Arayın translate English
11,829 parallel translation
Kaçak Marvin'in hâla restoranda olduğunu sanmıyorum ama Mike'ı da götürüp mekanı baştan aşağı arayın.
I doubt missing Marvin is still at that restaurant, but grab Mike and search that property from top to bottom.
Mahalleyi baştan sona tarayarak tepesi ve kaportası mat siyah, grimsi yeşil Chrysler 300 arayın.
Comb that neighborhood completely for a grayish-green Chrysler 300 with a black matte roof and hood.
Arayın beni, ben Taddi Mason.
Call me, Taddi Mason.
Mouffette evini arayın.
Call the House of Mouffette.
Tekrar arayın.
Search it again.
Rehine kurtarmayı arayın.
Dial in Hostage Rescue.
Beyazları arayın!
Search the whites.
Her şeyi tek tek arayın.
Sweep all of it, down to the bone.
Her şeyi tek tek arayın. Arkadan başlayın.
Sweep all of it, down to the bone, starting in the back.
Beyin cerrahını arayın.
Call neuro.
Tam tamına 50 Zeni'den bahsediyoruz. Düzgünce arayın şunu.
It was an entire 50 zeny, so search properly.
Mızmızlanmayı bırakıp şu hazineyi arayın hemen.
Just stop complaining and get searching for the treasure.
Gabi Misinova'yı arayın, tamam mı?
Hey, just call Gabi Miskova, all right?
Eğer başın belaya girerse çıkışın yok. Bunu arayınca birilerine ulaşacaksın.
If you get into trouble and there's no way out, call and you'll reach someone.
Arka tarafı arayın.
Search in the back.
911'i arayın!
Hey! Call 911!
O zaman telefonu kaldırın ve müvekkilinizi arayın.
Then pick up the phone and call your client.
Polisi arayın!
Call the police!
- Polisi arayın!
- Call the police!
Hastaneyi arayın.
Canvas the hospital...
Siz ikiniz limanları arayın ve bana haber verin.
You two, raid the marina, report back to me.
Bir sorun olursa arayın.
I'll, call in the clearance.
Onlar Reinigen arayın.
They look for Reinigen.
d Polis ve itfaiyeyi arayın d
♪ Called a police and a fireman ♪
Üsttünü arayın.
Call his C.O.
Sahibi arayın.
Call the owner.
Bizi arayın. Kahramanlık öykülerinizi paylaşın.
Call us, share your stories of heroism.
Vali yardımcısı Shaw'ı arayın!
Call Lieutenant Governor Shaw!
Odayı arayın.
Sweep the room.
Cory suç ortağını arayıp serbest kaldığını söylemiş olabilir.
Cory may have dialed his partner's number, Let him know he was free.
Arayıp ne zaman çıkacağını öğrendim.
I called to find out what time he would be released,
Kadının dairesini arayın.
Search this woman's apartment.
- Yardımcı Şef arayıp bıçağınızı getirmemi istedi.
The sous chef called and asked me to bring your knife.
Onu kanalım oraya yeni yapılan binanın çatı katında bulabilirsin ve siz ikiniz arayı kapatırken ona ailemizin muhteşem yok oluşuyla ilgili bana gösterdiği geleceğe ait görüntüleri de sormayı unutma.
You can find him in the penthouse of the gawdy new construction on canal, and while you two are catching up, be sure to ask him about the prophetic vision he show me of our family's spectacular downfall.
Senin çok eski bir sır hakkında atıp tuttuğunu öğrendiğimden ve başını tabure olarak kullanma olasılığımdan dolayı beni hiç durmadan arayıp duruyor.
He's been calling me incessantly since I ditched him to find you raving about some ancient secret and the possibility of using your head as a footstool.
Aksi takdirde, Avrupa'nın bir şehrinde adalet arayışı adına korkunç şeyler yaşanacaktır.
Otherwise, a terrible justice will be unleashed on a European city.
Mısırlarını çaldığımız kişileri arayıp iade edelim.
What's done is done.
Parkta bırakılan para çantasını alman gerekiyordu ama Junior seni arayıp almamanı söyledi.
You were supposed to pick up a package at Marina Green, and Junior called you and told you not to. - WAITER :
Hayatta kalan savaşçıların yeni bir efendi arayışına girebilir.
Your surviving warriors may look to find a new lord.
İşte insanlar bunu Alfred'in barış arayışını okuyacak.
That is what people will read. That Alfred sought peace.
- Tahliye olmaya hazır olduğu zaman bizi arayın, tamam mı?
Call us when she's ready to get picked up, hmm?
- Polisi arayın.
- Call the police.
Şu yattığın adamı google'da arayıp durdum. Kaslarına falan baktım.
I just kept googling that guy you hooked up with and staring at his abs.
İki kopyanız varsa sakin hisler arayışındasınızdır.
If you have two copies, you're a low-sensation seeker.
Şuana kadar eleman arayışı yaptın mı?
Have you looked into stuff yet?
Milyarder arkadaşın Elia'yı arayıp biraz nakit istesene.
Hit up your billionaire pal Elia for some cash.
Beni arayıp fidye istediğiniz sizi telefonda tutmaya çalıştığım ama izinizi tam bulacakken kapadığınız ve benim şöyle dediğim kısım nerede : "Bu işler için çok yaşlandım."
Where's the part where you call me and demand ransom and I try to keep you on the phone, but you hang up seconds before I can trace it and then I say, "I'm getting too old for this crud"?
Şu anda kanka defterimde tek bir sözcük yazılı : O da adalet. Tüm imge arayışların imge arayışına çıkıyorum.
Right now, I've got one word in my bro-cabulary, and that word is "justice." I am going on the vision quest of all vision quests.
Adalet arayışımız başlasın.
Justice begins here.
Santa Muerte'nin seni bir kadın ile gönderdiğini öğrendiğimde Murphy'mi arayıp bulup bana getirmeleri için..... en iyi bir düzine adamımı yolladım.
Leave it to Santa Muerte to work for a woman. I've sent dozens of my best men searching for El Murfi to bring him to me.
Siz keyfinize bakın, ben arayı kapatırım.
You kids go have fun- - I'll catch up with you.