English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ч ] / Частицы

Частицы translate Turkish

668 parallel translation
Солоронайд - это способ взрывать частицы солнечного света.
Solaronit güneş ışını parçacıklarını patlatmanın bir yoludur.
Частицы солнечного света невозможно ни увидеть, ни измерить.
Güneş ışını parçacıklarını görmek hatta ölçmek imkânsızdır.
Атомное топливо уменьшить не возможно, но когда уменьшится реактор вместе с лодкой, частицы хватит, чтобы запустить его.
Nükleer yakıtı küçültemezler. Ama bir kez reaktör minyatür hale getirildikten sonra bir mikroskobik parçacık onu etkin kılmak için yeterli enerji çıkarmalıdır.
смола от дыма, частицы пыли.
Sigaradan kaynaklanan karbon ve toz zerrecikleri.
Антитела уничтожают бактерии и любые другие инородные частицы.
Antikorlar, sistemi tehdit eden bakteri ya da öteki yabancı saldırganları yok ediyor.
Возможно, мы засекаем сигнал только радиоактивной частицы, а "Протей" уже уничтожен.
Bize ulaşan bip sesi radyoaktif bir parçacık olabilir. Proteus çoktan yok olmuş olabilir.
Уверен, у них исчезли все красные частицы.
Ve vücudundaki tüm al yuvarların gittiğini göreceksiniz.
- Вы видели их цвет. В их телах не было ни одной красной частицы.
Bir tek al yuvarları bile kalmamıştı.
В определенных условиях, когда идентичные частицы вещества и антивещества встречаются.
Kesinlikle. Belli koşullar altında... madde ve karşıt maddenin eş parçaları biraraya geldiğinde.
Если идентичные частицы встретятся...
Eğer, eş parçalar bir araya gelirse...
А так же их частицы, как эти волосы.
Ve onlardan olan her şey, bu elimdeki saç gibi.
Я не хочу упустить ни малейшей частицы этого!
Bunun, minicik bir parçasını bile kaçırmak istemiyorum.
С того рокового дня, когда частицы отвратительной слизи..... выползли на морской берег и прокричали холодным звездам..... "Я человек!",...
O mukadder günde, bir parça pis kokulu çamur, denizden dışarı çıktı ve soğuk yıldızlara doğru haykırdı : "Ben insanım".
Излечит анемию и усилит красные частицы.
Zayıflığını alır, alyuvarları güçlendirir.
Мелкие частицы пыли и льда уносились бы солнечным ветром за спину, начиная формировать хвост кометы.
Küçük toz ve buz parçaları güneş rüzgarıyla arkaya savrulurken başlangıç aşamasındaki kuyruğuma şekil verirdi.
Это был просто мысленный эксперимент. Но атомные частицы, движущиеся близко к скорости света, действительно распадаются медленнее, чем неподвижные.
Bu sadece düşünsel bir deneyimdi ama ışık hızında hareket eden atomik parçacıklar sabit parçacıklardan daha yavaş yaşlanırlar.
Хищников не существовало ; частицы жизни были повсюду.
O zamanlar predatörler yoktu, heryer ilkel yaşamla doluydu.
Он назвал эти частицы атомами.
Bu parçalara atom adını verdi.
Но как мучительно притягательны эти оставшиеся частицы.
Ama yine de elimizdeki bu az parçalar bile ne kadar çok sasirtici!
Это происходит лишь при очень высоких температурах, где частицы движутся так быстро, что электрическое отталкивание не успевает действовать.
Bu sadece çok yüksek sıcaklıklarda, parçacıkların çok hızlı hareket ettiğinden elektriksel kuvveti uygulayacak zamanı olmadığında gerçekleşir.
Часть излучения - это высокоэнергетические заряженные частицы, которые пронизывают свод пещеры.
Tıkırdayan bazı değerler yüksek enerjili parçacıkların olduğunu gösteriyor. Bu parçacıklar, mağranın çatısından içeri doğru kaçan parçacıklardır
Следуя законам физики и химии, атомы водорода породили частицы жизни.
Fizik ve kimya kanunlarına uygun olarak hidrojen atomları, yaşamın malzemesini ortaya çıkardı.
Мы - частицы звезд и питаемся светом звезды.
Bizler yıldız ışığını hasat eden yıldız tozuyuz.
Частицы звезд, размышлящие о звездах, упорядоченные системы 10 миллиардов - миллиардов-миллиардов атомов, изучающие эволюцию материи, постигающие долгий путь, который привел к появлению сознания здесь, на планете Земля, и, возможно, во всей вселенной.
Bizler yani yıldız tozları 10 milyarlarca atomun organize birlikteliğinden oluşan yıldızların ve sonunda bilince varan maddenin evriminin uzun soluklu sürecinde anlam buldu belki sadece Yeryüzü'nde belki de tüm kozmosta.
