English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Babamız

Babamız translate English

7,756 parallel translation
Babamız şuan uyuyor. Ama iyi.
Daddy's sleeping right now, but he's okay.
- Yani babam... - Babamız.
Our father!
İşte babamız öyle birisiydi.
That's who our father was.
Anne ve babamızı arabada yanarak ölürken gördü, halen etkisinde.
She watched our parents burn to death in their own car, she barely survived it herself.
Anne ve babamızın öldüğü yetmedi mi?
It's not enough that our parents are dead?
Babamız olmadığını biliyorsun değil mi?
You know you're not our dad, right?
Bak, hâlâ o bizim babamız.
Look, he's... He's still our dad.
Bana göre, 40 sene önce olmuş olmasını boşver. Kim veya ne olduğunu. Babamız olduğunu da.
Because to me, never mind that it was 40 years ago, or who or what he is now, or that he's our dad, if he did it... he has to be punished.
Babamız.
Our father.
- Babamızın babası, değil mi?
Dad's dad, right? Yeah, yeah.
Babamızı aldı, sahip olduğun her şeyi aldı. Sağlığını bozdu. Daha da fazlası için devam ediyorsun bir de.
It took Dad, it took everything you had, it messed with your health, and you keep going back for more.
Anne babamız içeride.
Our parents are inside.
Şimdi gidiyorum çünkü anne babamızın yüzüne bakabileceğimi sanmıyorum.
I'm leaving without saying my good byes because I don't think I can bear to look at mom and dad.
O zaman... Neden anne ve babamızın önünde adını anmamamı istedin?
Then what was the reason you told me to never bring up Cha Do Hyun's name in front of mom and dad?
Ayrıca... Eğer ihtiyar bir adam yerine genç bir adama baktığını ve üstelik onunla yanı çatı altında yaşadığını öğrenirlerse anne babamız nasıl tepki verir sence?
Also, if it's known that you are with a young man that's not even an old chaebol, on top of that, that you live under the same roof...
Neticede kızları psikiyatrist olduğun için, anne babamız anlayacaktır.
Their daughter is a psychiatrist so our parents are not people who won't understand.
Dürüst olmak gerekirse anne babamız Ri Jin'in hastası olduğunu henüz bilmiyor.
To be honest, our parents don't know yet. That you are Ri Jin's patient.
Ağlıyordu, çünkü babamızın neden öldüğünü bilmiyorduk.
She was crying because we didn't know why our father was gone.
Anne ve babamızın ölümünden sonra, herhangi bir istekde bulunmadım senden.
After the death of mother and father Any requests of you
Göklerdeki babamız...
Our Father who art in heaven...
Babamız bu sabah onunla konuştu.
Our father spoke to her this morning.
Bu iş babamızı aldı.
This job took Dad.
Babamız bizi koruyor.
Our Father protects us.
- Babamızın sesini duymuyorsun, değil mi?
You don't hear our Father's voice, do you?
Çatlak imanlarının, babamızı def ettiğini düşünen bütün manevi mülteciler tarafından.
All spiritual refugees who felt their flawed faith had driven our Father away.
Hikâye, babamızın ortadan kaybolmadan önce bir umut tohumu ektiğiyle devam ediyor. Savaştan harap olmuş dünyada bir bebek.
Story goes that before he disappeared, our Father planted a single seed of hope, a baby in a world ravaged by war.
- Babamız burada.
Our Father is here.
Babamızın sesi.
It's our Father's voice.
Babamız tarafından onlara verilen Başmeleklerin silahlarından biridir.
It's one of the archangel's weapons, given to them by our Father.
- Annemizi ve babamızı kafalarından vuralım.
- Let's shoot mommy and daddy in the head. "
Anne-babamızı sevdik. Bunlar için değil, bizi sevdikleri için.
We loved our parents, and not because of all this, but because they loved us.
Şöyle diyeyim babam, erkekliğin lisede kaç kız kaldırıldığı ya da kafayla kaç bira kutusu ezilebildiğiyle ölçüldüğü bir dünyada yaşıyordu.
Well, my father comes from a world where a man is measured by how many tackles he made in high school or how many beer cans he can crush against his skull.
Bu arada, "Bu kızın babası yok mu?" diyenlere tanıştırayım, babam Oktay.
Oh, and for those who worry I have no father... Let me introduce my dad, Oktay.
Sadece babamın işten eve getirdiği ıvır zıvır işte.
Oh, it's just the same junk Dad brings us home from work.
Babam parmağını bana doğrultup hesap sorarak beni tekrar küçük bir kız gibi hissettirdi.
My daddy pointed his finger at me and told me what was what, and I felt like a little girl again.
Babamın kızıyım.
Like father, like daughter.
Kız kardeşin babam için çalışıyor.
Your sister works for my dad down at the station.
Sen, annem ve babam hafızamdaki boşlukları bana açıkladınız.
For me... you and our mom and dad filled my empty memories everyday but,
Fail olan babam ve tanık olan annem, beni fail ve tanık yaptınız.
! My father who was the perpetrator and my mother who was the witness made me into the witness and the perpetrator.
Babam gelmeden önce dışarı çıkmamız gerek.
Before daddy comes, we have to leave.
Kız kardeşime ne yaptıysa, ben... aynını ona yapmak ve ona ödetmek istiyordum. Babam değil.
What he did to my sister, I... but I'm the one who needs to pay for what I did, not my father.
Hayır, babam hediye konusunda bize güveniyor ve elimizde hiçbir şey yok bu yüzden odamda hemen gizli toplantı yapmamız lazım.
No, dad is counting on us to deliver a present, and we've got bupkis, so we need to have a secret emergency meeting in my room right now.
Melanie'yle babamı gömdükten sonra yalnız kalmak istedim.
After I buried Melanie and Dad, I needed some more time.
Sen ve babam kurtulmak için her şeyi yaptınız.
You and Dad did all you could to get out.
Babamı bulmalısınız.
You've got to find my father.
Babam kendini ve yalnız kendini düşünüyor.
Father is thinking of himself and no one else.
Ben sen ve babam, bu evde birlikte yaşayacağız.
The house where I, you and dad.. live together
Babam beni ilişkiyi sürdüremeyen küçük, yaralı bir kız olarak görüyor.
I know my father has this idea of me as some damaged little girl unable to keep a relationship.
Oraya taşındılar, babam ve kız kardeşim.
They moved there, my dad and my sister.
Onlar dokunulmaz sandığımız ABD topraklarında insanları öldürüyorlar, buna babam da dahil.
They're murdering people on U.S. soil with impunity, including my father.
Babam hiç bana amansız dedi mi?
Did dad say it? Has a teacher ever said it?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]