Ben halledeceğim translate English
915 parallel translation
Bu işi ben halledeceğim!
I will do it!
Ben halledeceğim.
I will... put an end to my feelings for her.
Joe... Ben halledeceğim.
Joe, I'll do it.
Bekleyin sizi ben halledeceğim.
Wait a minute. I'll take care of you.
Ben halledeceğim.
I'll handle it.
Şimdi ben halledeceğim.
Now I'll handle it.
Bunu da ben halledeceğim.
And I'll handle this.
Ben halledeceğim.
I'll see to it
Merak etme ben halledeceğim.
Don't worry, I'll take care of it.
- Ben halledeceğim, teşekkür ederim.
- I'll see that she gets it, thank you.
Ben halledeceğim.
Put the sucker on.
Ama baba, nasıl idare ederiz? Nasıl mı idare ederiz? Bunu ben halledeceğim.
Don't you understand that I wanna stay?
O işi ben halledeceğim.
I shall attend to it myself.
Ben halledeceğim.
I'll deal with it.
Bu sefer ben halledeceğim.
This time I'll do it.
Askerleri ben halledeceğim.
I'll take care of the soldiers.
Lola Fiat 1100'ü ben halledeceğim.
I'll shoulder Lola Fiat 1100.
Bu sefer, onu şahsen ben halledeceğim.
This time, I'll take care of her personally.
- Ben halledeceğim.
- I'll give it to him.
Diğer bütün gerekli şeyleri ben halledeceğim.
All other necessities have been amply provided by my staff.
Gerisini ben halledeceğim.
Just ask me.
- Hayır, ben halledeceğim.
I'll sort it out.
Ben halledeceğim. Bunun için endişelenme.
I'll get it, don't you worry about that.
Ben halledeceğim, göreceksin.
I'll take care of it, you'll see.
Senin işini ben halledeceğim, sorun değil.
I'm gonna take care of you, no problem.
Ben halledeceğim!
Let's get closer to Adonis'car!
Hepsini ben halledeceğim.
I'll make everything happen.
Ben halledeceğim.
- Come on. You're going to be fine. Lie down.
Ben bunu halledeceğim.
I'm going all out!
Bu yüzden ben konuşarak halledeceğim.
So, I'm going to talk to it and set it straight.
Ben her şeyi halledeceğim.
I'll fix everything.
Harry, ben köşedeki adamı halledeceğim.
Harry, I'm gonna pick up this guy around the corner.
Bu işi ben halledeceğim.
Go on!
Ben buradaki işleri halledeceğim.
Wait for me. I'll clear it up here.
Ben bu işi halledeceğim yapma.
I'll set you straight.
Ben de elbiseyi halledeceğim.
And I'll make the dress.
Ben bu taraftaki işleri halledeceğim.
I'll get things moving this end.
Geri kalanları ben halledeceğim.
I'll get the rest of the things.
Sen uslu bir kız gibi çalışma odamda bekle, ben yukarı çıkıp bu berbat işi halledeceğim.
You be a good girl, wait in the study, and I'll go up and get this damn business over.
Her şeyi ben mi halledeceğim?
Must I take care of everything myself?
Ben her şeyi halledeceğim, duyuyor musunuz?
I'll take care of everything, do you hear?
Bu arada ben de o evrak işlerini halledeceğim.
Meanwhile, I'll take care of those papers.
Ben her şeyi halledeceğim.
I'll take care of everything.
Önce ben seni halledeceğim!
But you're through now.
Ben halledecegim.
I'll handle it.
Ben yapayım madem, hemen ardından resmi halledeceğim...
I'll do it then, then I'll do the picture...
Kasabaya ben gideceğim ve işi kendi yöntemimle halledeceğim.
I'll ride into town, and handle this my way.
Sen ateş istasyonundaki üçünü hallet ben kapıdaki ikisini halledeceğim.
You take the three at the firing station, I'll take the two at the door.
Aşırı gerginsiniz. Ben her şeyi halledeceğim.
I'll take care of everything.
- Olmaz, Lucas, bana bırak. Ben halledeceğim dedim.
I said I'll get this.
Ben subay binasını halledeceğim.
I'll take the officers'quarters.
halledeceğim 67
ben hep 23
ben hallederim 867
ben hamileyim 39
ben her zaman 32
ben hastayım 37
ben hazırım 348
ben hala 17
ben hallettim 28
ben helen 20
ben hep 23
ben hallederim 867
ben hamileyim 39
ben her zaman 32
ben hastayım 37
ben hazırım 348
ben hala 17
ben hallettim 28
ben helen 20