Alay etme translate English
369 parallel translation
Benimle alay etme, seni piç!
Don't mock me, you bastard!
Alay etme.
Don't laugh.
Alay etme lütfen.
Don't tease me now.
Benim gibi bir köylü kızıyla alay etme lütfen Rhett.
How you do run on, teasing a country girl like me.
- Benimle alay etme.
- Don't make fun of me.
Benimle alay etme.
Don't fool with me.
Alay etme benimle.
I pray you, do not mock me, fellow student.
- Alay etme.
- Don't say that.
Tutuklu, majesteleri Kupa Kraliçesi ile kriket oynamak üzere görevlendirildi ve sonra taammüden... - Ama- - -... ve planlayarak alay etme, muziplik yapma... -... ve ayrıca sevgili Krali- -
The prisoner is charged with enticing Her Majesty the Queen of Hearts into a game of croquet and willfully and with malice aforethought teasing, tormenting and otherwise annoying...
Alay etme!
Don't joke!
- Alay etme adamla.
- Lay off.
- Ama alay etme.
But you mustn't tease me.
Benimle alay etme.
Don't mock me.
Onunla alay etme.
Don't laugh at him.
Ama büyükannemle alay etme.
But don't laugh at my grandmother.
Benimle alay etme.
Don't make fun of me.
Benimle alay etme!
Don't make fun of me!
- Alay etme lütfen.
- Don't mock her, please.
Alay etme.
- Oh, don't be cynical.
Oh, Michelle, lütfen benimle alay etme.
Oh, Michelle, please don't make fun of me.
Alay etme orospu çoc...
You're a cynical son of a- -
Lütfen alay etme.
Please don't be sarcastic.
Bak, benimle alay etme.
Look, don't make fun of me.
Sana yalvarırım benimle alay etme.
I beg you not to mock me
Onlara göre, senin bu Sakson tarzın kendilerinin soyluluğu ile alay etme yöntemin.
they feel it's your Saxon way of mocking their nobility.
- Alay etme kendinle Stark.
- Don't kid yourself, Stark.
Alay etme benimle.
Don't make fun of me.
Sakın benimle alay etme.
Don't make fun of me.
- Alay etme benimle!
- Don't mock me!
- Alay etme. - Etmiyorum.
Don't get sarcastic.
Alay etme.
You're teasing me.
Lütfen alay etme.
Please don't jest.
- Pasta. Babamla alay etme.
Don't make fun of my father.
- Alay etme!
- Don't mock!
- Alay etme.
- Don't be sarcastic.
. - Boş yere alay etme.
- Your sarcasm is wasted on me.
Benimle alay etme. Ben ciddiyim.
Don't tease me, I'm serious.
- Benimle alay etme.
- Don't tease me.
Hey, benimle alay etme.
Hey, don't make fun of me.
Colby'nin umutsuzluğu ona bu göksel saçmalıklarla alay etme hakkını veriyor.
Colby's despair entitles him to taunt that celestial non-entity.
Benimle alay etme Dembo.
Don't get sarcastic with me, Dembo.
Daha fazla yanlışlık ve alay etme yok.
No more falsehoods or derisions
Onunla alay etme.
Don't you make no fun of him.
Ama seni onları almaya ikna etme şansım varken niçin parayla satın alayım ki.
But I don't see why I should buy them when I might persuade you to get them.
Alayı komuta etme sıranız geldiğinde, muhtemelen gelecek, komuta edersiniz.
When you command this regiment, and you probably will, command it.
Alay etme.
It isn't a real letter.
- Alay etme.
- Don't sneer.
Alay etme!
Don't be facetious.
- Alay etme benimle.
- Don't mock me
Bilgiçlik taslama bana, alay da etme!
Don't patronize me and don't mock me!
Yıldızlarla alay etme dostum.
Do not mock the stars.
etme 17
etmeyeceğim 40
etmez 34
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmeyecek misin 23
alay mı ediyorsun 21
etmeyeceğim 40
etmez 34
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmeyecek misin 23
alay mı ediyorsun 21