Если маленькой частицы достаточно для того, чтобы захватить весь организм, тогда каждый должен готовить для себя сам.
Bu şeyin küçük bir parçası bile bütün organizmayı ele geçirmeye yeterliyse eğer..... herkes yemeğini kendi hazırlasa daha iyi olur.
Вы знаете то, что это означает? Полное аннулирование частицы.
Tam tamına nötrleştirdik.
Дверь качает оба пути. Мы можем полностью изменить поток частицы через ворота.
Bu kapının enerji akımını tersine çevirebiliriz.
Разобран на частицы там и собран здесь.
Orada dağıldı, burada birleşti.
Я обнаружил идентичные частицы на шее Лоры.
Laura'nın boynunda da aynı maddeden buldum.
При помощи отмоделированного фазерного удара мы можем создать фронт ударной волны, который обойдет планету, ионизируя пылевые частицы.
Modifiye edilmiş fazer vuruşu ile, partikülleri iyonize etmek için şok cephesi oluşturabiliriz.
Частицы превратятся в высокоэнергетическую плазму, которую наши щиты могут поглотить и затем перенаправить в космос, рассеяв без вреда.
Partiküller, kalkanlarımızın absorbe edip uzaya yönlendirebileceği, yüksek enerjili plazmalara dönüşebilirler.
Датчики обнаруживают подпространственное возмущение и высокоэнергетические частицы рядом с правым бортом.
Sensörler alt uzay bozulmaları ve sancak tarafında yüksek-enerji partikülleri gösteriyor.
Миром правит уже не оружие, не энергия, не деньги, а маленькие нули и единицы, частицы данных.
Dünya artık silahlarla işlemeyecek ya da enerjiyle ya da parayla. Birler ve sıfırlarla işleyecek, küçük veri bitleriyle.
Молекулы начнут испускать нуклонные частицы.
Nucleonic parçalar yayarlar.
Исследователи, работающие в области физики микрочастиц считают, что моrут разогнать субатомные частицы быстрее скорости света для этоrо они используют новейший сверхускоритель
Buradaki Parçacık Fiziği araştırmacıları atom altı bir parçacığa ışık hızından daha hızlı ivme kazandıracak bir yol bulduklarına inanıyorlar. "Süper hızlandırıcı" adını verdikleri çığır açan bir cihaz kullanıyorlar.
Исследователи, работающие в области физики микрочастиц считают, что моrут разогнать субатомные частицы быстрее скорости света
Buradaki Parçacık Fiziği araştırmacıları atom altı bir parçacığa ışık hızından daha hızlı ivme kazandıracak -
Фазерный луч, наверное, воспламенил радиоактивные частицы.
Fazer ışını radyasyon sızıntısını ateşlemiş olmalı.
- Здесь на обратной стороне частицы кожи.
- Arkasında deri kalıntısı var.
Они сканировали частицы сложного изотопа лития.
Trilithiyum karışımının önemli taneciklerini arıyorlarmış.
Если ты хочешь знать, на что это похоже... когда ты отбираешь чью-то жизнь... то знай - ты лишаешься частицы своей души.
Bunun nasıl bir şey olduğunu hala bilmek istiyorsan ; Birinin canını alırken,... sen de kendininkinin bir parçasını kaybedersin.
Это частицы астатина.
Astatin yatakları var.
Это омикрон частицы.
Bunlar omikron parçacıkları.
Омикрон частицы невероятно редки.
Omikron parçacıkları inanılmaz derecede nadirdir.
Частицы сконцентрированы в одной маленькой долине.
Parçacıklar küçük bir vadide yoğunlaşmış.
Омикрон частицы, производимые реактором, создают слишком много помех.
Reaktörün yaydığı omikron parçacıkları çok fazla parazite neden oluyor.
Вертеронные частицы изначально являются искусственными.
Verteron parçacıkları doğaları gereği yapaydır.
Частицы силитиума просачивается наружу.
Bir miktar silityum sızmaya başladı.
- Хронитонные частицы?
- Kroniton parçacıkları mı?
Энергия, выделенная сингулярностью, привела хронитонные частицы на корпусе корабля в состояние высокой темпоральной поляризации.
Nasıl olmuşsa tekilliğin yaydığı enerji, gemi gövdesindeki kroniton parçacıklarını yüksek zamansal kutuplaşma durumuna geçirmiş.
При прохождении через хронитонные частицы, луч транспортера был перенаправлен.
Işınlama ışının yönü partiküller arasından geçerken değiştirilmiş.
- Если удастся разогнать субатомные частицы дo сверхсветовых скоростей..
Olağanüstü bir şey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]