Читаете translate Turkish
471 parallel translation
Что вы читаете прямо сейчас?
Şu anda okuduğunuz nedir?
Вы что, читаете мою почту?
Mektuplarımı mı okuyorsun?
Поймите, наш развод из тех трагедий, о которых вы читаете в газетах.
Boşanmamız, gazetelerde okuduğunuz o trajedilerden farksız.
Вы прямо читаете мои мысли.
Sanki aklımdan geçenleri okuyor gibisiniz.
Вы разве не читаете газет?
Gazetelere baksana,
Читаете мои мысли до того, как я их высказал?
Ben daha düşünmeden ne düşüneceğimi biliyorsun.
Я вижу, вы читаете "Анну Каренину" Толстого?
Gördüğüm kadarıyla Tolstoy'un Anna Karenina romanını okuyorsunuz.
Не думал, что вы читаете книги.
Önemli edebi eserlerle ilgilendiğinizi bilmiyordum.
Тётя Марта, вы читаете много детективов.
Martha hala, çok dedektif hikayesi okuyorsun.
- Мысли мои читаете?
- Kafamda mı uyduruyorum sizce?
- Вы читаете мысли?
- Sen medyum musun?
Читаете об этом убийстве в ванной?
Küvet cinayeti hakkında yazılanları okudun mu?
Все потому, что вы тут совсем не читаете газет с востока.
Çünkü doğu kıyısı gazetelerini görmüyorsunuz.
Если Вы читаете "День", Вы понимаете, о чем я говорю.
The Day'i okuduysanız ne dediğimi biliyorsunuzdur.
Ах, вы читаете фан-журналы?
Oh. sen film dergileri okur musun?
- Вы читаете вверх тормашками.
- Tersten okuyorsun.
Вы что, никогда не читаете светскую хронику?
Sosyete haberlerini okumuyor musunuz?
Вы, полагаю, читаете по-английски?
İngilizce okuyabiliyorsunuz, değil mi?
— А вы читаете по-японски?
- Siz Japonca okuyabiliyor musunuz?
Вы это читаете? Я преподавал восточные языки в Кембридже до войны.
Savaştan önce Cambridge'de Doğu dilleri okutuyordum.
Надеюсь, вы не читаете это детям в детском саду.
Anaokulundaki çocuklara böyle şiirler okumuyorsundur umarım.
- Читаете мысли?
- Aklımı okuyorsun.
Читаете коммунистические газеты'?
- Komunist gazetesi mi okuyorsunuz?
Пока вы читаете, этот человек умирает.
Adam ölüyor, sen de kağıt okuyorsun.
Вижу, вы читаете пьесу?
Bir piyes okuduğunu görüyorum.
Примитивные мысли ставят стену, сквозь которую вы не читаете мысли?
İlkel düşünceler bir engel mi yaratıyor?
- Вь * читаете по-английски?
- İngilizce mi okuyorsun artık? - Ben mi?
Я думала, вы читаете вечернюю газету.
- Gazete istersin diye düşündüm.
Капитан, ваша неспособность запомнить отданные приказы, то, что вы читаете и подписываете важные приказы, а потом забываете, физический анализ, составленный вашим начальником медслужбы, все это кажется неопровержимым доказательством ухудшающегося состояния.
Kaptan, emir verdiğinizi hatırlayamamanız, önemli kararları okuyup imzalamanız ve sonra bunu unutmanız, kendi baş cerrahınız tarafından oluşturulan fiziksel analiziniz. Tüm bunlar yetersiz kondisyonunuzun reddedilemez kanıtı olarak görünüyor.
Газет не читаете?
- Gazete okuyormusunuz? - Hayır hiç okumam..
Вы не читаете то, что пишут на упаковках?
Üzerlerini hiç okumaz mısın?
Вы читаете газеты?
Gazeteleri okumuşsundur.
Для защиты оскорбление слышать, как театрально вы читаете приговор.
Savunma ve vekillere hükmü bir tiyatro havasıyla okudukları için bir hakaretti.
- Вы много читаете? - О, да!
Çok okuyorsunuz herhalde?
- Вы читаете кинокритиков, мсье?
- Eleştirileri okur musunuz?
Что вы читаете?
Ne okuyorsun?
- Читаете мои мысли.
Carl, kahve ister misin?
Что читаете?
Ne okuyorsun?
Читаете киту?
Balinaya kitap mı okuyorsun?
А вы читаете молитвы?
Dua ediyor musunuz?
Пока вы читаете молитвы - я закончу свою работу.
Siz duanızı ederken, ben de işimi bitireyim.
Извините за настойчивость, сэр, но мне очень интересно знать какие газеты вы читаете.
Israrımı mazur görün, ama hangi gazeteleri okuduğunuzu... gerçekten öğrenmek isterim efendim.
Вы читаете газеты?
Gazeteleri okudunuz mu?
- Не читаете?
- Okumuyor musun?
Вы читаете журнал.
Bir dergi okuyorsunuz.
Да вы не читаете газеты.
Charles Foster Kane ölürken tek bir şey söyledi.
Вы читаете мысли?
- İnsanların aklını mı okuyorsunuz?
- Почему вы читаете?
- Neden okuyorsunuz?
- Но вы хорошо читаете?
Ama nasıl okunacağını biliyorsun değil mi?
- Что вы читаете? - Книжку.
- Ne okuyorsun?
- А вы читаете по лицам? - Конечно.
Ama hoşuna gitmiyorlar, değil mi?