Часики тикают translate Turkish
100 parallel translation
Но не стоит заставлять его ждать, часики тикают.
Müşerref oldum baylar.
Слушайте, мы можем потратить недели в попытках всё решить, но у нас часики тикают.
Bakın, bu sorunu çözmek için haftalar harcayabiliriz, ama zamanımız sınırlı.
Часики тикают.
Saat işliyor.
Помни : биологические часики тикают - тик-так, тик-так.
Pekala. Siz kariyer kızları yuva kurmayı sonsuza dek erteleyemezsiniz. Tik-tak, tik-tak.
часики тикают... это Дженни Шоу.
Ally, tik tak. - Arkadaşlar, bu Jenny Shaw.
А часики тикают!
Zaman akıyor.
Часики тикают.
Saat çalışıyor.
А часики тикают...
Saniyeler geçiyor.
Часики тикают.
Birinden sonra bir diğer dağ.
А часики тикают, ребятки.
Saat işliyor, millet.
Часики тикают, леди и джентльмены.
Saat işliyor, bayanlar baylar.
Часики тикают.
Zaman daralıyor.
Часики тикают, но мы должны вернуть его живым.
Saat işliyor, ve onu canlı bulmak zorundayız.
Часики тикают, Джесси.
Saatin tık-tıkları Jesse.
Часики тикают.
Zaman işliyor.
Прошли 8 ярдов, но часики тикают.
Sekiz yardlık bir ilerleme var, ama zaman hâlâ ilerliyor.
Часики тикают, Вэнс.
Hadi ama. Zamanımız azalıyor.
Часики тикают, Рик.
- Zaman daralıyor, Rick.
А часики тикают.
Geçiyor bizim salonun saati tik tak, tik tak.
Кристина... Часики тикают, а ты тратишь моё время.
Zamanla yarışıyorum ve sen vaktimi harcıyorsun.
Эй, Майкл, часики тикают.
Mike, zaman daralıyor.
Так что часики тикают мы должны получить все ликвидные активы, какие сможем прежде чем разразится скандал.
Bir potansiyel skandal patlak vermeden alabileceğimiz her şey için zaman karşı yarışıyoruz.
Часики тикают, ребята.
Zamanla yarışıyorsunuz, millet. Haydi bakalım.
Часики тикают и ты чувствуешь, что твое время на исходе.
Zaman ilerliyor, ve sende zamanın tükeniyormuş gibi hissediyorsun.
Ты права, Лемон, часики тикают для нас обоих, но если всё получится, ты тоже останешься в выигрыше.
Haklısın, Lemon zaman ikimiz içinde ilerliyor. Ancak eğer başarılı olursam bu senin için de iyi olacak.
Часики тикают, Джус.
Onları bulduğumda ne olacak? Clay'e.
Часики тикают, это предложение работает только сейчас.
Bu teklifin süresi doluyor.
Часики тикают, братец.
Zamanımız azalıyor kardeşim.
Часики тикают, доктор Коннорс.
Vakit ilerliyor, Doktor Connors.
Тридцать с небольшим, часики тикают.
Otuzunu devirdin, zaman akıp geçiyor.
- Часики тикают.
- Zaman akıp geçiyor.
Месье Нортон, всегда есть, чем заняться но часики тикают. Н-ни секунды отдыха в вашей работе.
Sizin iş kolunuzda bir an bile dinlenme yoktur.
Часики тикают.
Vaktin tükeniyor.
Часики тикают.
Tik tak, zamanı durduramıyorum.
Эй, ты просто милашка, но часики тикают!
Hey, sen güzel küçük bir şeysin. Öylesin ama vakit azalıyor.
И часики тикают.
Ve anlaşma için geri sayım başladı.
– Часики тикают.
- Zaman işliyor.
– Часики тикают.
Zaman işliyor.
Давай, дамочка, часики тикают.
Hadi, kadın, tik tak.
Часики тикают.
Zaman akıyor.
Часики тикают.
Zaman geçiyor.
" Часики, тикают.
Zaman geçiyor.
Ты отжимаешься, но часики все равно тикают.
Şınav çekiyorsun ama saat hâlâ çalışıyor.
- Часики уже тикают.
- Saat çoktan geri sayıma başladı.
Не знаю, в чём там задержка, но часики-то тикают, приятель.
Bekleme süresi ne kadar, bilmiyorum ama zamanın daralıyor dostum.
Но часики-то тикают.
Ama zamanın azalıyor.
А, и знаете что часики-то тикают.
Ve bunu bilmelisin saat işliyor.
Часики отцовства тикают, и мы не хотим быть этими печальными старыми отцами в брюках с завышенной талией ковыляющими в детский сад.
Baba olma zamanımız geçiyor ve koca göbekli ve uyuşuk olup kreş mezuniyetine aksayarak yürüyen üzgün yaşlı babalardan olmak istemiyoruz.
Что ж, лучше, чтобы все было, как ты говоришь, часики-то тикают.
İnşallah en iyisi olur, çünkü zaman su gibi akıp geçiyor.
Да, часики то тикают, знаете?
Vaktimiz azalıyor, biliyorsun.
Часики всё ещё тикают.
- Zaman işliyor...