English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Тревора

Тревора translate Turkish

178 parallel translation
Мистер Шанаваз лечился у своего врача от полученных порезов но после уже был в состоянии опознать Тревора когда того поймала и арестовала полиция.
Bay Shahnawaz yaralandığı için doktoru tarafından tedavi edildi ama polis tarafından göz altına alınıp tutuklandıktan sonra Trevor'ı teşhis etti.
- Ну, я привёз Тревора.
- Trevor'ı getirdim.
- В смысле, этого Тревора? Ага.
- Bu Trevor'ı mı demek istiyorsun?
Привёз Тревора для оценки?
Kafam karıştı Harry. Trevor'ı buraya, kalması için mi getirdin?
Гарри, Тревора направили по телефону, не так ли?
Harry, Trevor için telefonla başvuru yapılmıştı, değil mi?
- Терри не ждали. - Тревора!
- Terry'nin gelmesi beklenmiyormuş.
Клер не сомневалась, что найдёт некоего Тревора в Берлине.
Claire, Trevor adlı adamı Berlin'de bulacağına emindi.
Её беспокоило не то, найдёт ли она Тревора МакФи, а то, что она будет делать, когда найдёт его.
Trevor McPhee'yi bulup bulamayacağını dert etmiyordu. Onu bulduğunda ne yapacağını dert ediyordu.
- Нет, Тревора.
Trevor'un arkadaşıyım.
найти и защитить Тревора. И у неё была одна зацепка.
Trevor'u aramak ve bulmak.
Он путешествует с документами на имя Тревора МакФи.
Bu adam Trevor McPhee'nin kimliğiyle seyahat ediyor.
Иногда Клер казалось, что она придумала это лицо, Тревора МакФи, наделила его чертами человека, которым сама могла бы стать.
Claire zaman zaman bu yüzü, Trevor McPhee'yi kendisinin icat ettiğini düşünmüş olmalı. Birlikte olabileceğini düşündüğü bir adamın hayalini bu yüze yansıtmış olabileceğini.
То есть Тревора?
Yani... Trevor'un mu?
Если бы она поехала на северо-запад, то встретила бы Тревора.
Hâlbuki kuzeybatıya gitseydi Trevor'u bulabilirdi.
Этого смышлёного парня, Бёрта, наняли боссы опаловой шахты, выследить Тревора МакФи.
Burt adlı bu ödül avcısı çok yetenekliydi. Bu nedenle Trevor McPhee'yi bulması için opal şirketleri tarafından kiralanmıştı.
- Проверь Тревора.
- Niye Trevor'a bakmıyorsun, ben de geliyorum. - Niye?
Видишь ли, Сиэтл - последняя остановка сэра Тревора в его прощальном туре.
Seattle, Sör Trevor'ın veda turnesinin son durağı.
Фрейзер, может Роз и не знакомо имя сэра Тревора но уверен, ей понравится спектакль.
- Hayır Frasier. Roz, Sör Trevor'ı tanımıyor ama oyunu çok beğeneceğine eminim.
Вообще-то, после спектакля мы устраиваем небольшой ужин в Ла Шантус для сэра Тревора.
Oyundan sonra La Chanteuse'de Sör Trevor şerefine yemek veriyoruz.
"Первоклассная игра сэра Тревора Айнсли в Слезах Моряка... характеризует его как..."
Sör Trevor Ainsley'nin "Denizcinin Gözyaşları" ndaki başarısı... onun tek kelimeyle mükemmel, falan filan.
Мне приятно, что ты хочешь отблагодарить Тревора- -
Trevor'a iyiliğinin karşılığını vermeye çalışmanıza..
- Нет, я - учитель Тревора.
Trevor'ın öğretmeniyim.
Водить Тревора на футбол?
Trevor'ı maçlara götürmesi için mi?
Откуда ты знаешь, что, побив тебя, он не примется за Тревора?
