Ben hep translate English
6,617 parallel translation
Ve Ben hep bana inanır.
And Ben always believes me.
Ben hep böyleydim.
Okay? I've been doing it all my life.
Şimdi içim dışım bir oldu. Çünkü, ben hep genç zenci bir kızın içine hapsolmuş yaşlı bir zenneydim.
Now my outside matches my inside, because I've always been an old drag queen trapped inside the body of a young black girl.
Efendim, ben hep iyilerin kötüleri yeneceğini düşünürdüm.
Sir, I always thought good wins over bad.
Bilirsiniz, ben hep güzel şeyler için çok çalışıyorum. Ailem için güzel şeyler istemem suç mu?
I work really hard to have nice things, and is it a crime that I want my family to have nice things?
30 yıldan fazla oldu. Ben hep aynı şeyi söylerdim.
And for me, it's been over 30 years, and so I'd always say the same thing.
- Ben hep seni Watson olarak düşünmüştüm.
I've always pictured you as Watson.
Nereye gittiğimin veya bana ne yaptığının önemi yok, ben hep...
No matter where I go or what you do to me, I will always...
Ben hep onun gibi olmak istemiştim, ve sonunda oldu.
I always wanted to be like her, and now I am.
Ben hep yaparım!
I do it all the time.
Bak. Bu tip işleri ben hep yapıyorum adamım.
Look, I do this type of thing all the time, man.
Ben hep bekardım, efendim. Bu yüzden git gel, git gel yapıp sevdiklerinizle sonsuz bir yeniden tanışma döngüsüne girmenin nasıl bir şey olduğunu sadece hayal edebiliyorum.
I've ever been a bachelor, sir, and so can only imagine how it is to ever be leaving and returning, leaving and returning, an endless reacquaintance with those we love.
Lider ben olmalıyım. Çok sık banyo yapmam ama ben hep haklıyımdır.
I don't shower much, but I'm always right.
Ben hep böyle bir şeyle bu durumu elde etmek istemişimdir.
I've always wanted the status that goes along with riding around town in one of those.
- Ben hep iyi davranırım.
I'm always nice.
Ben hep düşünmüştüm ki...
I always figured we'd...
Ben hep odunluk diyorum, çünkü...
I always call it the lumber yard, cause...
Ben hep yapıyorum.
I do it all the time.
Ben hep direndim.
That's all I've ever known.
Ama ben hep yanında olacağım, tamam mı?
But I'm gonna be right here, all right?
Ama ben hep senin yanında olacağım.
Me... I'll always be there for you.
Bash ve ben hep ava kaçardık.
Bash and I always fled for a hunt.
Hep politik konulara giriyorsun, ben konuşmak istemiyorum anlamıyor musun?
Why always speak of politics?
Ama Howard ile hep ben olurum.
But I'm always on Howard's team.
Ben Wheeler'ın hep seviştiğin yastığın adı olduğuna kalıbımı basarım.
Yeah, I'm pretty sure Ben Wheeler was the name of the pillow you were always making out with.
- Anne, ben küçükken yalan söylerken yakalandığımda bana hep ne yapmamı söylerdin?
- Mom, when I was a kid, what did you always tell me to do when I was caught in a lie?
Evet de ben insanlara bunu derim yani hep.
Yeah, that's just something I say to people, you know?
Oysa ki ben de Wall Street hikayelerinin hep fazla abartılı olduğunu düşünürdüm.
And here I thought the stories of Wall Street excess were exaggerated.
Gittiğim her okulda en akıllı çocuk hep ben oldum.
I have always been the smartest kid at every school that I went to.
Ben orada olmazsam nasıl hep beraber yaşayabiliriz?
How could we all live together if I'm not there?
Öyle işte. Bir yıl geçti ama ben hâlâ kendime Kenya'nın işlerine sadece o dönene kadar baktığımı söyleyip duruyorum ama içimde hep bir his var. - Onun...
So here I am, almost a year down the road, and I keep telling myself that I'm just holding down the fort for Kenya, but all along I have this terrible feeling that she's...
Ben.. Ben bunu hep yapıyorum.
I-I do it all the time.
Hep denerler ama ben elimde bir şey varsa bunu bilirim.
I mean, they always try, but I know when I got something.
Sebebi de uzun zaman önce ben çocukken doktorlar hep sende şu var derlerdi :
And it's because, a long time ago, when I was younger... The doctors always told me that...
Ben senin için hep söylüyorum.
I lie for you all the time.
Bilmiyorum hayat hep böyle miydi yoksa ben mi değiştim.
I don't know, it's always the same, where once was cut into. Life is like that.
Hep ben kullanmıyorum ki. Hayır.
I don't always drive your car.
Hep böyle derim ben.
That's what I always say.
- Hep ben veririm zaten tatlım.
I always do, sweetheart.
Ben senin hep aklında tuttuğun motivasyonunu soracaktım.
I just wanted to ask you about motivation, keeping something close to remind you.
Hep böyle değildim ben.
I wasn't always like this.
Sen ve ben bu terk edilmiş tünelleri Amerika Hükümetine teslim edeceğiz ki onlar da kendi arka bahçelerinde bir düşman kalesinin sahibi olacakları için hep minnettar olacaklar.
You and I are gonna turn over these abandoned tunnels to the US government, who will be ever so grateful to take possession of an enemy stronghold in their backyard.
- Ama oraya hep ben otururum.
But that's where I sit.
Bu zamanların hepsinde hep bu yerlerdeydim ben.
I was in all of these places at all of these times.
Ağır işleri hep ben yaptım, ve bana neye mal olduğuna bak.
I always did the heavy lifting, and look what that cost me.
Ben neden hep sana beleş yiyecek veriyor da ben iade edilmiş yiyecekleri alıyorum?
Why does Ben always give you the free food but I just get the food that been sent back?
Onu her ağlattığında onun yanında hep ben vardım.
I was always there for her whenever you made her cry.
12 Eylül 2001'de karmaşık bir gözetim sistemi yapmak için kod yazmaya başladım. Yıllar boyunca değişik kod adlarıyla anıldı ancak ben ona hep "makine" dedim.
On September the 12th, 2001, I began coding in a complex surveillance system that would be known by many code names over the years, although I always just called it the machine.
Ben Glee Klubündeyken bir şeyi açıklamak istediğimde bunu bir şarkıyla yapmak bana hep yardımcı olmuştur.
When I was in the glee club and I had to explain something, it always helped me to do it through song.
Bak, ben artık değiştim ve sana hep borçlu olacağım, Walt.
Look, I am a changed man, and, um, I'll always owe that to you, Walt.
Ben de hep böyle diyorum.
That's what I always say too.
hepsi 500
hepsi burada 182
hepimiz 265
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepiniz 624
hepinizi seviyorum 27
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi burada 182
hepimiz 265
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepiniz 624
hepinizi seviyorum 27
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin olsun 16
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsine 52
hepimizin 38
hepinizi 32
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi senin olsun 16
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsine 52
hepimizin 38
hepinizi 32
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi doğru 60