Aksi taktirde translate English
614 parallel translation
Aksi taktirde vasiyetinde bu kadar çok engel olmazdı.
Otherwise, the will could never impose so many obstacles.
Aksi taktirde sizi de adaya göndermek zorunda kalırım.
Otherwise, we'll be sending you off to the island too.
Aksi taktirde sizi öyle hızlı kırbaçlarım ki ne olduğunu anlayamazsınız.
Else I have you flogged so fast you won't know what.
Aksi taktirde ben de Amazon'a dökülen tüm akarsuların isimlerini sayarak misilleme yapacağım.
Stop, stop, if you don't want me to retaliate by reciting all the tributary branches of the Amazon.
Belli ki hala başka bir cinayet planın var, aksi taktirde güvenli olan ilk kılığına geri dönerdin ve seni bulmamı önlerdin.
Obviously you planned still another murder, otherwise you would have returned to the safety of your first disguise and defied me to find you.
Aksi taktirde hiç yer...
Then we wouldn't have any...
Ama George aksi taktirde Potter'ı desteklerler.
Uncle Billy here, he's your man. But, George, they'll vote with Potter otherwise.
Aksi taktirde mahkemeye gitmezdim.
I wouldn't go to trial otherwise.
Aksi taktirde kaydınız silinir.
If not, you'll be wiped out.
Aksi taktirde evde yatağımda olurdum.
Otherwise, I'd be home in bed.
Aksi taktirde, zamanını boşa harcıyorsun.
Otherwise, you're wasting your time.
Aksi taktirde, başvurunun burada şu anda reddini istiyoruz.
Otherwise, we ask that the petition be denied here and now.
Aksi taktirde bunları kaldıramazdım.
Otherwise, I think I could not survive.
Aksi taktirde, sadece geleceğin dükünün değil aynı zamanda geleceğin Chalfont düşesinin de sosyal konumunu tehlikeye atacak olduğunu izah edersek.
If I were in a position to explain to him that otherwise he will be jeopardizing the social position not only of the future duke, but also the future duchess of Chalfont.
Aksi taktirde, sadece beni arıyor olmazlardı. Öyleyse nasıl oldu?
-... or they wouldn't be looking for just me.
Bay Carpenter'ı sinizlendirmemeliyiz, aksi taktirde burada kalmayacaktır.
Excuse me. We mustn't annoy Mr Carpenter, or he won't want to stay here.
Güvenlik konusuna herkes uymalıdır, aksi taktirde kimse güvende olamaz.
There must be security for all, or no one is secure.
Aksi taktirde en uygun zamanı beklemek zorunda kalacağım.
If not, I'll have to wait until they aren't looking.
Aksi taktirde hepiniz tüm gün ve gece burada böyle dikilirsiniz.
Then you'll all stand here if it takes all day and all night.
Aksi taktirde adımız çamur olsun
# Or mud will be our name #
Aksi taktirde işini yapamazsın.
Otherwise you can't do your job.
Ancak insan yeni bir yer bulmak zorunda... Aksi taktirde bir daha kederli ve melankolik olması mümkün değil.
But one has to find some new place, or it would be impossible to be sad and melancholy again.
Aksi taktirde, eğer 5 : 00'a kadar, benden bir işaret almazsanız, işi yapıyoruz demektir.
Otherwise, if you don't see me by 5 : 00 a.m. sharp, that means we're on.
"Aksi taktirde size karşı gelmek durumunda olacağım"
" Otherwise, I shall be forced to repel an aggression
Aksi taktirde, yarısını unutursun ya da yanlış şeyi getirirsin.
Otherwise, you'll forget half or bring the wrong kind.
Aksi taktirde o masanın üstünde bulunan tabancaya çarpmağa asla cesaret edemezdim.
Otherwise I never would have dared to slam it on the top of that desk.
Aksi taktirde bombayı patlatmak zorunda kalırız.
Because if they don't, we'll just have to explode the bomb.
Aksi taktirde sen Almanlar'dan anlayış mı bekliyordun?
Or do you expect sympathy from the germans?
Eğer birisi çığlık atmadan acıya dayanabilirse veya aksi taktirde ölene kadar gerilimleri serbest bıraktırıldığında çalışmak istediğimiz Ürperteç'e bir otopsi ile ulaşabiliriz.
If one could stand the pain without screaming... or otherwise releasing their tension until they died... an autopsy would give us a Tingler we could work with.
Aksi taktirde bir sürü soru soracaktır. Önce emin olmalıyız.
Otherwise she'll ask a lot of nosy questions.
Budist olduğunu sandım, aksi taktirde ona Noel kartı gönderirdim.
I thought he was a Buddhist, or I would have sent him a Christmas card.
Adalet ve edep kaptanın kalbinde bulunur, aksi taktirde gemide olmayacaklardır.
Justice and decency are carried in the heart of the captain or they be not aboard.
Aksi taktirde, tutuklandığımda beni takip edip bulabilecek kişilerin dikkate değer teknolojileri olacaktı.
Failing that, if I were to be... arrested, then anyone capable of tracking me down would have considerable technology of their own. Therefore...
Evet hatta bir an önce yapmalısın aksi taktirde bir dakika bile huzurlu kalamazsın.
- Yes, but do it at once, or you won't have a single minute of peace.
Aksi taktirde nasıl sonlanacağını biliyoruz.
Otherwise, well, there it is - that's how we're all going to end up.
Aksi taktirde, hepimiz aynı yolun yolcusu oluruz.
Otherwise, we'll all go the same way.
Aksi taktirde başın büyük belaya girebilirdi.
Otherwise, you could've been in trouble.
Aksi taktirde Direniş elindeki gücü zorlayacak.
The Resistance is going to force my hand otherwise.
Aksi taktirde burada kalacak bizimle.
If not, she will stay here... with us.
- Aksi taktirde benimle konuşmazdın.
Or you wouldn't be here talking to me.
15 dakika. Daha fazla değil. Aksi taktirde, görev değişikliği için başka bir uçak göndereceğiz.
That's a must, or we'll send another plane with a replacement.
Aksi taktirde korkunç ve geri dönülmez bir hata yaparsınız.
Otherwise you'll be making a cruel and irrevocable mistake.
Aksi taktirde, inançlarını yitirirler ve otoritenizi kaybedersiniz.
If you do, they lose faith and you lose command.
Aksi taktirde, ödemelere % 10 faiz uygulanacaktır!
"a 10 % surtax will be added."
Aksi taktirde boğulursun, bocalarsın, ya da aklını kaybedersin.
Otherwise you will drown yourself get confused or loose your mind. I know you well.
Aksi taktirde başka birini İçişleri Bakanı olarak atar, ve o biri de polis yöntemlerine karşı benim kadar anlayışlı olmayabilir.
Otherwise, he's going to find a new minister of the interior, and the next man may not have the same understanding of police methods as I have.
Aksi taktirde, herkes açlıktan ölecek.
Otherwise, We'll all starve.
Bele, bu geminin kaptanı benim, ben hangi rotayı uygun görürsem oraya gider, aksi taktirde gemiyi yokederim.
Bele, I am captain of this ship and it will follow whatever course I set for it or I will order its destruction.
Dört adamımızı geri istedik aksi taktirde çalışmayacağımızı söyledik.
We asked for our four men back and refused to start work otherwise.
Aksi söylenmediği taktirde her zaman bekletiriz.
We always do except when otherwise indicated.
Dediğim gibi, aksi söylenmediği taktirde her zaman bekletiriz.
As I say, we hold rooms unless otherwise indicated.