English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ У ] / Узнал

Узнал translate Turkish

11,340 parallel translation
Ваша задача - выяснить, как Талибан узнал о нем.
Görevimiz Taliban'ın bu sevkiyattan nasıl haberinin olduğunu öğrenmek.
Ну, все что я узнал это то, что Пол не был героем.
Tek öğrendiğim Paul'un kahraman olmadığıydı.
Еще я узнал, что вы один из последних, кто видел Карла Элайаса живым.
Ayrıca sağken Carl Elias'ı gören son kişilerden birinin sen olduğunu da biliyorum.
Я показал это Уоррену вне эфира он проходил подготовку по криптографии, и он не узнал его.
Yayından sonra Warren'a gösterdim. Kriptografi eğitimi almış ama tanımlayamadı.
Я не вижу тебя, но я узнал твоё поведение.
Seni göremiyorum ama hareketlerinden seni tanıdım.
Мистер Риз... Боюсь, я узнал это голос.
Bay Reese, korkarım o sesin kime ait olduğunu biliyorum.
Мой муж узнал, где его друг хранит... то, что тебе нужно, и он отправился туда прямо сейчас.
Kocam arkadaşının o şeyleri nerede tuttuğunu buldu. İstediğin o malzemeleri, şimdi de oraya doğru gidiyor.
Я нанял его в качестве проводника, но... Я узнал, что он лгал мне.
Onu rehberim olarak tuttum... ama bana yalan söylediğini ve
Так что, я навёл справки и узнал, что рецепт изменился.
Bu yüzden biraz araştırdım. Ve yeni bir tarif uygulandığını öğrendim.
Но тебе понравится услышать то, что я узнал от этого британского фрукта, Фарадея, от моего человека из отдела кредитования ценными бумагами.
Tahvil bölümündeki çalışanım İngiliz kırıtık Farraday'den işittiğime bayılacaksın.
Кто-то узнал о нашей позиции.
Birisi bizim pozisyonu öğrenmiş.
Я с огромным облегчением узнал, что вы живы.
Zarar görmediğinizden dolayı çok mutlu oldum.
Кто может сказать мне, как я это узнал?
- Bunu nasıl bildiğimi kim bana söyleyebilir?
Я копнул немного глубже и узнал кое-что о Уитни Фрост.
Biraz araştırma yaptım, Whitney Frost hakkında bir şeyler öğrendim.
Скажи мне, что ты узнал.
Öğrendiklerini anlat bana.
Мне любопытно, как он узнал, что я работаю в твоей команде.
Sizinle çalıştığımı nereden biliyor acaba?
Он так и не узнал.
Hiç öğrenmedi.
Когда я был ребенком, я узнал о сексе во время эпидемии СПИДа.
Ben çocukken, seksi AIDS krizi sırasında öğrendim.
Да-да. Я тебя узнал.
Öyle olduğunu biliyorum.
Откуда ты узнал, как это делать?
Bunu yapmayı nereden öğrendin?
Как ты узнал, что Берт - мой источник?
Kaynağımın Burt olduğunu nereden bildin?
Как ты узнал про Mundia Tel.?
Mundia Tel'i nasıl bildin?
Ладно, похоже я узнал ( а ) тебя.
Dersinizi almış gibisiniz.
Я уже узнал по синтаксису.
Cümle kurgusundan anladım zaten.
Я узнал, что вы переправляете беженцев.
Yetimler için kaçış planı yaptığını bana söylediler.
Но когда узнал... я осознал, что я сделал.
Ama öğrendiğimde ne yaptığımın farkına vardım.
Вы знаете, что я совершал сделки после попадания в первую башню, до того, как мы узнали, что это теракт, до того, как я узнал, что мои коллеги погибнут.
Ben o işlemleri İIk Kule vurulduktan sonra, terör saldırı olduğunu ve tüm ortaklarımın öldüğünü öğrenmeden önce yaptım.
Мистер Стерн познакомился с отцом девушки, узнал о её тяжёлом состоянии здоровья, у него была возможность спасти её жизнь, и он ей воспользовался.
Bay Stearn genç bayanın babasıyla tanıştı ümitsiz sağlık sorununu öğrendi hastanın hayatını kurtaracak kaynaklara sahipti ve harekete geçti.
Я узнал, как охотиться, отслеживать, и стрелять из седла.
Avlanmayı, iz sürmeyi ve at üstünden ateş etmeyi iyi öğrendim.
Мистер Мэддокс узнал, что его партнёр снабжает армию продуктами через холдинговую компанию, что не очень соответствовало его пацифистским убеждениям.
Bay Maddox, ortağının orduya yiyecek içecek tedarik ettiğini öğrendi. Ki bu da onun barışçı kişiliğine aykırıydı.
Сам узнал только на этой неделе.
Ben de bu hafta öğrendim.
Он не узнал голос, но, возможно, знает ее в лицо.
Sesini tanımamış olabilir ama belki de yüzünü biliyordur.
Он что не узнал твой голос?
Sesini tanımadı mı yani?
Как ты узнал, что я в городе?
Şehirde olduğumu nereden bildin?
- Постарайтесь, чтобы не узнал.
- O zaman öğrenmediğinden emin ol.
Нет, конечно. Я узнал это, наблюдая за другими браками.
Diğer evlilikleri gözlemleyerek öğrendim.
Как ты узнал о том здании РПСУ?
YTÖE hedefini nereden aldınız?
Но как ты узнал, что это была ГИДРА?
Ama gelenin Hydra olduğunu nasıl bilebiliyorsun?
Я узнал про вашего Пола Марлока.
- Paul Marlock'u araştırdım.
Невозможно прятать тигра столько времени, чтобы о нём никто не узнал.
- 6 yıl önceden bahsediyor. O kadar zamandır bir kaplanı kimse öğrenmeden saklı tutamazsın.
С того момента, как Улей попал на наш радар, ты внезапно узнал, где это найти и прибрать к рукам, пока наше бедственное положение отвлекло вас на базу Малика.
Hive radarımızda belirdiği zaman aniden bunu nerede bulacağını bilir oldun ve ele geçirmeye karar verdin. Ta ki yardım çağrımız sizi Malick'in üssüne yönlendirene kadar. Aynen öyle.
Я хочу чтоб весь мир узнал какой ты есть на самом деле.
Bütün dünyanın senin gerçekten kim olduğunu bilmesini istiyorum.
Когда ты впервые узнал об убийстве Шарлотту, куда отправился твой разум?
Um, Charlotte'ın öldürüldüğünü, ilk defa duyduğunda, aklın nereye gitti, ilk ne düşündün?
И чтобы совершенно никто не узнал, что ты нам помогал, ты наденешь вот это.
Kimsenin senin soygunla bağını anlamamasını garantilemek için de bunu takacaksın.
Как ты узнал про тело?
Cesedi nereden biliyorsun?
Так ты узнал об этом месте, да?
Burayı bu sayede öğrendin, değil mi?
Откуда ты узнал, где я?
Burada olduğumu nereden bildin?
Откуда этот человек узнал о том месте?
Yoldan geçen o adam bataklığı nereden bilebilir?
Как ты узнал, что я здесь?
Neden burada olduğumu biliyor musun?
Как ты узнал, что я здесь?
- Burada olduğumu nereden anladın?
Я узнал вас.
Simanızı hatırladım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]