Affedersin tatlım translate English
139 parallel translation
Affedersin tatlım.
I'm sorry, honey.
Affedersin tatlım, çok...
I'm sorry.
Affedersin tatlım, unuttum.
Excuse me, honey. I forgot.
Affedersin tatlım, ama Richard'ın seni terk etmesi gibi senin de kendini terk edişin tam da Chicago'daki konferans öncesine denk geldi.
THE WAY RICHARD ABANDONED YOU. NO, IT'S NOTHING LIKE THAT. AND 2, WE ARE AT A PLACE
Affedersin tatlım.
Sorry, sweetheart.
Affedersin tatlım.
Excuse me, dear.
Affedersin tatlım.
Sorry, darling.
Affedersin tatlım. Siz pastayı kesin.
Honey, cut the cake.
Affedersin tatlım.
Excuse me, darling.
Affedersin tatlım.
Excuse me, honey.
Chrissy? Affedersin tatlım, girebilir miyim?
Chrissy, oh sorry honey, can I come in?
Affedersin tatlım.
Sorry, honey.
Affedersin tatlım. Haydi düzüşelim!
Excuse me, dear, let's fuck.
Affedersin tatlım, uyuyorsun.
I'm sorry, sweetie, you are sleeping.
Affedersin tatlım ama ben buranın kokusuna dayanamıyorum.
Excuse me, honey, but I don't like the smell in here.
- Affedersin tatlım.
Mmm. Sorry. honey.
— Affedersin tatlım.
Mom, don't laugh.
Affedersin tatlım.
Oh, excuse me, honey.
- Affedersin tatlım, zor bir gün geçiriyorum.
- Sorry, honey, I'm just having a rough day.
Affedersin tatlım, ne dedin?
I'm sorry, honey, what'd you say?
- Affedersin tatlım, ne diyordun?
- I'm sorry, honey, what were you saying?
- Affedersin tatlım.
- Oh, I'm sorry, honey.
Siktir! Küfür için affedersin tatlım.
Excuse my language, dear.
- Affedersin tatlım, ne?
- I'm sorry, honey, what?
- Affedersin tatlım.
- I'm sorry, dear.
Affedersin, tatlım.
I'm sorry, honey.
Affedersin. Affedersin, tatlım. Elbette.
Excuse me Excuse me, dear Surely
Affedersin, tatlım.
Forgive me, my dear.
- Affedersin, tatlım.
- Excuse me, dear.
Affedersin, tatlım, ama bulaşık havluları zıplayıp, kendilerini kızların yüzlerinin ve bileklerinin etrafına dolamazlar.
I'M SORRY, SWEETIE, BUT, NOW, DISH TOWELS DON'T JUST JUMP UP AND TIE THEMSELVES AROUND LITTLE GIRLS'FACES AND AROUND THEIR WRISTS.
Affedersin, tatlım.
Sorry, hon.
Affedersin, tatlım.
Oh, I'm sorry, honey.
- Affedersin, tatlım.
I'm sorry love.
Affedersin, tatlım.
'Scuse me, love.
Affedersin, tatlım.
Whoops. Sorry, sweetie.
- Affedersin, tatlım?
Excuse me, honey.
Affedersin, tatlım.
Sorry, honey.
Affedersin, tatlım. Yalnızca yorgunum.
I'm just so tired.
Affedersin. - Kiminle birliktesin tatlım?
Who are you here with, honey?
Louis, affedersin, Louis, gel hadi tatlım.
Louis. Pardon me. Louis, come along, darling.
Affedersin, tatlım, şuranın...
Excuse me, honey. I just need to...
— Affedersin tatlım.
- I'm sorry, hon.
Affedersin, tatlım. Düşüncesizlik ettim.
Yeah. sorry. honey...
Peki tatlım, affedersin.
Honey, I'm sorry. Look I was just trying-
Affedersin, tatlım. Dünya'yı kurtarmalıyız.
I'm sorry, got a world to save here.
Haklısın tatlım, affedersin.
You're right. Sweetheart. I'm sorry.
Affedersin tatlım.
I'm sorry, hon.
Affedersin, tatlım.
Sorry, sweetheart.
Affedersin, tatlım.
'Scuse me, honey.
Affedersin, tatlım, dalmışım.
Sorry, dear, I was miles away.
- Affedersin, Deb. - Sorun yok, tatlım.
'Scuse me, Deb?