Цветочков translate Turkish
21 parallel translation
Я видела куст маленьких, крохотных цветочков вокруг старого погреба.
Eski kilerin orada bir grup küçük, minik çiçek gördüm.
На Одри Хепбёрн была белая с чёрными ленточками, сдвинутая набок, закреплённая на кружевной сеточке для волос, тоже белой с россыпью цветочков.
Audrey Hepburn hafif öne eğik, siyah kurdeleli büyük beyaz bir şapka takıyordu. Ve şapka küçücük çiçeklerle süslenmiş beyaz bir tülle sarılı vaziyetteydi.
Если подойти очень близко к доске можно всё до самого низу увидеть, до самых цветочков.
Yani masaya gerçekten yaklaşabilirsen en güzel yerlere kadar her şeyleri görebilirsin.
Если цветочков персика много расцветёт, то я выздоровею.
Bir sürü şeftali çiçeği açmış, değil mi? Hastalığımı iyileştirecek.
Если цветочков персика много расцветёт, то я выздоровею.
"Bir sürü şeftali çiçeği açmış, değil mi? Hastalığımı iyileştirecek."
Подарю букет цветочков
Baban bir ayna alacak sana
Два красивых цветочка для двух красивых цветочков.
İki güzel çiçek için iki güzel çiçek.
Моего партнёра назвали 33-ей по влиятельности женщиной в Голливуде и ты думаешь, я обломлюсь отправить цветочков?
Ortağım Hollywood'un en güçlü 33'üncü kadını seçildi. Sence çiçek yollayacak kadar önemsemiyor muyum?
На нем нет ни цветочков, ни игрушек, ни...
Ne çiçekler, ne oyuncaklar..
А сверху выложу дюжину идеальных цветочков.
Ve üzerine bir düzine tam çiçek koyacağım.
Кроме, разумеется, цветочков, которые Кларк прислал к ней в палату, хотя как можно забыть пять дюжин роз?
Clark'ın odasına gönderdiği güller hariç. Kim beş düzine gülü unutabilir ki?
Из розочек веночки, полный карман цветочков... - Нам нужно выбираться отсюда.
# Şıngır şıngır güller, cebim dolu çiçekler...
Полный карман цветочков...
- # Cebim dolu çiçekler... - Haydi.
И приклеила драгоценных камушков, немного цветочков, всякого разного.
Biraz da üzerine takı ile çiçek yapıştırmışsın.
- Но только без цветочков, ладно?
- Ama çiçek almak yok, tamam mı?
В моём доме только пошлых цветочков не хватало.
Bu evde ihtiyacımız olan tek çiçek, benim.
Я хоть цветочков ей на могилу положу.
En azından ona çiçek falan götürmeliyim.
Никакого розового, никаких кружев и никаких вычурных цветочков.
Pembe yok, dantel yok süslü püslü çiçekler yok.
Можешь подать мне полотенце, чтобы на чердаке стало поменьше цветочков.
Daha yeni girdim banyoya. Lütfen havluyu uzatır mısın? Bu haliyle çok garip bir durumdayız.
цветочков принести?
Yapma! Morgda mısın? Çiçek de alayım mı sana?
Мама только отрежет несколько красивых цветочков. Хорошо.
Annen güzel çiçekler kesiyor.