Ударов translate Turkish
760 parallel translation
скорее умрем от ударов и позволим еще.
Sana bizim gibi adi kölelerin dayaktan öleceğini ve diğerlerinin de dayak yemesine sebep olabileceğini söylemiştim.
... от ударов молнии и прочей чуши. Страхуясь от ерунды, мы бы разорились. Верно, дорогой?
Düşünebilecekleri tüm sigortaları yaptırırsak, ödemekten meteliksiz kalırız değil mi tatlım?
- Ага. Значит, надо считать количество ударов?
Yani vuruş sayısını saymak zorundasınız.
Пощёчин и ударов видел я На белом свете, что на что угодно Теперь готов на зло ему.
... öyle silleler yedim ki dünyadan, öyle canıma tak dedi ki,... ne olsa yaparım bu dünyaya karşı.
Не хочу получать ударов по самолюбию.
Çünkü kibirim. ... müsaade etmiyor!
Не избежать ни им, ни нам ударов.
Epeyce bir vuruşacağız galiba, değerli efendimiz.
Забавно, потому что тот удар был больнее всех других его ударов.
Bu çok tuhaf, çünkü dünyada hiçbir şey bana vurmasından çok canımı yakmadı.
У бедняжки Сантины пульс 30 ударов в секунду.
Ve Santina halanın nabzı 30 saniyede bir atıyor.
Твои тычки страшнее ударов.
Ufacık dokunuşların bile bana yumruk gibi geliyor.
Да уж, ему нелегко, более сорока миллионов ударов в год.
Tam bir yaylım ateşi üreticisi. Yılda 40 milyondan fazla atış yapar.
Сердцебиение учащается, уже 8 ударов в минуту.
Kalp atışları hızlanıyor. Dakikada sekiz atış.
Предпочитаю смерть от их ударов, чем долгий век без нежности твоей.
Sevginden yoksun geç ölmektense. hayatımı sona erdirsin kinleri. daha iyi.
Наши щиты выдержат несколько ударов, но без реактора вещества - антивещества у нас нет шансов.
Kalkanlar bir kaç geçişe dayanır ama şansımız yok.
От мелких ударов мы перейдём к полному, всеобъемлющему разрушению!
Bir yıkım boyutunda olacak!
Много ударов и ушибов.
Birçok darbe ve ezik var.
- Девушки вышли из машины, бросили его на землю, раздели его, изнасиловали и оставили бесчувственным от ударов в живот.
Kızlar arabadan çıktılar onu yere çaldılar ve soydular üzerinde tepindiler ve karnına vurdukları tekmelerle onu bayılttılar.
Другого счастьяв жизни мне не надо. Коль ты падешь не от моих ударов, то вечно будут мне являться духи моей жены и маленьких детей.
Benden başkasının kılıcıyla can verecek olursan karımla çocuklarımın hayaletleri bırakmaz peşimi.
Я думаю, вы заслуживаете шесть ударов.
Sanırım cezanı yuvarlak hesap güzelce altı yapacağım.
- Для прослушивания ударов сердца на стетоскопе?
Dikizli ajans gazinosu mu?
медленное бормотание, истекающее, капля за каплей, почти неотличимое от ударов твоего сердца.
Sessizlik duvarındaki kılcal bir çatlak kalp atışlarından neredeyse ayırt edemediğin her damlada unutulan bir mırıltı.
Здесь лицо Энн еще сильнее искажено в агонии... от боли нанесенных ударов.
Devamındaki pozda Anne daha fazla acı çekiyormuş gibi. Şüphesiz çektiği acılar için olmalı.
Я не буду наносить подлых ударов.
Ben ucuz numaralar yapmam.
Никаких ударов ниже пояса и головой.
Kuralları biliyorsunuz. Belden aşağı vurmak yok. Kafa atmak yok.
Аполло наносит ряд ударов.
Ve rakibi sınıf dışı bir sert sağ atıyor.