Bir dahaki sefer senden sonra Trevor'ı dövmeyeceğini ne biliyorsun?
Что ты сможешь сделать, чтобы защитить Тревора?
Trevor'a olmasını nasıl önleyeceğini söyle.
Слушай, а ты Тревора сегодня не видела?
Bu gece Trevor'ı gördün mü?
- Я видел, что вы сделали с рукой Тревора.
- Trevor'ın koluna yaptığını gördüm.
Тревора нет в его комнате.
Trevor odasında yok.
Конечно, синепёрый тунец выглядел особенно хорошо вчера на рыбном рынке, поэтому мы могли бы начать с довольно пряного сашими, которое очень хорошо подойдет к салату из рукколы и кончиков спаржи, который так удачно является коронным блюдом Тревора,
Tabi dün markette ton balıkları oldukça iyi görünüyordu. Yani güzel baharatlı bir Sashimi'yle açılış yapabiliriz, yanında kuşkonmaz ve roka salatası çok iyi giderdi. Ki bu Trevor'un şaheseridir.
надутый от образованности пузырь вроде Тревора... или интеллектуальная секс-машина, вроде меня?
Trevor gibi çok bilgili ukala birini mi... yoksa benim gibi cahil bir seks makinesini mi?
После отъезда Тревора в Нью Хейвен, даже не вспоминай, что я готовила.
Trevor New Haven'a dönünce yemek yapabildiğimi unutmanı istiyorum.
Сегодня, глядя на Тревора и Дон, я вдруг подумала, что они просто идеальные.
Bu akşam Trevor'la Dawn'a baktım da... birbirlerini ne kadar... iyi tamamlıyorlar.
- А что насчёт Тревора?
- Trevor'a ne olmuş?
- Осторожно. Мы раздавим Тревора.
Dikkat et, Trevor'u eziyoruz.
О, жидкость от зажигалки - как у Дяди Тревора!
Çakmak gazı. Trevor amcanın kullandığı gibi!
Это тебя надо уволить, а не Тревора.
RSB anlaşmasını senin bitirmen gerekiyordu, Trevor'un değil.
Тревора уволили, и ты прыгаешь с моста тоже?
Trevor işten çıkarıldı diye, sen de onunla birlikte köprüden mi atladın?
"Свадьба Тревора и Аманды"
TREVOR VE AMANDA'NIN DÜĞÜNÜ
Ты же знаешь, что я сделаю все для Тревора.
Trevor için her şeyi yapacağımı biliyorsun, değil mi?
Я не могу объяснить. Но обещаю, что у Тревора все будет хорошо.
Bunu açıklayamam ama Trevor'un iyi olduğuna seni temin ederim.
Не очень хорошая идея, вы не знаете Тревора. %
Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Trevor'u tanımazsınız.
Я знаю про тебя и Тревора.
Trevor'la senden haberim vardı.
Ты знаешь Тревора, он мягкий как чай.
Trevor'ı bilirsin, zayıftı.
У Тревора другие планы.
- Ah, hayır, Trevor başka planları var.
- И под словом "нас" я имею в виду себя и Тревора.
Yani biz derken, Trevor'la ikimizi kastettim.
Во время твоего шоу "Удерживая Тревора"? ! У нас едва хватает времени на проблемы одного человека!
Demek istediğim burada Trevor Holden şovdayken sadece bir kişinin problemleri için vaktimiz var.
У Тревора тоже есть способность.
Trevor'ın da bir yeteneği var.
Не злись, но я пригласила Тревора из того списка, который у тебя был.
Kızma ama Trevor'ın numarasını sendeki listeden aldım.
- Пап, смотри, я выигрываю у Тревора.
- Baba, bak Trevor'u yeniyorum.
И, скажем прямо, никакую форму Тревора Линдена.
... ve kesinlikle Trevor Linden yanılmıştı.
А, Тревора.
- Trevor!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]