000 kilometre translate English
654 parallel translation
Doğuya doğru yaklaşık 2.000 kilometre uzanıyorlar.
They stretch for about 2,000 kilometres towards the east.
Onları bir daha ancak, 7.000 kilometre ötede Güney Amerika'da görüyoruz.
The next time we see them, 7,000 kilometres across, in South America.
Ve 7.000 kilometre ötede de aynı yapı söz konusu.
MANNING : And it's the same structure, 7,000 kilometres away.
Bir yılan gibi, bütün küreyi 60.000 kilometre boyunca sarıyordu.
It ran on and on, snaking around the entire globe for 60,000 kilometres.
Dağ sıraları görüyorsunuz ve bazen de bu sıralar süregiden halde olabiliyor ama hiçbir zaman 60.000 kilometre sürmüyor.
You can see mountain ranges and sometimes they are continuous, but never for 60,000 kilometres.
10.000 kilometre yol geliyorum ve bir fincan çayla karşılanıyorum.
I come 6,000 miles and all I'm offered is a cup of tea.
3.000 kilometre uzun yol.
Two thousand miles is a long trip.
Bu malların bize maliyeti nakit olarak çok yüksek, İngiltere'den 3.000 kilometre nakliye gideri var.
Warehouses filled with goods.
- Sadece 3000 kilometre.
- Only 2,000.
- 2,000 kilometre kadar.
- About 2,000 kilometers.
2,000 kilometre baya bir uzun.
2,000 kilometers is plenty of kilometers.
150.000 kilometre karelik bir bölgenin korunmasından sorumluyuz.
We're responsible for the protection of 100,000 square miles of territory.
Denizden 20.000 kilometre yüksekte Dünya'nın etrafında sonsuza dek dönecek bir uydu.
A satellite to circle the Earth forever at 12,000 miles above sea level.
Bu berbat yerin tek iyi yanı, Andre Trochard'dan... 5000 kilometre uzakta olması.
The only good thing about this dreadful place is that we're 3,000 miles away... from Andre Trochard.
Patlamada ortaya çıkan toz o kadar çok güneş ışığını Dünya'ya geri yansıttı ki 10.000 kilometre ötede Londra'daki insanlar bu ışıkla geceleyin okuyabiliyorlardı.
Dust from the explosion reflected so much sunlight back to Earth that people could read by it at night in London, 10,000 kilometers away.
Texas Üniversitesi'ndeki McDonald gözlemevinde lazer ışını 380.000 kilometre ötedeki yansıtıcıları hedef alacak şekilde hazırlandı.
At the McDonald Observatory of the University of Texas a laser beam is prepared for firing at the reflectors on the moon 380,000 kilometers away.
Arabamıza malzemeleri tıktık, düştük yola. 3,000 kilometre.
Took our car, all the hardware in it, and we hit the road. 3000 kilometres.
Bunu size vermek için 9000 kilometre yol katettim.
I've traveled 9,000 kilometers to give it to you
Son güneş ışığı bize, 149.000.000 kilometre uzaktan geliyor.
This last ray of light is reaching us from 149,000,000 km.
- 75.000 kilometre.
Seventy-five thousand kilometres.
Uzaklık 80.000 kilometre.
Marked : 18. Range : 90,000 kilometres.
Menzil 50.000 ile 100.000 kilometre arası.
Range : 50 to 100,000 kilometres.
200.000 kilometre çapındaki bir alanda tüm maddeyi yok edip bir ölü bölge oluşturacağı için, tüm Federasyon gemileri, 4 güneş yılı boyunca buradan uzak dursun.
Since this will result in the destruction of the Enterprise and all matter within a 200,000-kilometre diameter, and establish a corresponding dead zone, all Federation ships will avoid this area for the next four solar years.
100.000 kilometre... 90.000... 80.000...
One hundred thousand kilometres. Ninety. Eighty.
100.000 kilometre.
One hundred thousand kilometres.
Buradan 12.000 kilometre uzaklıktaydım ama...
