English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Х ] / Храбрость

Храбрость translate Turkish

479 parallel translation
- Храбрость...
Cesaretim!
Что заставляет флаг веять над волнами? Храбрость.
Bayrağı gönderde dalgalandıran nedir?
Храбрость!
Cesaret!
А храбрость для Трусливого Льва?
Korkak Aslan'a söz verdiğin cesaret?
Ты перепутал храбрость с мудростью.
Cesaretle aklı, birbirine karıştırıyorsun.
И так, властью, данной мне, награждаю тебя за мужество, за храбрость, проявленные в борьбе с злыми феями, и вручаю тебе Большой Крест.
Bir madalya. Bu nedenle kötü kalpli cadılara karşı, gösterdiğin övgüye değer davranış olağanüstü kahramanlık ve yiğitlikten dolayı sana Üçlü Haçı takıyorum.
Прочтите, что написано на медали : храбрость.
Bak madalyamda ne yazıyor : "Cesaret".
Знаешь, я знаю, это нехорошо, но я буду вспоминать, как ты звал на помощь, пока не открыл в себе храбрость.
Doğru değil, biliyorum ama cesaretini bulmadan önceki imdat çağrılarını özleyeceğim.
Мистер Каделл остался с больной ногой за свою храбрость на войне.
Savaşta bacağından vurulabilecek kadar cesareti var. Elbisenizin kolu yemeğin içinde Bay Philip.
Нет, это никакая не храбрость.
Hayır, hiç de cesur değilim.
Всадить в другого пулю - храбрость?
Bir adama kurşun yağdırmak mertlik mi olacak sence?
- Храбрость?
- Mertlik bu mu?
Никакая это не храбрость.
Bir adamı vurmak mertlik değildir!
Это не храбрость, а глупость.
Dediğin şey imkansız!
Oхотится на беглых самураев - храбрость, а убивать разбойников - глупость? !
Bir samurayı bile saklanarak öldürebilirsin, haydutların bundan farkı ne?
Его храбрость воодушевляла команду, как мясо и мука в том случае, если их потребляют в меру.
Tehlikelerden hoşlanmamasına rağmen cesaretiyle, geminin ekmek ve su gibi vazgeçilmez elemanlarından biriydi.
Во-первых, поощрение... - за храбрость, проявленную...
İlk olarak cesaret için Ordu Tüzüğünden...
Ты проявлял храбрость перед врагом.
Sen düşman karşısında cesaretini gösterdin oğlum. Şimdi de aynısını kendi askerlerin önünde göster.
Храбрость и безрассудство часто путают.
Cesaret ve çılgınlık genelde yanlış anlaşılır.
Где будут их храбрость и гордый дух?
Nerede kaldı o gururlu ruhların cesaretleri?
Добавь храбрость к своим вновь обретённым достоинствам.
Yeni bulduğun değerlere cesareti de ekle.
изобретательность, храбрость, жертвенность.
Zeka, cesaret, özveri.
" Все думали, что у них есть храбрость, потому и ронины избегали ворот дворца.
Herkes, karakterlerinin sağlam olduğunu düşünüyordu bu yüzden de roninler şimdiye dek kapılarına dayanmadı.
Нет, храбрость состоит в том, чтобы остаться рядом с природой, которую не волнуют наши несчастья.
- Hayır. Asıl cesaret, hiçbir felaketimizi umursamayan doğaya yakın kalmaktadır.
Со своей стороны, я ценю силу духа, храбрость и преданность Бен Миди своим идеалам.
Ben kendi şahsıma, Ben M'Hidi'nin moral gücünü cesaretini ve ideallerine bağlılığını takdir ediyorum.
Мы проверили вас на храбрость, и вы не испугались.
Cesaretiniz test edildi ve başarısız olmadınız.
Мы должны проверить храбрость друг друга, а затем...
Önce birbirimizin cesaretini test edelim ve sonra...
Другие поймут, что храбрость выгодна.
Diğerleri cesaretin faydasını anlar.
Теперь хотим увидеть вашу храбрость и силу воли.
Şimdi de senden cesaretini ve irade gücünü göstermeni istiyoruz.
Маленький Человек был небольшим, но его храбрость была огромна.
Küçük Adam küçüktü, ama cesareti dev gibiydi.
Это не означает, что для того, чтобы стоять перед полицейской дубинкой, не нужна храбрость.
Bu, polis copu karşısında atlayacak cesaret örneği değildir.
Люди подобрее находят в этом бешеную храбрость.
Bazıları kahraman çılgınlığı diyor haline.
Медаль за отвагу и храбрость в бою.
savaştaki cesareti nedeniyle şeref madalyası aldı.
Не думаю, что они умнее чем остальные... но у них есть храбрость.
Mücadelede kendilerine güvenirler... Herhangi birinden daha zeki olduklarını düşünmüyorum... Fakat cesurlar...
Это небывалая храбрость. Совершенно небывалая.
Bunu yapan tek kişisin.
"Майору Джэю Гэтсби за выдающyюся храбрость"
"Binbaşı Jay Gatsby'ye, kahramanlıklarından dolayı."
Несмотря на всю вашу храбрость, это не доведёт вас до добра.
Bütün cesaretine rağmen, sonuçta bir baltaya sap olamayacağına eminim.
Мне нравится твоя храбрость.
Cesaretini seviyorum.
Храбрость есть только у собаки!
Cesaret ahmaklara mahsustur!
Храбрость?
Cesaret mi?
Героизм, храбрость?
Kahramanlık mı, cesaret mi?
Героизм и храбрость - это часть их.
Kahramanlık ve cesaret işin bir parçası.
Слепой террор в бою мог легко переходить в храбрость.
Panik halindeki korku kolayca cesaret sanılıyor.
Вы должны быть самим собой... и делать собственный нравственный выбор... даже когда для этого требуется настоящая храбрость.
Kendin olmalı... ve kendi ahlâkî seçimlerini yapmalısın... cesaret gerektirse de.
" он имел бы храбрость говорить, что думает и не притворяться.
" söyleyip'miş gibi'davranmasa ne olurdu, merak ediyor.
Посмертно награжден... за храбрость... в войне с силами Остазии в Южной Индии на фронте Малабар.
Şerefli bir zaferde gösterdiği başarıdan ve Güney Hindistanda bulunan Malabar cephesindeki dikkate değer cesaretinden dolayı ölümünden sonra ödüllendirildi..
До сегодняшнего дня в основе войны лежала честь... храбрость... идея правды и правосудия в смысле лучших традиций человечества...
Savaş şimdiye kadar onur ve gerçek ve adalete bağIı cesaretle yürütüldü. İnsanoğlunun en iyi gelenekleriyle.
Храбрость.
Cesaretle!
Храбрость.
Cesaret!
- Храбрость.
- Cesaret!
И храбрость.
Ve cesur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]