Bazı şeyler translate English
8,010 parallel translation
Pfeifer, söylemek istediğin bazı şeyler vardı.
Pfeifer, you had a couple of words you wanted to say.
Bir hastanız hakkında size bazı şeyler sormak istiyorum.
I have a couple questions for you about one of your patients.
Bazı şeyler perişan durumda ama sana 450 veririm.
Well, some of this stuff is kinda beat up, but uh... I'll give you 450.
Bazı şeyler tepkimeye bile girmez.
Some things don't even react.
İnsanlar bazı şeyler söylüyor.
You know, there's people who talk about them.
Geçmişte bırakamayacağınız bazı şeyler vardır.
There are some things you just don't put behind you.
Olmadan yaşayamayacağınız bazı şeyler vardır.
There are some things... that peop... that you just can't live with.
Ama bazı şeyler değişti.
But things have changed.
Benim hakkımda bazı şeyler...
There are things about me that...
Bazı şeyler göründüğü gibi değildir biliyor musun?
Some things just aren't meant to be, you know?
Bazı şeyler...
Some things...
Bazı şeyler yolunda git...
Some things just don't...
Bazı şeyler hiç değişmiyor.
- Some things never change.
Meğer bazı şeyler gerçekten beklemeye değermiş.
And it turns out some things really are worth the wait.
İlk defa siyah birini dinlemek zorunda kaldığınız için size söylemek istediğim bazı şeyler var.
You know what? I got something I wanna say to y'all since I'm guessing... this is the first time that you've ever been forced to listen to a black man.
Sana açıklamam gereken bazı şeyler var.
Listen, listen, I got some explaining to do.
Sen hapisteyken bazı şeyler değişti.
Things have changed since you went inside.
Bazı şeyler hiç değişmez.
Some things never change.
Eğer ki bazı şeyler yolunda gitmezse bunları ben de göreceğim.
If anything weird goes on, I'll be here to see it.
hayat işte bazı şeyler ya sahip olursun ya olamazsın
Such is life. Some things you have, some things not.
Yani, biliyorum. Ben pek... son zamanlarda sizinle ilgilenemedim. bazı şeyler de bizim için değişiyor olabilir ama... sizi asla terk etmem.
I mean, I know I haven't really been around much lately, and... things are changing for us, but I'd never bail on you guys.
Bazı şeyler asla değişmez.
- Some things never change.
- Sadece sana bazı şeyler sormam lazım tatlım.
- I just gotta ask you something honey.
Keşke konuşabilseydim ama bazı şeyler gizli ve...
I wish I could, but... some things are classified and...
Bazen bazı şeyler o kadar gürültülü oluyor ki dönüşü yapmak için kendi odama bile gidemiyorum.
Sometimes if things got loud or I couldn't go to my room I would do the spinning.
Ben de uygundum ve temel modeli alıp üstüne bir şeyler ekledim, bazı şeyleri yeniden düzenleyip son haline getirdim.
So, I was able to get in there and take his basic car, and add a bunch of stuff to it, rearrange some things, and come up with a final version.
Dinle, şehre geri dönmen gerekiyor falan ama, bilmen gereken bazı şeyler var ve okulun oralarda olmamızı istiyorlar.
Listen, I know you got back in town and stuff, but... you really need to know the things they're calling us around school.
Katılıyorum. Önce HM den aldığım bazı şeyler var.
Okey-dokey, so first off, I have some things that I got from HM.
Oraya gittiğinde bazı şeyler seninle gelir.
When you go there... Things come back with you.
- Bazı şeyler darmadağın oluyor.
~ Things fall apart.
Bazı şeyler değişiyor çünkü bir sürü insan hiç durmadan çalışıyor.
The way things change is because lots of people are working all the time.
Bazı şeyler... Yaptığı bazı şeyleri görmüştüm ve...
There were things... there were things that I saw her do that I just...
Analiz uzmanlarımız nihayet Judith'in konuşmalarından bazı şeyler yakalamaya başladı.
Our analysts were eventually able to isolate certain elements of Judith's speech.
Ama kimse ortada olan şeyi konuşmak istemezdi, bu dünyada anlamayacağımız bazı şeyler olduğunu konuşmazlardı.
That there are certain things in this world that we will never understand.
Bazı şeyler barizdir.
Some things are just obvious.
Ben bazı şeyler duydum.
I've heard some things.
Biliyorsun, onunla uygun olmayacak bazı şeyler yapmak.
You know, like, doing certain things with her that might not be appropriate.
Aşağıda bazı şeyler gördüm.
I have seen some things down there.
Aşağıda bazı şeyler gördüm.
I have seen things down there.
Tuhaf işler yaparken... Ona bazı şeyler anlatırım.
When we [ re doing odd jobs... I try to explain things to him.
Bazı şeyler yerine oturmuyor.
Something just isn't sitting right.
Bazı şeyler donuk kalmalı.
Some things should stay frozen.
Hiçbir şey kayıp değil ama bazı şeyler kayboluyor
♪ Nothin'lost but Somethin'missin'♪
Eğer konu yangın ve haberlerdeki tüm o vurulma olaylarıysa eğer eğer onunla bu konuda konuşacaksanız, o zaman bilmeniz gereken bazı şeyler var.
If it's about the fire and all those shootings that have been all over the news, if that's what you want to talk to her about, then there's something you need to know.
Bazı insanlar yeni şeyler yaratmayı sever.
Some people love to make things.
Çok çılgınca şeyler gördüm Dom ama bu, bazılarını çok rahatsız edecek.
I have seen some crazy shit, Dom, but this really could make some waves.
Bazı insanların kaderinde büyük şeyler varken diğerleri kamera tutar sadece.
Some people are destined for great things, and other people just hold the camera.
Şimdiden bazı çılgın şeyler gördüm.
And I've seen some crazy shit.
- Ama böyle söyledin bazı ilginç şeyler O inceledi nasıl kendisi ve onun... ve... ve yol o İpek Yolu çalışır.
- But he did tell me like some interesting things about how he viewed himself and his... and... and the way that the Silk Road works.
Bugün için bile, o şeyler bazı açılardan gerçektir.
Even to this day, I think these things are real in some sense, um...
Komik şeyler anlatıyor, bazıları saçma elbette,... ama çok komik şeyler,... fakat insanlar orada değillermiş gibi davranıyor.
I mean, he's tellin'this funny stuff, some of it weird, you know, but a lot of funny stuff, and people weren't there, you know? That was a shame. There were some people there, just...