Şahsen, eski moda beyazı tercih ederdim.
Сержант Уэлч, который имеет несколько старомодный подход к уголовным расследованиям... был достаточно сообразительным и днем оставил здесь этот небольшой микрофон. и первую часть мы слышали в офисе, внизу.
çavuş Welch, soruşturmayı demode yöntemlerle yürütüyordu.... ama altkattan konuşmaların ilk kısmını dinlemek için... bu mikrofonu bu akşam buraya koymayı akıl etti.
Наверное, я старомодный.
Belki ben eski kafalıyım.
О тебе – нелепый, старомодный, лопоухий, кривобокий "маленький цезарь"...
- Senden bahsediyorum seni tuhaf eski kafalı, komik kulaklı, yamuk suratlı küçük Sezar!
Потому, что ты - тоже старомодный.
Çünkü sen de eski modasın.
Вы старомодный парень, МакКой.
Çok eski kafalısın.
Мы сделаем старомодный звонок из этого места, чтобы ты нашел человека на том конце трубки
Buradan bazı eski stil telefon konuşmaları yapacağız. Telefonun öbür ucundaki adamı belirle ve ona hayatı burnundan getir.
Одет в старомодный пиджак... с кожаными вставками на плечах и локтях.
Oldukça eski moda bir ceket giyiyordu. Omuzlarında ve dirseklerde deri yamalar vardı.
Он старомодный.
Eski kafalıdır.
Правда, Тоно - шеф и старомодный человек, такой, каким является Кен подчинится кодексу чести требующему, чтобы Тоно был убит мечом.
Tono tabii ki, bir oyabun ve eski kafalı biriyse, ki Ken de kesinlikle öyle o zaman onur bir oyabun'un kılıçla öldürülebileceğini söyler.
Отец немного старомодный, правда? Нет.
Babam biraz kendi dünyasında yaşıyor, değil mi?
Мы проходим сквозь старомодный сигнал тревоги.
Eski tarz bir imdat çağrısı alıyoruz.
Но он немножко старомодный, как ты думаешь?
Biraz modası geçmiş sanki, öyle değil mi?
" наю, звучит как старомодный клуб дл € ортопедов, но в последние дни € разговорила с € понскими американцами, которые говор € т, что наша волна преступлений напоминает о тайной группе воров-ниндз €, котора € когда-то действовала в японии.
Biliyorum acayip bir kulüp ismi gibi geliyor kulağa fakat birçok Amerikalı Japonlarla konuştum... Geçtiğimiz günlerdeki suç dalgamız gizli Ninja hırsız takımını hatırlatıyor daha önce Japonya'da görülenlerden.
Это старомодный взгляд на различие полов... это не значит, что между ними нет настоящих различий.
Cinsleri değerlendirmek için kullanılan çok eski tarz bir yaklaşımdır. Aralarında hiç fark yok demek değil elbet.
- Старомодный.
- Bayat.
- Слишком старомодный весельчак.
Bayat türden.
Старомодный семьянин правил железной рукой.
Modası geçmiş aile adamı. Demir bir elle hüküm sürdü.
У него всегда был такой старомодный взгляд кинозвезды...
Her zaman eski tarz film yıldızları gibi bir görünüşü vardı..
Может, я старомодный, но вот что я скажу :
Belki de eski kafalıyım.
Ты невероятно классно ласкаешь волосами, и никто не лижет палец как... Но я старомодный, Линг.
Ama ben eski kafalıyım, Ling.
Миранда уже представляла как этот старомодный мужчина будет смотреться на ее модном диване. - Держи.
Miranda yıllanmış bir adamın modern kanepesinde nasıl görüneceğini merak etmeye başladı.
Не пойму, то ли ты старомодный, то ли параноик, то ли чертов засранец.
Çünkü eski kafalı mısın, paranoyak mı yoksa sadece alçağın biri mi bilemiyorum.
Но я анахронист, поэтому можно сказать, что я старомодный человек.
Fakat ben bir Anakronistim, bu yüzden sanırım ben de demode biri sayılabilirim. Öyle değil mi Ruby?
Да, он не плохой, просто старомодный.
Evet, kötü değil, eski kafalı.
Пиджак, что вы надели... -... по-моему, он немного старомодный.
Bence üstünüzdeki ceket biraz fazla resmi kaçtı.
Теперь, может я только старомодный коп, но я не буду препятствовать.
Belki eski kafalı bir polisim ama inançla iş yapmam.
Что ж, можно попробовать старомодный способ.
Eski usulü deneyebiliriz.
- Старомодный путь. Я купил его.
- Eski moda bir yöntemle.
Да станет это старомодный кусок американщины твоей гробницей навеки.
Bırakalım bu mısır kokulu roman sonsuza kadar mezarın olsun.
Хороший старомодный удар в секунду решает все проблемы.
Güzel bir yumruk her şeyi hallediyor.
Он старомодный робот-однолюб.
O, çok sadık, tek gemili bir robot.
Какой старомодный вопрос.
Aslında... nostalji hissediyorum.
Старомодный способ знакомиться.
Biraz tozlanmis bir asilma giris cümlesi.
Вид у него был старомодный, будто у него десять детей, и он читает им сказки.
Eski moda... görünüyordu... sanki uyku vakti yatağına tırmanan bir sürü çocuğu varmış gibi.
Но они немного старомодны, немного отстали от жизни.
Ama eski kafalıdırlar ve topluluk fikirleri nispeten sınırlıdır.
Может показаться, что мы банальны и старомодны, но мы всё друг другу рассказываем.
Modası geçmiş gibi görülebilir ama birbirimize herşeyi anlatırız.
Эти твои басни о том, что твои идеалы старомодны, и все остальные небылицы, и это при том, что ты вытворяла прошлым летом.
Ya bütün yaz sürdürdüğün, bu modası geçmiş tavırların zırvaların ve daha kötüsü bütün bunlara sıkı sıkı sarılman?
Вы, молодые люди, так старомодны!
Siz gençler ne kadar eski modasınız!
Гум, вы очаровательно старомодны но именно за это я вас и обожаю.
Hum, sen gerçekten geri kafalı bir Avrupalısın... ama senin bayıldığım yanın da bu.
При всём уважении, они здесь все слишком старомодны.
Tüm saygımla, buradakiler çok eski kafalı.
Вы не так старомодны, как делали вид.
Hiç de öyle göründüğün gibi eski kafalı değilmişsin.
Его имя выскочило из моей памяти я только хотел сказать, что там есть одно или два слова, которые слегка старомодны.
İsmi bir anda aklımdan gitti. Söylemek istediğim şey, bir ya da iki kelimedışı var, sadece çok yakınlarda.
¬ аши трубы слишком старомодны?
Borularınız modası geçmişmi görünüyor?
Эти разговоры о дисциплине и тренировках были так старомодны..
Bütün o disiplin ve talim konuşması eskimiş artık.
Его взгляды на пациентов и постельный режим немного старомодны.
Profesörün kusuruna bakmayın. Hastalar ve yatak istirahati konusunda biraz eski kafalıdır.
Потому что эти парни были старомодны.
Çünkü eski topraklar bir şeye çok önem verirlerdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]