190 translate English
529 parallel translation
190,480.
190,480.
190.
130.
Gemiden kaçıp şehirdeki ilk gecende 190 papel kazandığın zaman çok hasta değildin, değil mi, Blackie?
You wasn't too sick to walk off the boat and win 190 bucks the first night you were in the country, was he, Blackie?
188, 187, 188, 189, 190... 200'dü.
186, 187, 188, 189, 190... that was 200.
Ayda 190 dolar 30 sent.
$ 190.30 a month.
Gölgede 190 derece olmalı sıcaklık.
Must have been 190 degrees in the shade.
Varşova'da bir Mersedes 190, iki de Jaguar gördüm.
I saw a Mercedes 190 and two Jaguars in Warsaw.
Korsanlar, 2 : 00 yönünde 3 tane 190.
Bandits, three 190s at two o'clock.
- Bir kilo 20 gram, 190 liret. - O yirmi gramı da ödemek zorunda mıyım?
- Two pounds and one ounce. 190 lire.
Güle oynaya 190 km'de sürersin.
And itjust got a tune-up.
Kazancınız lordum yüz doksan pound.
Your winnings, my lord... £ 190.
Size gözcülük yapabilirim,. Bir arı gibi 190 derece çevreyi gözlerim.
I can be on the lookout. 190 degrees, like a bee.
86 kilo olduğuma inanır mısın?
Would you think that I weigh 190 pounds? Huh?
190.
One-ninety.
Birileri beni bulduğunda... cebimde hala küçük bir külçe duruyordu. Küçücük bir tane. Değeri 190 dolardı.
Well, when I got found I still had one little nugget in my pocket.
Belki de 95'tir.
Maybe 190.
Ortak Pazar'ın içindeki altı ülkede 190 milyon tüketiciye arz etmek istiyorlar.
They want to supply the 190 million consumers in the six countries of the Common Market.
"190.."
"190.."
190... tut.
190... hold.
"'86 kilogram ağırlığındasın. "'
"'190 pounds stripped and with your face washed.
Sol tarafımda, unvana aday.. .. beyaz şortlu, 90 kg ağırlığında..
On my left the challenger, in white trunks, weighing 190 pounds.
IQ su 190.
Got a IQ of 190.
190.
1-9-0.
Üstelik kendi yaptığım bir arabayla saatte 307 kilometre yaptım.
And I just turned 190.77 in a car I built myself.
190 metre.
190 metres.
- Bilmiyorum ama her neyse o şey 190 yapıyordu.
- I don't know... but whatever the hell it was, it was doing 125.
Çeviri : ebrehe1978
{ \ move ( 10,10,190,230,100,400 ) \ fad ( 0,1000 ) \ fscx25 \ fscy25 \ t ( 0,6000, \ fscx125 \ fscy125 ) \ cH000000 \ 3cH00FFFF } anoXmous
2200 feet, 190 knot.
Uh, 2,200 feet, 190 knots.
Tansiyonun 190'a 120, ve nabzın da 104 çıktı.
Your blood pressure is 190 over 120, and your pulse is 104. Good.
- 85 kilo civarında, kahverengi gözlü bir şey.
Something about 6'2 ", 190 pounds, with brown eyes.
180, 190.
180, 190.
190 kilometrekarelik bölgeyi mi Albay?
Over 70 square miles, Colonel.
- 190 kilometrekare.
- 75 square miles.
adı Pera Mitic.48 yaşında ve 120 kilo. boyu 1.90cm.
His name was Pera Mitic.He was 48, 120 kilos and his height was 190 centimeters.
En kötü ihtimalle elimize $ 190,000 nakit geçer.
Very conservative liquidation leaves us $ 190,000 in cash.
- $ 190,000 nakit!
- $ 190,000 in cash!
Sıcaklık şimdi eksi 190 derece. Eksi 200 derece efendim.
I have arranged a rendezvous with USS Charleston, bound for Earth.
- Dün geceki petrol sahasındaki çatışmayla ilgili. - Konuş bakalım 575 01 : 17 : 25,920 - - 01 : 17 : 33,190
- About that shoot-out at the oilfield last night.
190 mı?
190?
190. otobanda yaklaşık 15 mil ilerledik ve ardından yolun aşağısında tali yola giriverdik aniden.
We got onto highway 190 And about 15 miles down the road We ran smack into a detour.
Yarım saat içinde 1190 Bolton yolunda olun.
1 190 Bolton Drive in a half an hour.
Yaklaşık 190.000 dolar çalmışlar.
He got away with approximately $ 190,000.
Flugzeugbauer fabrikası, 190 model savaş uçağı üreten önemli bir kompleks.
The Flugzeugbauer factory is a major assembly plant for 190 fighter planes.
Tam önümüzde iki 190 var.
Two 190s, twelve o'clock high.
Galiba bir 190.
Looks like a 190.
Tam karşımızda bir 190!
190, twelve o'clock high!
Herif nereden baksan 85 kilodur.
The guy weighs about 190, 195 pounds.
Sıcaklık şimdi eksi 190 derece.
Temperature now minus 1 90 degrees.
Menzil, 190 metre.
Range, 190 meters.
Benim zeka derecem 190.
I've got an IQ of 190.
190 dolarlık bir gömlek.
It's a $ 1 90 shirt.