Я стар translate Turkish
536 parallel translation
Я стар, а деньги создают комфорт старику.
Yaşlandım ve para da benim gibi yaşlı biri için büyük bir teselli.
Я стар для тебя.
Senin standartlarına göre, yaşlı bir adamım.
Тебе повезло, что я стар.
Ben ölmek istemiyorum, anlıyor musun?
я респектабелен. Я стар.
Elbette ki muteberim çünkü yaşlıyım.
Возможно, я стар, но по-моему, шансы установить истинные причины происходящего столь абсурдно малы, что лучше не ломать себе голову и заняться делом.
Belki de ben yaşlandım, ama gerçekten neler olduğunu bulabilme olasılığı o kadar uzak ki, söylenebilecek tek şey, "Boş vermek" ve meşgul olmak.
Да, я стар.
Evet, ben yaşlıyım.
Возможно, я стар и мне уже пора, но ты - ещё в игре, и появляются нигеры помладше, граффити живёт и будет развиваться и будет жить.
Ben eski olabilirim, fakat sen geldiğinde, genç zenciler geldiklerinde, o hala devam edecek, biliyor musun?
Я слишком стар, чтобы играть в игрушки с соседними подростками, Кора.
Komşuların çocuklarıyla oynamak için çok yaşIıyım, Cora.
Я слишком стар.
Çok yaşlıyım.
Нет, я боюсь, что слишком стар для таких развлечений.
Hayır, korkarım bu tarz eğlenceleri bırakalı yıllar oluyor.
Я не настолько стар.
Çok büyük değilim.
Вы мне нравитесь, но я слишком стар для таких игр.
Seni sevdim, ama oyun oynamak için fazla yaşlıyım.
Джордж, я стар, и люди меня ненавидят.
George, senin en çok sevdiğim yanın da bu.
А я уже стар.
-...
Я совсем не стар!
Değilim.
Я буду слишком стар, чтобы чувствовать разницу.
Zevkini almak için çok yaşlı olacağız.
Я сам не настолько стар.
Ben de o kadar yaşlı değilim.
Я слишком стар, чтобы ревновать.
O iş için çok yaşlıyım.
Я слишком стар и болен для сумасбродных затей. Поехали, Мэйхью.
Ben artık böyle şeylerin peşinde koşamayacak kadar yorgun ve hasta bir adamım.
Я слишком стар для таких вещей.
Bu tür şeyler için çok yaşlıyım ben.
Я уже достаточно стар, чтобы оценить это.
Ancak daha da önemlisi, Yaşım bunun kıymetini bilecek kadar ilerledi.
Но мой отец стар. А я... тоскую по утраченным садам Кордовы.
Ama babam yaşlı ve ben Kordoba'nın yok olan bahçelerini özlüyorum.
Я слишком стар для этого.
Sahaya çıkamayacak kadar yaşlandığımı söylemiştim.
Каждый раз, когда я чего-то хочу, он слишком стар.
Ne zaman ondan bir şey istesem artık benden geçti, diyor!
Он слишком стар, и я скажу больше, немного ненормальный.
Çok yaşlı, hatta biraz şaşkaloz da.
Боюсь, я слишком стар, чтобы быть первопроходцем.
Maalesef lider olmak için çok yaşlıyım.
Я ответил,.. что слишком стар, чтобьi дискутировать часами. Нуя вьiстрелил.
"Kavga etmek için çok yaşlıyım, o yüzden ateş ettim" gibisinden bir cevap verdim.
А я слишком стар, чтобы испытывать судьбу.
Risk almak için fazla yaşlıyım.
Только не говори, что ты слишком стар, чтобы иметь детей. Я не говорил этого.
Baba olmak için fazla mı yaşlısın yani?
- Я уже совсем стар для такой работы.
Yaşlandım, emeklilik için gün sayıyorum.
Я слишком стар, чтоб искать другую работу.
Yeni bir iş bulmak için çok yaşlandım.
Я слишком стар для таких игр. Кромвель хочет вас видеть.
Korkarım bu tür oyunlar için yaşlanıyorum efendim.
Я так стар.
Çok yaşlıyım.
Я слишком стар, чтобы что-то менять!
Onsuz ne yaparım sonra ben? Lanet olsun, kör müsün?
Я слишком стар для тебя.
- Ben senin için fazla büyüğüm.
Я уже слишком стар для этих афер.
Bu işler için çok yaşlandım.
Я слишком стар для подобных вещей.
Ben artık bu işler için çok yaşlıyım.
Я слишком стар и болен, я не могу поехать.
Çok yaşlıyım. Çok hastayım. Kendi başıma gidemem.
Я уже стар и могу лишь сказать, что я вам очень завидую.
Şu an, saadetin ne anlama geldiğini görebilmekteyim.
- Я уже стар.
- Yaşlandım.
Я уже стар.
Yaşlıyım ben.
Я уже наверное стар для этого.
Sanırım çok yaşlıyım.
Я слышал, что он стар и что он правит бесплодной страной у моря.
Deniz kenarındaki çorak ülkeyi yöneten yaşlı biri olduğunu duymuştum.
Я слишком стар для этого.
Bunun için çok yaşlıyım.
- Я слишком стар для этого.
Bu işler için çok yaşlıyım.
но уже слишком стар. Так что я ему передал бизнес.
Gol atmak artık onun işi.
Этот метод стар, как мир, но я вижу, что его улучшили в наше время.
Bu yöntem eskidi anlaşılan modern zamanlar boyunca geliştirmişler.
Я слишком стар и нуждаюсь в тебе.
Ben çok yaşlıyım ve sana ihtiyacım var.
Я ещё не так стар, знаете ли.
Sizin sandığınız kadar yaşlı değilim.
Они говорят, я слишком стар.
Yaşlandığımı söylüyorlar.
Я уже стар, для игр в казаков-разбойников с оборотнем.
"Cesur delikanlı, kurt pederle tanışır." oynamak için çok yaşlıyım.