Ben gideyim artık translate English
448 parallel translation
Ben gideyim artık.
I'm leaving now.
Ben gideyim artık.
I guess I'd better get going.
Hadi ben gideyim artık.
- Well, I'll be on my way.
Ben gideyim artık. Bir ara görüşürüz.
So, um, I'll be running along... and, uh, I'll see you sometime, eh?
- Ben gideyim artık.
- I've got to go.
Güzel, Ben gideyim artık.
Oh well, I'll be getting along, then.
Geç oldu, ben gideyim artık.
It's late. I'll be going.
Ben gideyim artık.
I'd better be going now.
- Ben gideyim artık.
- I'll leave you.
Ben gideyim artık!
I've leaned out, I'll quit
Ben gideyim artık.
I must leave now.
Ben gideyim artık.
Well, I'll be going.
En iyisi ben gideyim artık.
I'd better be going, now.
Ben de artık gideyim.
Well, I must be going.
Neyse, ben artık gideyim babalık.
Well, I guess I'll be on my way, Pa.
Ben artık gideyim.
I must be getting along.
Ben artık gideyim.
I'll be leaving you now.
Ben artık gideyim mi?
I go now?
Ben artık takımlarımı toplamaya gideyim.
Well, I will get my gear and rigging.
- Ben de gideyim artık, baban rahat etsin.
I'd better be going so he can get to bed.
Ben artık gideyim.
I better go now.
Ben artık gideyim.
I should be leaving.
Ben artık gideyim.
Here's where I leave you.
Ben gideyim artık.
Well, I'll be getting along.
Ben artık gideyim.
Well, I'll leave you too alone.
Ben de gideyim artık.
I'll be leaving.
Önemli değil, ben artık gideyim.
No, I'll leave you alone now.
Ben artık gideyim, Arthur.
I'll be going now, Arthur.
Ben artık eve gideyim.
I LIKE TO TAKE A WALK ON WARM EVENINGS.
Ben artık gideyim.
Well, I'll excuse myself.
"Eh, ben artık gideyim" dedim.
"Well," I said, "I best be goin'."
Şey! Ben artık bankaya gideyim.
Alright, I'm off to the bank.
Eh, ben artık gideyim.
Well, I'll be getting along.
Ben de gideyim artık.
I've got to be going.
Ben gideyim artık.
I'm off.
Yok, ben en iyisi gideyim artık.
No, I'd best be on my way.
Ben artık eve gideyim de Şabat sofracığımı hazırlayayım.
I have to go home now to prepare my poor Sabbath meal.
Tim, ben artık gideyim.
Tim, I'll be moving off now.
Ben gideyim artık.
I'm going now.
Ben de artık gideyim.
Well, and I'll be going.
Don Corleone, ben artık gideyim. Çünkü sen meşgulsündür.
Don Corleone, I'm going to leave you now, because I know you're busy.
Ben artık gideyim Peter.
I'd better be going, Peter.
Neyse, ben gideyim artık.
Well, I'll be going now.
Pekala, artık ben gideyim.
Good one, I leave you.
Ben artık gideyim, geç oldu.
Let me get going.
Ben artık gideyim.
Well, I've got to run along myself.
Artık ben gideyim.
We say goodbye here.
- Neyse ben de gideyim artık. - Evet.
Well, I guess I'll knock off too, OK?
Ben artık gideyim.
Beauty, it is better that I go away.
Neyse artık, ben gideyim.
I guess I'll get goin'.
Ben artık gideyim...
I'll be on my way now...
ben gideyim 114
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık çok geç 412
artık korkmuyorum 38
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilirsiniz 36
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık çok geç 412
artık korkmuyorum 38
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilirsiniz 36