Узнать translate Turkish
21,065 parallel translation
Ты не хочешь узнать, жуко-люд ли он?
Eğer bir böcek adamsa bilmek istemez misin?
Мы бы хотели узнать, что ты нашел.
Ne bulduğunu bilmek isteriz.
Но я все еще должен был узнать наверняка.
Yine de emin olmam gerekiyordu.
Узнать, сможет ли она ее вылечить.
Kendisini tedavi ettirebilmek için.
Я тоже хочу узнать, кто, что и почему.
Ben de en az senin kadar kim, neyi, neden yaptı diye merak ediyorum Alfred.
Я хотел узнать, каково это.
Nasıl bir his olduğunu öğrenmek istedim.
За моим другом ты ступай, чтоб правду скрытую узнать.
Öğrenmek için sakladığın gerçeği, nereye giderse arkadaşım, takip et onu.
Ты хотел узнать о двух телах, что нашли сегодня утром.
Bu sabah bulunan iki ceset hakkında bilgi almak istiyorsun.
Мы должны получше узнать друг друга.
Birbirimizi tanımaya zamanımız olmadı henüz.
Надо узнать, почему.
Sebebini öğrenmeliyiz. Çalışma odamda olacağım ben.
Алхимия – старший жрец Савитара и черпает свои силы из камня, который он использует, чтобы создать мета-людей, так что выяснив, что это за штука, мы можем узнать, как остановить его.
Pekala, Alchemy Savitar'ın başrahibi ve güçlerini meta yaratmak için kullandığı taştan alıyor, yani düşündüm de, o şeyin ne olduğunu bulabilirsek belki de onu durdurmanın bir yolunu da bulabiliriz.
Есть только один способ узнать.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
Но я не собираюсь позволить Елене проснуться чтобы узнать, что ты убил её лучшего друга.
Ama Elena'nın en iyi arkadaşını öldürdüğünü öğrenmesi için uyanmasına müsade edemem
Но никто не побеспокоился узнать, чего же я хочу.
Ama kimse zahmet edip de bana ne istediğimi sormuyor.
здорово узнать что есть лазейка в этом соглашении о вечной службе. сделаем это.
İşin iyi tarafı,... bu ebedi kulluk anlaşmasında bir esneklik payı olduğunu öğrendiğim iyi oldu. O halde,... yapalım şu işi.
Ну, мы могли бы узнать больше если бы она не только обувь тут оставила.
Ayakkabı dışında bir şey bıraksaydı daha fazla şey öğrenebilirdik.
Нет, потому что я смогла узнать серийный номер, так что, по крайней мере, я знаю кто купил его.
Çünkü seri numarasını öğrendim. Yani telefonu kimin aldığını biliyoruz.
Хочешь узнать больше о психиатрии?
Eminim öyledir. Psikiyatriyle ilgili yeni şeyler mi öğreniyorsun?
Я хочу узнать, где мое место в этом мире.
Dünyadaki yerimi öğrenmem gerek.
Ну, я видела улыбающихся женщин на столах и мне захотелось узнать почему они такие счастливые.
Masaların üstündeki insanların yüzlerinin neden güldüğünü öğrenmek istedim.
Ден работает в Wobble, чтобы узнать, как модератор смог вытянуть оба видео.
Dan, Wobble'dakilerle birlikte hangi moderatörün iki videoyu da izlediğini görmek için adres takibi yapıyor.
- Получше узнать друг друга.
- İnciğini cinciğini öğrenmek için.
Единственный способ узнать наверняка - пробраться на следующую сходку.
Ama emin olmanın tek yolu bir dahaki olayda seni içeri sokmak.
Узнать настоящего Люцифера.
Gerçek Lucifer'ı tanımak.
Так ты пытаешься узнать, как не быть придурком?
Yani sen de şapşallığı bırakmaya çalışıyorsun.
Люди нанимают меня, чтобы узнать, не продают ли их работники секреты.
ArGe departmanlarında çalışanların bilgi satıp satmayacağını öğrenmek için beni tutuyorlar.
Подумал, ты захочешь узнать, сообщили о нелегальной вечеринке в Люксе.
Lux'da verilen yasa dışı bir partiyle ilgili arama geldiğini haber vereyim dedim.
Мне ещё столько много нужно о вас узнать.
Siz çocuklarla ilgili bilmem gereken çok şey var.
Может быть, но я собираюсь узнать.
Belki belki de değil ama bunu öğreneceğim.
Подумала, что вы захотите узнать последние результаты подсчета голосов.
Belki bilmek istersin yeni sonuçlar açıklandı.
Кроули, можно, блин, просто узнать новости? Без спектакля?
Crowley drama yapmada şu habere geçebilir miyiz?
Теперь я знаю, что такое борьба, и ты тоже должен узнать.
Savaşmanın nasıl hissettirdiğini biliyorum ve bunu seninde hissetmeni istiyorum.
Так давай я помогу тебе узнать наверняка.
O zaman seni ikna edeyim.
Чтобы мы смогли узнать друг друга.
Birbirimizi tanımak için.
Не часто удаётся так быстро столько узнать.
Ne sıklıkla bu kadar fazla şeyi, bu kadar çabuk öğreniyorsun?
- Подожди. Меня послали узнать, есть ли у тебя какие-либо ограничения по меню.
Beslenmeyle ilgili kısıtlamaların var mı öğrenmem lazım.
Подумала, ты захочешь узнать, что твоего шурина только что привезли.
Kayınbiraderinin gözaltına alındığını bilmek istersin diye düşündüm.
Да, но как бы Алексу узнать, что...
Evet de Alex olduğunu nereden biliyorsun ki?
Пора узнать.
Cevabını öğreneceğiz.
Я узнаю как он работает, загружу в него и попытаюсь узнать что ему известно.
Nasıl çalıştığını çözeceğim ve onu bilinçli yapmak için kullanıp neler bildiğini öğreneceğim.
Мы должны узнать кто входит в здание и выходит из него, и когда, что у них за протоколы безопасности.
Bu binaya kimin girip çıktığını ve güvenlik protokolünü öğrenmeliyiz.
Хочешь узнать, какой был самый худший момент в моей жизни?
Hayatımdaki en kötü an neydi bilmek ister misin?
Нашёл кое-что странное в моём контракте и хочу узнать почему меня уволили.
Sözleşmemde garip bir şey buldum ve neden kovulduğumu öğrenmek istiyorum.
Я просто стараюсь узнать настоящую тебя.
Sadece gerçek seni tanımaya çalışıyorum.
Хочешь узнать что-нибудь о платье.
Evet, gelinlik hakkında bir şeyler bilmek istiyorsun.
- Есть только один способ узнать.
Öğrenmenin tek yolu var.
Я хочу узнать, что случилось после получения вакцины.
Tedaviyi aldıktan sonra olanlar hakkında detayları dinlemek istiyorum.
Что вы хотите узнать?
Ne bilmek istiyorsun?
Можно узнать кто?
- Kim olduğunu sorabilir miyim?
Хотите узнать, как работает?
Nasıl çalıştığını görmek ister misiniz?
Все потому, что ты "должен был узнать ее."
Çünkü "onu tanımak zorundaydın."