English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Ben george

Ben george translate English

1,079 parallel translation
Ben George Banks.
George Banks here.
Ben George.
This is George.
Ben George Pirou.
This is George Pirou.
Ben George, ve senin dostunum.
I'm George, and I'm your friend.
Saatler üçü gösteriyor, ben George Klein, size en güzel Memphis yapımı rock'n'roll parçalarından çalacağım.
Three o'clock and George Klein ready to get it on with some solid-gold rock'n'roll, Memphis-made music.
Ben George Bissinger.
George Bissinger. Glad you came.
- Harry, ben George.
- Harry, this is George.
Ben George Roundy.
This is George Roundy.
- Ben George Wilde. - Liam Devlin.
- I'm George Wilde, the publican.
- Evet, Ben George Caldwell'im.
- Yes, I'm George Caldwell.
Evet, ben hemen şimdi çıkıyorum George.
Yeah, i'm... i'm... i'm going to leave right now, george.
Ben George Raft'ım.
I'm George Raft.
Ben ciddiyim George.
I'm serious, George.
Böylece ben de, George Washington'la bağlantı kurmaya zahmet ediyorlarsa gerçekten önemli birisi olmalısın diye düşündüm.
I figured if they went to the trouble to contact George Washington, you must be somebody very important indeed.
Sen George'u kıskanıyorsun, ben de prensesi.
You envy George, and I envy the princess.
Aşağıya 7 km uzaktayız ve ben iyi bir kayakçıyım.
George, it's four miles down the mountain... and I'm a very good skier.
Ben...
By George, I...
Ben senin yerine bakarım.
( mimics Black George ) I'll look after you.
Bunu da oraya götürün diğerinin yanına ben de işime bakayım?
Get Lloyd George over there... next to the mechanic in the cloth cap... while I sort this lot out, will you?
George'la ben 5 dakika sonra Browning'i aldık.
George and me picked Browning up maybe five minutes later.
George, ben... en iyisi içecek bir şey alayım.
George, I... I believe I better have a drink.
Ben evli bir adamım, George.
I'm a married man, George.
Ben Joy Adamson evim, uzun yıllardır, hilekar bekçi kocam George'un yaşadığı yer olan Kenya'nın kuzey bölgesinde yer alır.
I am Joy Adamson and for many years my home has been in the northern province of Kenya where my husband, George, was senior game warden.
George, ben de tam morina balığı karaciğer yağını düşünüyordum.
George, I've just been thinking about the cod-liver oil.
Ben de öyle. George'un onu gidip almasına izin ver.
So am I. Let George fetch her.
Ben, George.
I am, George.
Ben. George...
I am, George.
Ben tetikçi değilim, George.
I'm not a gunman, George.
George'da ben de orada değildim.
George wasn't there, and neither was I.
George ve ben eski dostuz.
George and I are old friends.
George ve ben hiç mutlu olamadık, tek bir gün bile.
George and I were never happy... not for one single, solitary day.
Ben General George Carnaby, ABD Ordusu, RA 1 23-025-3964.
I'm Gen. George Carnaby, United States Army, RA 123-025-3964.
Bak, George, ben de sana ulaşmak istiyordum.
Look, George, I kind of wanted to get a hold of you anyway.
Ben konuşmuyorum, George.
I'm not talking, George.
Ben bu işlerden anlamam.
You go ahead, George.
George benim için nedir bilmesem de, ben onun için ne olduğumu biliyorum.
While I don't know what George is for me, I know what I was for him.
Sadece o ve ben biliyoruz. Şimdi sen de öğrendin.
only he and I know, and now you, George.
Belki de ben bir toplu taşıma oburuyum.
( George ) Perhaps I'm just a transport hog.
George'u kız arkadaşıma bırakıp... dün değil evvelki gece Ben'i takip ettim.
I left George with my girlfriend Nancy... and followed Ben night before last.
Selam, ben Harry Kilmer, George'un arkadaşıyım.
Hi, I'm Harry Kilmer, friend of George's.
Ben sadece George'a yakın olmak istiyorum.
I just wanna get closer to George.
George ve ben birlikte bir yerin havadan fotoğrafını çekmiştik. Gayet uygundu. Uzun zaman önce.
Georgie and I did some aerial-photography work on this place, along with a lot of footwork, a long time ago.
Ben piskopos George Goodnight, bu da kızım Eula.
Welcome to Fort Ruby. I am Reverend George Goodnight and this is my daughter, Eula.
Biliyor musun George, ben çok eski bir aileden geliyorum.
You know, George, I come from a very old family,
Bir gece, George, sadece senle ben birlikte, dışarı çıkıp, bir kaç kadeh atarız.
One night, George, just you and I together, we'll go out and have a couple of jars.
Ben de senden hoşlanıyorum, George.
I like you too, George.
Ben özgür bir adamla evliyim George Moore.
I'm married to a free man, George Moore.
Ama dövüşçü horoz terbiyecileri, sen ve ben gibi George biz pahalıyız.
But trainers of fighting chickens, like you and me, George we cost the most.
Ben Tavuk George'um!
I'm Chicken George!
Ben, George?
Me, George?
Seni bilmiyorum George ama ben kazanıp şampiyon olmak istiyorum.
Don't know about you, George but I want to win and be champion.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]