English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Торопилась

Торопилась translate Turkish

106 parallel translation
Она торопилась.
Acele ediyordu.
Я бы не торопилась так на этот счет.
Acele etmesen iyi olur.
Я так торопилась.
Aceleyle çıktım.
Торопилась я.
Çok acele ettim.
— Ты сегодня не торопилась.
- Bu sabah pek acele etmemişsin.
Я хочу, чтобы ты не торопилась и решила, что для тебя лучше.
İstediğin kadar düşünüp... kendin için en iyi kararı vermeni istiyorum.
Я торопилась на операцию.
Apandisitimi aldıracaktım.
Похоже, не так уж она торопилась
Pek aceleyle çıkmışa benzemiyor.
- Элейн торопилась.
- Elaine'in biraz acelesi vardı.
ќна торопилась на работу!
- İşe gidiyor.
Ты всегда торопилась.
Daima zamanının önündeydin.
Я бы не торопилась.
İma ettim.
Помнишь, что случилось с девочкой, которая.. ... торопилась все попробовать?
Yani, şu küçük kıza ne olduğunu hatırlıyor musun hani çok fazla ve çabucak denemeye çalışan?
Поскольку очень торопилась бросить меня в лесу. Ладно, давай сюда.
Çünkü beni yine sap gibi ortada bırakmak için acele ediyordun.
- Ты не слишком торопилась.
Buraya geImen çok uzun sürdü.
Ты должно быть действительно торопилась сюда... чтобы сделать кофе.
Dükkana girip kahve hazırlamak için çok acelen vardı galiba.
Было поздно. Я торопилась к себе. Работала целый день.
Geç olmuştu, bir an önce eve dönmeye çalışıyordum, uzun süre çalışmıştım.
Я торопилась.
Acelem vardı.
Торопилась.
Acelen vardı.
- И я бы не торопилась заявлять о невиновности Клер Ринато, не зная всех фактов.
Tüm kanıtları görmeden Claire Rinato'nun masumiyetinden o kadar emin olma.
- Она так торопилась выбраться из болот, что забыла позвонить Майклу.
- Sulak alanları terk etme telaşından... Michael'ı aramayı unuttu.
Я заметил, что ты не торопилась сообщить ей, что у нее Чарг Штраус и ей осталось всего пара лет жизни.
Churg-Strauss sendromu olduğunu sen de söyleyemedin.
Нора! А я так торопилась!
Geciktiğim için çok özür dilerim.
Тогда я немного торопилась.
İlkinde aceleyle baktım.
Возможно, если у неё был выход на чёрный рынок, и она торопилась...
Acelesi varsa ve sadece karaborsa malı bulabilmişse olabilir.
Моя сестра очень торопилась, оставляя тебя здесь.
Kardeşim seni burada bırakırken büyük bir acele içindeydi.
Она тоже торопилась, уходя?
Büyük bir acele içinde mi gitti?
Ты так торопилась удрать до окончания титров, что...
Bütün kartların kaybolmadan önce başını suya daldırıp aramaya başlasan iyi olur, sen...
Кроме того, я не вижу, чтобы ты особо торопилась оставить Виктора.
Ayrıca Victor'u postalama konusunda bir telaşını da görmedim.
Похоже, она торопилась.
Aceleyle çıkmış olmalı.
Но она не очень туда торопилась ".
Ama oraya ulaşmak için de acele etmiyor gibiydi.
- Ты определенно не торопилась
- Baya geciktin.
Я просто хочу, чтобы ты не слишком торопилась повзрослеть.
Sadece büyümek için bu kadar acele etmemeni dilerdim.
Зачем я так торопилась?
Neden bu kadar acele ettim ki?
Я просто слишком торопилась перейти к последней главе.
Son bölüme geçmek için acele ediyordum.
Теперь я начинаю думать, что пошла под венец не с тем парнем. Потому что я торопилась, и хотела поскорее всё изменить. И именно поэтому ты сейчас слушаешь это дурацкое сообщение.
Acele edip her şeyi değiştirmek isterken, o koridorda yanlış adamla yürüdüğümü düşündürüyor ve eve geldiğinde bu yüzden bu ilginç mesajı alacaksın ve geldiğinde bu sebepten beni evde bulacaksın.
Я просто... я немного торопилась.
Biraz acele ettim.
Ты не торопилась.
Vaktini boşa harcıyorsun.
Она торопилась, родилась раньше срока, пошла раньше, заговорила раньше.
Acelesi vardı erken doğdu erken yürüdü erken konuştu.
Сепиде, помнишь, она так торопилась уехать, как будто ей было неприятно здесь оставаться.
Onu utandırmış olabilir mi? Dün sabah gitmek için ısrar etti, sanki bir şeyler canını sıkıyordu.
Теперь понятно, почему она так торопилась уехать.
Bu yüzden dönmek için çok hevesliydi.
Я так торопилась собрать Харрисона, что забыла свои документы для самолета, и теперь еду за ними домой.
Harrison'ı hazırlarken aceleyle kimliğimi unutmuşum. Eve dönüyorum.
Теперь я говорю, чтобы ты не торопилась.
Şimdi de ağırdan almanı söylüyorum.
Нет. Я не торопилась.
Hayır, acele etmedim.
Красотка, которая куда-то торопилась.
Çok çekiciydi ve oldukça telaşlıydı.
ты не торопилась!
- Muhteşem.
Сказал, но она торопилась.
# Sanki bir şiirden fırlamış gibi # #
- Я торопилась.
- Acelem vardı.
Она торопилась и срезала дорогу, пройдя между кустами крыжовника.
Chuck'la olan randevusuna yetişmek üzere koşmaya başladı. Çok acelesi vardı, bektaşi üzümlerinin arasından geçen kestirmeyi kullandı.
чтобы она не торопилась.
Adın Sunohara'ydı, değil mi? Ne oldu? Ekmek almaya mı geldin?
Она очень торопилась, он так сказал.
Büyük bir aceleyle gittiğini söylüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]