Ah tatlım translate English
663 parallel translation
- Ah tatlım, öylesin zaten.
Oh, sweetie, you are.
Ah tatlım. Umarım, aklına yanlış bir fikir sokmamışımdır.
Gee, honey, I hope I didn't put a wrong idea into your head.
Ah tatlım.
Oh, honey.
Ah tatlım!
Oh, dear!
Ah tatlım, bir nonoşa dönsen ne mutlu olurdum.
Oh, honey, I'd be so happy if you'd turn nellie.
Ah tatlım, cebindeki nedir Saddy?
You are a love. What's that in your pocket, Ceddie? Oh.
Ah tatlım.
Oh, dear.
Ah Nanny, canım, ağlama tatlım.
Oh, nanny, darling, don't cry, honey.
Ah, tatlım.
Oh, my sweet.
Ah, kaburgalarım tatlım!
Oh, ribs, sweetie!
Söyle bakalım tatlım, anlattıkları doğru mu?
Ah, Sweetie. Now tell me, you, what she's saying is it true?
Bak, tatlım, Ben 35 yıllık evliyim ve inan bana bunlar asla ciddi şeyler değil.
AH, LOOK HONEY, I'VE BEEN MARRIED FOR 35 YEARS AND BELIEVE ME, THESE THINGS ARE NEVER AS SERIOUS...
Ah, tatlım, tatlım.
Darling, darling.
Ah, özür dilerim tatlım, doktora görünmem gerek.
Oh, I'm so sorry, darling, but I will have to see my doctor.
Ah, tatlım, bu en kötüsü.
Oh, darling, this is the worst.
Ah, tatlım.
Oh, honey.
Ah Lisa, tatlım, sana bir şey olsaydı...
Oh, Lisa, sweetie, if anything had happened to you...
Ah hayır, tatlım, aşkının tatlı bir sembolü olarak, onu kalbimin yanında saklarım.
Oh no, my precious, I'll keep it next to my heart ; a sweet symbol of your love.
Ah, tatlım!
Oh, darling!
Ah, tatlım, bu... Bu muhteşem!
Oh, dear, it's - it's heavenly.
Ah, tatlım, baban sadece hastaneden çıktığı için biraz heyecanlı hepsi bu.
Oh, darling, your daddy's just excited. It's his first day out of the hospital.
Ah, tatlım!
Oh, Darling!
Ah, tatlım!
Oh, honey!
Oh, bak, tatlım, Ahıra sıçan vurmak için gittik ve Captain Smollet'i bulduk.
Oh, look, my dear, we went to the stable to shoot a rat and found Captain Smollet.
Ah, tatlım, soluk alamıyorum.
Oh, honey, I can't breathe.
Ah, tatlım, ne kadar da kibarsın.
Oh, Beauty, you have all the subtlety of a battering ram.
Ah, tatlım, tatlım.
Oh, honey, honey...
Kutsal bir ışıkla onları yere serdin sekiz, dokuz, on ve knock out! Ah, tatlım!
Oh, darling!
Ah, haydi, tatlım.
Uh, come on, honey.
Ah, tatlım.
Oh, dear.
Ah, merhaba tatlım!
Oh, hi, honey!
Ah be tatlım...
Oh! My beloved...
Ah, Jimmy, tatlım.
Oh, Jimmy, darling.
- Tamam, tatlım.
- Ah, yeah, you baby.
Ah, Bess, ah, bize aynından iki tane ver, ve benim hesabıma yaz, tatlım.
Uh, Bess, uh, give us two of the same, and put it on my account, love.
Ah, Jean, tatlım.
Uh, Jean, dear.
Ve, ah, tatlım, bak, bunu beraberinde yukarı götürür müsün?
And, uh, darling, look, would you take this up with you?
Ah, tatlım...
Sweetness'ah my sweet...
Ah, benim küçük tatlım bu.
Ach, she's just my wee dearie, so she is.
Harika bir iş çıkarıyorsunuz, tatlım, ah... sizinle gurur duyuyoruz.
You're all doing a great job, honey, uh... We're proud of you.
Ah, işte yine burdasın tatlım.Zamanın doldu.
Ah, here you are again, my dear. Your time is up.
Ah, sağol, tatlım.
Oh, thank you, honey.
Ah, ben de dışarı çıkıyorsun sanmıştım, tatlım.
Ah, I thought you were going out, dear.
Ah, tatlım.
Oh, sweetie.
İyi misin, tatlım? Ah, dehşet derecede.
"Could I trouble you for a dime, dear?"
Ah, tatlım.
She's got a lot on her mind.
Ah, çok sevimli olmalılar, tatlım.
Oh, they must have been lovely, my precious.
Ah, tatlım, Harold'un ilişkileri var yalnızca bana söylemiyor.
Oh, hon, Harold has affairs. He doesn't tell me about'em.
Ah, tatlım benim.
Come on, sweetie.
Ah, benim tatlı aşkım. Senin gibi biriyle tanışmayı düşlüyordum.
Oh, Phoebus, the sun.
Ah benim tatlı, küçük hayatım!
Oh, my sweet, little darling!