English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Творить

Творить translate Turkish

529 parallel translation
"Мы не можем творить чудеса".
Toplantıda yine aynı şeyi söylediler : "Mucizeler yaratamayız."
Сила убивать столь же упоительна, как и сила творить.
İyi ki cinayette bir sanat sayılabilir. Öldürme gücü en azından yaratma gücü kadar tatmin edici.
Не принимай меня за сумасшедшего. Я думаю головой, а не ногами. Я не собираюсь творить зло.
Kötü bir niyetim yok ama daha iyiye gitmek adına hiçbir umut olmaksızın dilenciler gibi yaşamak için gelmedik buraya!
Иногда откровенность способна творить настоящие чудеса.
Ve sanırım bunu yapman için şimdi bir şansın var.
У него есть способность творить.
Yaratma kabiliyeti vardır.
У него есть замечательная машина, способная творить чудеса, и её отобрал человек которого он считал примитивным.
Her türlü mucizeye yetebilecek yetenekleri olan, muhteşem bir makinesı var, ve bu makine, onun ilkel dediği birisi tarafından elinden alınıyor.
Вообразите, что он будет творить в нормальной среде.
Serbest ve normal bir ortamda neler yapabilir, düşünsenize.
Что? Творить чудеса для таких задниц?
Sizin gibi iki tane kıçı kırık için mucize yaratır mıyım sanıyorsunuz?
Ты должен творить добро.
Refahı yaratmalısın.
Война - это последний способ творить.
Savaş, akla yatkın en son yaratıcı eylemdir.
Один человек способен творить историю, если направит пулю в нужную сторону.
Doğru yere sıkıldığında bir tek kurşun bile dünyayı değiştirmeye yetebilir.
Вы думаете, мы дети? Думаете, вы можете творить, что пожелаете, совершая преступления ради развлечения?
Zevkine davranabileceğinizi ve her şeyi yapacağınızı mı sanıyorsunuz?
Нечего воображать, что вы можете творить тут всё, что вздумается.
Gülmesen iyi edersin. Hissedeceğin şey elim değil ayağım olacak.
Что вы у себя на родине при желании могли творить чудеса.
Kendi ana yurdunuzda, mucizeler yaratabilirsiniz.
Просто хотел сказать, что иногда любовь способна творить чудеса.
Aşk bazen mucize bile yaratıyor diyordum, o kadar.
Не беспокойтесь, я устроюсь. Я ведь, могу творить чудеса, если нужно.
Endişelenmeyin, ben rahat ederim.
Открыли вертеп, чтоб зло творить!
Ama siz onu Hırsız yuvasına çevirdiniz
Блага творить ты не сможешь без денег,
Bu parayla yapabileceklerini düşün
Очевидно, что было бы очень удобно творить историю, если бы существовала необходимость борьбы в случае удачного стечения обстоятельств.
"'Yalnizca basarinin garanti oldugu mücadelelere dahil olsaydik, tarih yazmak daha kolay olurdu.'Bu toplumu tamamen yok etmek için,
Я могу сделать так, что ты снова будешь творить.
Sana yaratma gücünü verebilirim. Seni önemli biri yapacağım.
У хороших бодибилдеров, такое же мышление, как у скульптора, который начинает творить.
"Daha çok üçgenliğe ve omuza ihtiyacım var" böylece ebatları doğrularsınız. Yani yapılması gereken egzersiz ve ve üçgenleri belirginleştirme.
Я не умею творить чудеса.
Mucize yaratamam.
Желание творить, а также талант безусловно, отличало раннего человека от диких животных которым не было дано познать этого дара...
Bu ihtiyaç, bu yetenek, ilk insanı hayvanlardan ayırdı, hayvanlar bu yeteneği anlayamazdı.
Мы не хотим творить несправедливость лишь только потому, что м-р. Ганди злоупотреблял нашим существующим законодательством.
Sırf Bay Gandi mevcut yasaları çiğnedi diye adaletsizlik yapamazdık.
Наступает моё время, время творить!
Ben sadece zaman ayırırım ve yaratıcı olurum.
Мы полагаем, что изменить состояние Зелига... можно при помощи... некоторых экспериментальных препаратов... применение которых рисковано, но способно творить чудеса.
