Aır translate English
350,885 parallel translation
Ültimatom verirseniz... ve buna rağmen bu trajik saldırı gerçekleşirse Amerikan hükûmetinin fazladan 30.000 küsur asker göndermesi gerekir.
If you were to, let us say, draw a line in the sand... and if this tragic attack were to happen... the US government would have to send in an additional 30,000 or so soldiers.
Underwood'lar Homs'ta hava saldırıları ve asker çıkartması planlıyor.
The Underwoods are planning air strikes and a troop surge in Homs.
Özünde çok sağlamdır.
At her core, she has a core.
Son birkaç yıldır tanıdık bir simasınız.
For the last several years, you've been a familiar face.
Bir sınır koymalıyız.
We need to draw a line in the sand.
Eminim Yargı Komitesi devreye girdiğinde bu soruyu soracaktır.
Which is a question I'm sure the Judiciary Committee will ask once it's up and going.
Sanırım Underwood hükûmetinde haber sızdıran biri var.
I think there's a leak. In the Underwood Administration.
Hayır, daha erken.
Well, no, that's a little premature.
Uzun zamandır bu işin içindesin.
You've been around a long time.
Bu, anlamsız bir partizan soytarılığıdır.
It's a senseless partisan circus.
Ağır bir bedel.
It's a heavy price.
Hayır, Davis ve Usher seni koruyacak konumdalar.
No, no. Look, Davis and Usher, they're in a position to protect you.
Hayır, sadece bir süreliğine gitmen gerekiyor.
No, I'm just saying, you just need to go away for a little while.
Moskova, isyancıları, kendi kendilerine saldırı düzenledikleri için kınayan bir beyan yayınladı.
Moscow has already issued a statement condemning the rebels for orchestrating the attack on themselves.
Bir yıldır Ahmedi'yi yakalamaya çalışıyoruz.
We've been trying to get our hands on Ahmadi for a year, Francis.
Karaya asker çıkartır çıkartmaz bakanlar kurulu için kimleri düşündüğümüzü görüşelim.
Once we have troops on the ground, we'll need to take a close look at who we're considering for your cabinet.
CIA'den Müdür Yardımcısı Marcy Siegerson mükemmel bir dışişleri bakanı olacaktır.
I think Deputy Director of the CIA, Marcy Siegerson, would make a terrific Secretary of State.
Zoe Barnes, Rachel Posner'la ilişkini araştırıyordu.
I believe Zoe Barnes was investigating a relationship you were having with Rachel Posner.
Suriyeliler zaten işgal altında bir halktır.
The Syrians are a people besieged.
Gücü elinde tutmak için hastaneleri, mülteci kamplarını, okulları ve ekmek sırasındakileri hedef alan bir rejime karşı durulmalıdır.
A regime that would target hospitals, refugee camps, schools or bread lines in order to retain power must be confronted.
- Epey de "haşır neşir" olduk.
I got a good feeling about Ray, and I-I felt a lot of him.
Tabii, mor saçlı ve 56 numara ayakkabı giyen herhangi bir adamdır kesin.
Oh. No. Maybe it's another guy with purple hair and a size 23 shoe.
Biraz çay alır mıydınız efem?
A spot of tea, sir?
Bundan bahsetmeyi pek sevmem ama kalas konusunda çok iyi bir uzmanımdır.
I don't like to talk about it a lot, but I have a certain expertise in timber.
Hayır, kafamın kaput arması olduğu bir Rolls-Royce.
No, it's a Phantom with my head as the hood ornament.
Nasıl bir adam ona sahanda yumurta diyen biriyle dolaşır ki?
Why would you still hang out with him after he called you a fried egg?
- Sır.
- It's a secret.
İyi ama niye sır oluyormuş bu?
But why is it a secret?
- Sana bir sır vereyim mi?
Do you want to know a secret?
Nasıl olur da bir ölüm meleği insan olan kardeşimin etrafında dolanır?
How dare a mere grim reaper try to make a move on my sister?
Yarı Zamanlı, acaba geçmiş hayat gibi şeylere inanır mısın?
Part-timer. Do you, by any chance, believe in a past life?
Bu hayatta uzun zamandır başıboş dolanıyora benziyordu.
It seemed like it had been roaming about for a long time.
Sana bahsetmiş olduğum hani şu uzun zamandır dolaşıp duran.
He's the one who has been roaming about for a long time.
Deok Hwa oppa beni oraya bırakır.
Deok Hwa will give me a lift.
Nihayetinde ağır bir bedel mi ödeyecekler ne?
Will they end up... paying a hefty price?
- Sır olduğunu söylemiştin.
- You said it's a secret.
Bir ihtimal iştahınızın kaçmış olabileceğini düşünerek yemekten önce bir iştah açıcı hazır etmelerini söyledim.
Out of fear for your troubled mind, I had them serve a decoction.
İyi muhabbet ettiğimizi düşünüyordum ama anlaşılan, kırıcı oluyormuşum.
Well, I thought we were having a nice conversation, but it turns out, I was being offensive.
Kendini bakir bir ölüye kıyaslatır... ve bakarsınız kötü adam siz olmuşsunuz.
He'll get you to compare him to a dead virgin, and suddenly you're the bad guy.
Belki Sheldon'a bir prototip alırız.
Maybe we can get Sheldon a prototype.
Hayır, Raj, çok kötü bir fikir.
No, Raj, that's a terrible idea.
Hem de öyle bir yıkacağım ki, belki pelüş ayıcık kazanırım.
Oh, I'm gonna throw you so hard, I might actually win a stuffed animal.
Alana'dan aşağı kalır yanın yok senin de.
You are giving Alana a run for her money.
Şuna bir bak, durumu : bekar ve Valley Glen Ahırında binicilik eğitmeni.
Check this out. Status : single, and he's a riding instructor at Valley Glen Stables.
Hayır, sadece tarihte bir şeylerden düşmüşlüğüm var. Çoğunluğu bar tabureleri, ama bir köprü.
No, I just have a history of falling off things, mostly bar stools, but one bridge.
Hayır, dersim var.
Oh, no, I have a class.
Hayır, daha çok, iş için bırakıldı.
No, it's more of a work release.
Uzun zamandır ilk kez burada iyimserlik var.
For the first time in a long time, there is optimism here.
İnsanlar savaş vermeden kaybetmek istemiyor ben de tam bunun için hazırım.
People won't go down without a fight, which is what I am now ready to have.
Senin savaşmak için hazır olmadığın bir zaman var mı?
Are you ever not ready for a fight?
Tasarımını değiştirmediyseler bu ışın patlaması bize birkaç saniye kazandırır.
Unless they've changed the design, that uni-beam blast bought us a few seconds.