It's true, it was 12,000 kilometers away.
1.000 kilometre karelik bir alan.
An area of approximately 1,000 square kilometres.
Bunu denemek için 8000 kilometre tepip geldim.
I came 5,000 miles to try it.
Kentucky Derbisi için 5000 kilometre yol geldim.
I came 3,000 miles for the Kentucky Derby.
Joe Gans'la Battling Nelson'un boks maçı içinse 3000 kilometre.
Another 2,000 to see Joe Gans box Battling Nelson.
35,000 kilometre.
35,000 kilometers.
Pekala yüzbaşı, o kullanışsız tanklar dün Somme'da harekete geçti ve ülkene 20 kilometre ve 18,000 cana mal oldu.
Captain, those impractical tanks went into action in the Somme yesterday costing your country 20 kilometers of front and 18,000 casualties.
Vadinin tabanı 1 kilometre altımızda.
It's 3,000 feet practically straight down to the floor of the valley.
1500 kilometre boyunca ne hastane ne de doktor var.
There isn't a hospital or a doctor within 1,000 miles.
Saniyede 10 kilometre ivme sağlayan bir reaktörle?
Exhaust velocity potential of 30,000 ft / sec?
Sadece 386.242 kilometre!
Only 240,000 miles!
İnsan, pislik olduğunu göstermek için 6500 kilometre katetmez.
A man doesn't travel 4,000 miles just to prove he's a louse.
Napolyon binlerce kilometre uzaktaydı ve Moskova caddeleri resmi geçit için harikaydı.
Napoleon was 1,000 miles away, and the streets of Moscow were excellent for parades.
- Menzil : 11 kilometre, pruva sancak tarafında.
- Range : 12,000 off the starboard bow.
Pruva-sancak. 3 derece. 5,5 kilometre.
Three degrees off the starboard bow. 6,000 yards.
- Nebraska, hayatım. 1600 kilometre.
- Nebraska, dear. About 1,000 miles.
Bu ticaret şirketinin uzun kolu 15 bin kilometre öteden buraya, saklandığın yere uzandı.
The long arm of this trading company has reached across 10,000 miles right here into your hiding place.
Başlangıç yörüngesi gezegenden 55 bin kilometre uzakta, değil mi?
Preliminary orbit 34,000 miles from planet's surface as planned, right?
Yarın 11'de cenaze töreni var. Tam 6 bin kilometre uzakta.
At 11 : 00 tomorrow morning... you have a funeral 4,000 miles away... and you're sitting here getting a manicure?
Yani artık çocuk değiliz... ve birbirimizden 4600 kilometre uzaktayken başkalarını görmemeyi... başkalarıyla çıkmamayı düşünmek aptallık olur.
I mean, we're not kids anymore... and it's silly to think that when we're 3,000 miles apart... we shouldn't be able to see other people and go out.
Kaç defa pencereden bakarken ya da bahçede yürürken beş buçuk ya da altı kilometre yukarıyı görebilirsiniz?
How many occasions, looking out of the window, or walking out in the garden, could you see up to 18 or 20,000 feet?
Sıradaki grup dört kilometre irtifadan bomba bırakacak.
Next group will bomb from an altitude of 13,000 feet.
Her gün yaklaşık 10 kilometre baskı yapıyor.
They print nearly 10,000 meters every day.
Çiftliklerle anlaşır... sığırları 1500 kilometre öteye götürüp damgalar... paralarını alır ve bir sonraki çiftliğe yollanırlar.
They sign on drive the beef 1,000 miles, make your mark draw your pay, and move on to the next ranch.
Ormana gittik, onu vurdum, $ 15,000'ı yaktım evine gittik, 24 kilometre yürüdük, kendimi bayılttım ve polisi aradım.
We drove to the woods, I shot him, buried the $ 15,000, drove to his place, walked 15 miles back, knocked myself out and called the police.
" Kafiristan. 26 bin kilometre kare.
" Kafiristan. 10, 000 square miles.