Zelig'in durumunu ancak deney aşamasındaki... ilaçların değiştirebileceğine inanıyoruz... Bu yöntem hernekadar... riskli olsa da, mucizeler yarattığı da bilinen bir gerçektir.
Твой отец может творить чудеса.
Baban büyü yapabilir.
А, может быть, вам творить добрые дела в Париже?
Neden Paris'te yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmiyorsun?
Он может творить в свободное время.
Boş zamanlarında yaratıcı olabilir.
Я начинаю верить, что этот человек способен творить чудеса!
Bu adamın mucizeler yaratabileceğine inanmaya başladım.
Он работает в шоу. Иди смотри шоу, а я пойду творить историю... 5 секунд до выхода в эфир. Это призрак будущего Рождества.
Şova dahil o, önümüzdeki Noel'in hayaleti olarak.
Дело не в стремлении творить, Джордж, а в том, чтобы мыслить свободно.
Konu sanatçılar değil, George ; hür düşünenler.
Послушай, люди свободны творить любую хрень, какую захотят.
Bak, insanlar canları ne isterse yapmakta özgürdür.
Снова творить!
Yazarın dönüşü!
Но вам неведомо, что означает творить.
Bir şeyler yaratmanın ne demek olduğunu bilmiyorsun.
Творить жизнь. Чувствовать её под сердцем.
Bir hayat yaratmanın içinde büyüdüğünü hissetmenin ne demek olduğunu bilmiyorsun.
Я только хотел творить добро, быть хорошим.
Sadece doğruyu anlatmak istedim. İyi biri olmak istedim.
Но в конце дня, когда я смотрю в зеркало, я оказываюсь перед фактом, что толком и не знаю, как творить добро.
Fakat günün sonunda aynaya baktığımda,... gerçekte iyi insan olmayı bilmediğim gerçeğiyle yüzleşmek zorundayım.
Вообще-то говоря, довольно мерзкое было место, насквозь пропахшее запахами добродетели, полное молитвенного шепота, коленопреклонённых мамаш, нытья новорожденных младенцев и дураков всех возрастов одержимых неодолимой тягой творить добро.
Lafın gelişi izbe bir mekanda, ahlakın kokuşmaya başladığını, yozlaştığını hissedebilirsin. Dizlerinin üzerinde, kendini sessizce dua etmeye adamış analar, yeni doğmuş zırlayan bebekler genci ya da yaşlısı demeden bu, budala insanlar, sanki iyilik yapmaya mecburlar.
Кто-то из них хочет выйти наружу и повеселится, кто-то хочет горевать или быть счастливым, или творить что-то. Или просто потанцевать.
Ve bazıları dışarı çıkmak ve vahşi olmak istiyorlar, ve bazıları üzgün, mutlu, yaratıcı olmak ya da dansa gitmek istiyorlar.
И они чувствуют свободу творить любое зло, всё, что пожелают.
Bu yüzden her kötülüğü yapmakta özgür olduklarını sanıyorlar.
Они все пронумерованы, чтобы можно было вести учет, так как наряду с тем, что инсулин может творить чудеса, он также может и нести смерть.
Takip edilebilsin diye hepsi numaralı. Mucizeler yarattığı gibi öldürücü de olabiliyor.
Моя воля должна творить насилие над их.
Onlara karşı benim şiddetim.
Я верю, что мой муж пытался творить добро, но он шел не тем путем.
İnanıyorum ki kocam iyi bir şey yapmaya çalışıyordu. Ama yanlış yollardan.
Ну, я хочу творить добро.
Şey, iyi bir şey yapmak istiyorum.
... хочу творить добро, чтобы, после моей смерти, он стал лучше, чем был.
Arkadaşım için iyi bir şey yapmak istiyorum bu dünyayı bulduğum vaziyetinden daha iyi bir şekilde terk etmek istiyorum.
В наши дни можно творить удивитель - ные вещи при помощи аэрографа.
- Airbrush'la harikalar yaratıyorlar bu günlerde.
Вы можете творить усилием воли.
Sadece isteğinle bir şeylerin olmasını sağlayabiliyorsun.
Ибо жезлом сим ты будешь творить знамения.
İşte onunla.. .. mucizelerimi gerçekleştireceksin.
И без сомнений убить его, если он начнет творить зло.
Böyle düşündüğüne sevindim, Mimar Mosby.
И будешь творить благо всю жизнь?
- Ne dediğini anlıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]