Alay mı ediyorsun translate English
303 parallel translation
"Hayatının baharı", alay mı ediyorsun?
Flower of his manhood, trying to be funny?
Tanrımızla alay mı ediyorsun?
You mock our god?
Benimle alay mı ediyorsun?
Are you making fun of me, madam?
- Benimle alay mı ediyorsun?
- Are you making sport of me?
Alay mı ediyorsun?
Are you kidding?
Yine benimle alay mı ediyorsun? Yok canım, seninle alay etmiyorum, cicim.
I'd never do that, baby.
- Benimle alay mı ediyorsun?
- You're kidding me?
Benimle alay mı ediyorsun?
Mocking me?
Beni yargılıyor musun, çözümlüyor musun, alay mı ediyorsun, anlamıyorum.
I never know if you're judging me, absolving me, mocking me.
Ohh! Alay mı ediyorsun?
Are you kidding?
Benimle alay mı ediyorsun?
Are you mocking me?
- Alay mı ediyorsun?
You kidding?
Alay mı ediyorsun? Kim dışarı çıkıyormuş?
You trying to kid me, getting out?
Benimle alay mı ediyorsun, anlayamıyorum.
I can't tell if you're making fun of me or not.
Oyabun, kör bir adamla alay mı ediyorsun?
Oyabun, aye you teasing a blind man?
Alay mı ediyorsun?
Are you making fun of me?
- Bu hangi iş? - Benimle alay mı ediyorsun?
- You trying to make fun of me?
Ne var? Sokaklardan geliyorsun ve benimle alay mı ediyorsun?
I'm taking you in off the street, you're making fun of me?
Kuzenim, Bavaria'nı ne yapmak istiyorsun? Bir müzisyenler ülkesi mi? Benimle alay mı ediyorsun?
To Wagner I owe my strength, my willingness to do something in life to be useful to somebody in the world even if he has the modest role of an intermediary.
Benimle alay mı ediyorsun? Hemen içeri gir!
Get in here, you little bastard!
Sen benimle alay mı ediyorsun? Gelme! Gelme!
- He's coming closer, closer.
- Alay mı ediyorsun?
- You must be fucking joking.
Benimle alay mı ediyorsun?
Do you mock me?
- Alay mı ediyorsun?
- Are you kidding?
Alay mı ediyorsun? Eğildim işte.
Stop kidding.
Benimle alay mı ediyorsun?
You take me for a fool, don't you?
Benmle alay mı ediyorsun?
Are you mocking me?
Boyum posumla alay mı ediyorsun sen?
Do you wish to mock my size?
- Benimle alay mı ediyorsun?
- You're trying to rile me?
Bizimle alay mı ediyorsun?
Are you making fun of us?
Benimle alay mı ediyorsun CJ?
You trying to mock me, CJ?
Benimle alay mı ediyorsun?
You're mocking me.
- Benimle alay mı ediyorsun?
- Are you making fun of me?
Alay mı ediyorsun?
Are you fucking fooling me?
Alay mı ediyorsun benimle?
Don't be a gazoony, fellah!
Alay mı ediyorsun?
You've got to be joking.
Bizimle alay mı ediyorsun?
Are you teasing us?
- Alay mı ediyorsun, moruk?
You dissin'me, man? You bet he is.
- Öyle mi? Benimle alay mı ediyorsun?
Is that right, you dissin'me?
Alay mı ediyorsun?
Come on!
- Benimle alay mı ediyorsun? - Ne demek o? Ağzından çıkanı kulağın duysun demek.
If we both worked for our living, I could... knock her teeth down her throat and... and people would say... good for me, but... the way things are... she just gets him.
Madem ısrar ediyorsun, alayım bari!
If you insist.
Benimle alay mı ediyorsun?
Are you kidding me?
Seninle acılarımı paylaştığımda benimle alay ediyorsun.
When I bring you my sorrows, you reply with irony.
Benimle alay ediyorsun.
WHEN YOU LOOK AT ME, WHEN YOU TALK TO ME, I'M BEING MOCKED. I'M SORRY.
Bana bakıp benimle konuştuğunda alay ediyorsun benimle.
YOU H U RT M E, CORRY.
Alay ediyorsun, gülüp geçiyorsun, hem de bir ayağımın mezarda olmasına rağmen.
Ri? Ndote when it has one foot in the grave.
Kiminle alay ediyorsun bacım?
Who you trying to kid, sister?
Benimle alay mı ediyorsun?
Are you laughing at me?
Sürekli işimle alay ediyorsun,... ama bir şeyler buldum mu diye de meraktan çatlıyorsun.
You continually ridicule my work, but you're just dying to find out if I'm on to something.
- Sen benimle alay mı ediyorsun?
- Have you come to joke with me? - No!