Серия ударов!
Rocky onu ipe dayadı.
Рокки пропускает пару ударов.
İşte Rocky yine köşede.
Черт, от этих ударов просто глохнешь.
Sarsıntı senin lanet ciğerlerindeki havayı boşaltır.
Мой пульс - 60 ударов в минуту.
Nabzım da normal, altmışta.
Они формировались из больших камней за годы ударов, трения, шлифования и эрозии, производимых отчасти Луной и Солнцем.
Yüzyıllar boyunca büyük kayalardan ufalanarak bu hale geldiler. Uzaklardaki Güneş ve Ay'ın etkisi ile erozyona uğradılar.
- Сколько ударов розгами?
- Sopayla kaç kez vuruluyor?
Полагаю, он имел в виду, что ты должен показать мужество быть готовым принять удар, несколько ударов, показать что ты не ударишь в ответ, но и не отвернёшься от следующего удара.
Galiba " Cesur ve darbe almaya hazır olursan, saldırıyla cevap vermez ama pes de etmezsin.
Д-р Флетчер и Леонард Зелиг... несколько ударов с Бобби Джонсом на поле для гольфа м-ра Херста.
Dr. Fletcher ve Leonard Zelig... Bobby Jones'la beraber Bay Hearst'ün golf sahasında atış yapıyorlar.
Ты же сказал - после одного-двух ударов, так, Джейкоб?
İkiyi vurduğunda demiştin, değil mi Jacob?
У маленьких птиц сердце бьётся почти 600 ударов в минуту.
Küçük kuşlarda kalp, dakikada, yaklaşık 600 kez atar.
Друзья не наносят ударов в спину.
Böyle demeyi bırak. Arkadaşlar birbirlerini arkadan bıçaklamazlar.
Встретимся здесь через тысячу ударов сердца лазурной птицы.
Çançiçeklerinin kalpleri 500'er kez attığında burada buluşuyoruz.
Я слажал около 4-х ударов.
Dört atış peşinden geldim.
Доигрался? 25 ударов.
Tamam, senin için 25.
Говори. Или 25 ударов плеткой.
Umarım önemli bir şeydir, yoksa 25 kırbaç yersin.
У нас больше сердечных приступов, ударов и простатита.
Daha çok kalp krizi geçirir, prostat belasına daha çok yakalanırız.
В кегельбане выбивают все больше очков, а в гольфе используют все меньше ударов.
Bowling ortalamaları yükseldi. Mini golf puanları düştü.
Двенадцать ударов, и единственный Хоум-ран в Серии и они говорят, что он хотел проиграть?
12 vuruş, turnuvanın tek tam tur koşusu da onun. Buna rağmen kaybetmeye çalıştığını söylediler.
- Сдавайся, предел - 6 ударов.
- Vazgeç baba, burada 6 vuruş limiti var.
Возле Великого освободителя, последняя лунка, по 8 ударов.
Son delik "Büyük Azad Eden" in yanında olacak ( The Great Emancipator ( "Büyük Azad Eden" ) : Abraham Lincoln )
Слишком много змеиных ударов.
Boksör dayağı yemiş gibi.
Толкайте. Сильнее. Для более быстрых и мощных ударов необходимо расслабление.
Gevşeme bir esastır daha hızlı ve daha güçlü yumruk atmak için.
Ну, старый изменник, поглядим, как много ударов ты выдержишь.
Yaşlı hain, görelim bakalım kaç pozisyona dayanacaksın!
Мне уже понадобилось на шесть ударов меньше, чтобы пройти поле.
Şimdiden oyunumda altı vuruşu çıkardım.
Государь, я здесь пред вами. Ударов нам не избежать, мой Норфолк!
Norfolk, kapışma zamanı geldi, değil mi?
- М-р Спок, скорость ударов?
- Mr. Spock, bu akımların hızı nedir.
- Десять ударов, не меньше.
- On.