English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bayılıyorum

Bayılıyorum translate English

6,428 parallel translation
Bu çocuğa bayılıyorum.
God, I love that kid.
Bu Kapüşonlu hırkana bayılıyorum.
J'adore that hoodie.
İkisi de oluyor sana ama ben kırmızı elbisene bayılıyorum.
They're both cute on you, but I love the red dress.
Sabahları kağıt kokusuna bayılıyorum.
Yeah, I love the smell of parchment in the morning.
Bayılıyorum üstüne üstlük acayip rüyalar görüyorum.
I keep fainting, and I keep having bad dreams.
Bunu yapmana bayılıyorum.
I love it when you do that.
- Aynen. Bayılıyorum buna.
It's my religion.
- Ben de. Mutluyken oluşan yüz ifadesine bayılıyorum.
I love that look he gets when he's happy.
Vayy be, ıslak Brad Pitte bayılıyorum.
Oh, yeah, I like me a wet Brad Pitt.
Lavanta kokusuna bayılıyorum.
Love the lavender scent.
Erkekler gecesi konseptine bayılıyorum.
I love the "boys night in" concept.
Ayrıca The Wire'i izlememiş. Ayrıca The Wire'i izlememiş. İnsanların The Wire.'i izlememesine bayılıyorum.
Plus, she hasn't seen The Wire and I love to turn people on to The Wire.
İnsanların The Wire.'i izlememesine bayılıyorum. Bayılmalardan bahsetmişken.. Bayılmalardan bahsetmişken..
Speaking of turn-ons...
... işte bu yüzden penguenlere bayılıyorum!
And that's why I love penguins!
Kurabiyeye bayılıyorum.
Me love Cookie.
Evet ama şu aşırı duygusal tavırlarına bayılıyorum.
Agreed. But can I just say I love how melodramatic she's getting?
İri vajinalı kızlara bayılıyorum! Bu yüzden sen de South Park'a gel ve arkadaşlarımdan bazıları ile tanış.
come on down to South Park and meet some friends of mine
Bu duruma bayılıyorum.
Oh, I love that.
Aynı anda konuşmalarına bayılıyorum!
Oh, my God. I love it when they talk at the same time!
Yeni deneklerimin terör estirmesini izlemeye bayılıyorum.
Oh, how I love watching as my new subjects flee in terror.
Müşterilerim güzel konuşunca bayılıyorum.
I love it when my clients give good word of mouth.
- Makinelere bayılıyorum.
I love machines.
Büyük memeli kızlara bayılıyorum, iri vajinalı kızları çok seviyorum.
Mrph rmhmhm rm!
böyle sessiz gizlice gelmeye bayılıyorum mu sanıyorsun?
Oh, you think I like sneaking around like this?
Tatil zamanları bu şehre bayılıyorum.
I love this city at the holidays.
Ona bayılıyorum!
I love it!
Karakterin, ülkesinin hissettiği ruha bürünmesine bayılıyorum.
I love that the character becomes almost, like, the spiritual embodiment of what the country feels.
Bu adam, bu adama bayılıyorum.
Aw, this guy. I love this guy.
Dinazor saldırılarına bayılıyorum.
Love dinosaur attacks.
Yabancı aksanlı birinin bana def olmamı söylemesine bayılıyorum.
I-I personally love it when a guy with a foreign accent tells me to beat it.
Gitar çalıp şarkı söylemesini de seviyorum ama en çok bateri çalmasına bayılıyorum.
You know, I love seeing him sing and play guitar, but I love watching him play the drums.
- Brian, ben Train'e bayılıyorum.
Brian, I love Train. I love Train.
Ben de bayılmış olmana bayılıyorum.
And I love that you loved that gig.
Tanrım, Dil'in bayılmalarına bayılıyorum.
God, I love how he loves things.
Sabahları napalm bombası koklamaya bayılıyorum!
I love the smell of napalm in the morning!
- Benimle edepsiz konuşmana bayılıyorum.
Wow, I just love it when you talk dirty to me.
Alt yazılı, animasyonlu Fransız müzikallerine bayılıyorum.
I love subtitled, animated, French musicals.
Genetiğe bayılıyorum.
I love genetics.
Bayılıyorum, başka birinin yemeğini ağzıma sürmem.
I love it. I wouldn't let anybody else's food near my mouth.
Büyük memeli kızlara bayılıyorum, iri amlı kızları çok seviyorum.
Mrph rmhmhm rm!
Arkadaşlığına bayılıyorum.
Boy, do I enjoy your company.
İğneleme yaptığını anlıyorum Çavuş ama gerçekten kesyap yapmaya bayılıyorum ya.
I know you're being sarcastic, sarge, but I really do love making collages.
Bayılıyorum buna.
I love this stuff.
Büyük memeli kızlara bayılıyorum, iri vajinalı kızları çok seviyorum.
Mrph rmhmhm rm! Mrph rmhmhm rm!
Noel zamanında alışveriş yapmaya bayılıyorum.
Oh, I love shopping at Christmastime.
Bu koltuğa bayılıyorum.
Ah, I love this chair.
- Masaj koltuğuna bayılıyorum ya.
God, I love massage chairs.
Ama, sizin istekli halinize bayılıyorum, bu yüzden, sizi "psiko ekipler" görevine atıyorum.
But, I do love your can-do spirit, so I am assigning you two to "psycho squad" duty.
Evet, Bay Agos'a katılıyorum, bu çok küçük bir suç ama kanun kanundur.
So, yeah, I agree Mr. Agos, it is a minor offense, but the law is the law.
İri vajinalı kızlara bayılıyorum!
so come on down to South Park
Sekse bayılıyorum ya!
God, I love sex!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]