Aşık mı oldun translate English
217 parallel translation
Ona aşık mı oldun?
You fell for it?
Aşık mı oldun?
Have you gone and fallen in love?
Bu aptala aşık mı oldun sen?
Are you in love with this idiot?
Ne o evlat? Aşık mı oldun?
Well son, are you falling in love?
Aşık mı oldun, Blacky?
When will you fall in love, Blacky?
Aşık mı oldun?
Fallen in love?
Aşık mı oldun?
Are you sweet on him?
Bana aşık mı oldun, Maria?
You fallen in love with me...
Aşık mı oldun?
You're in love?
Aşık mı oldun, Moeding?
In love, Möding?
Ona aşık mı oldun?
You've fallen for her?
- Aşık mı oldun?
- Are you in love?
Adama aşık mı oldun?
Do you love the guy?
Aşık mı oldun ona?
Are you in love with him?
Ne, bu kadına aşık mı oldun?
What, do you love this chick?
- Aşık mı oldun Ebenezer?
- Are you in love, Ebenezer?
Ah, kızım, yoksa onlardan birine aşık mı oldun?
Oh, my girl, haven't you fallen in love with one of them?
- Yani bir gecede aşık mı oldun?
- But you're in love overnight.
Aşık mı oldun?
Falling in love?
Aşık mı oldun?
Are you in love?
- Ve ona aşık mı oldun?
- And you fell in love?
Galiba aşık mı oldun?
You think you fell in love?
- Aşık mı oldun?
Fallen in love?
Ona aşık mı oldun, Canavar?
Were you in love with her, Beast?
Bu sürtüğe aşık mı oldun yoksa?
Her lap bird's flying the coop, is it?
Hemen orada ona aşık mı oldun?
Did you fall for her right away?
sen aşık mı oldun?
You've fallen in love?
- Ona aşık mı oldun?
- You fell in love with him?
Aşık mı oldun?
You aren't in love?
Sen aşık mı oldun?
You're in love?
Sen de diğerleri gibi aşık mı oldun?
You haven't fallen in love. too. like the others?
Aşık mı oldun?
You fall in love?
- Aşık mı oldun?
- You in love?
Ona aşık mı oldun?
You fell in love with him?
Ona aşık mı oldun?
Have you fallen in love with her?
- Ne yaptın, aşık mı oldun?
- What'd you do, fall in love? - Where is she?
Ne yaptığını farkettiğinde aniden bana aşık mı oldun?
What made you realize that you loved me all of a sudden?
Yoksa bu çocuğa aşık falan mı oldun?
You haven't fallen for this fellow, have you?
Anladım, kıza aşık oldun sen!
I see! You've fallen for the maid!
Ben de aşık oldun falan sandım.
I thought maybe you were in love.
- Anladım, Sen bana aşık oldun.
- I got it, you are in love with me.
Ya da Amerikalı arkadaşına mı aşık oldun.
Or maybe you fell in love with your American friend.
Düşmanlarımıza da mı aşık oldun?
Are you in love with our enemies too?
Tibey'nin karısına mı aşık oldun?
You fell in love with Tibey's wife?
Sanırım ona aşık oldun!
Do you know, I do believe you've fallen for her.
Sana aşık olmadığımdan nasıl emin oldun?
What proof do you have that I'm not seriously in love with you?
Duvara falan mı aşık oldun yoksa?
You fallen in love with the wall or somethin'?
Örneğin, diyelim ki ben, bana aşık oldun ve bende sana aşık oldum.
Say you're in love with me, and I'm in love with you too
Ona aşık falan mı oldun yoksa?
Are you in love with him or something?
Manhattan'daki binlerce kadın arasında ne yaptın gidip Heather'a mı aşık oldun?
Out of thousands of women, you just fell in love with Heather? That's not how it happened.
Sana bir kaç gülücük ve bir öpücük verdim ve sende benim sana aşık olduğuma ikna oldun.
I give you a few smiles and a kiss and you're convinced that I'm in love with you.