English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Binbaşım

Binbaşım translate English

1,947 parallel translation
Bütün saygımla, Binbaşı Tucker'8 yıldır tanırım... çivi gibi sağlamdır.
With all due respect, I've known Commander Tucker for eight years.
Tebrikler resmi olarak iletiliyor mu emin değilim ama, Tebrikler Binbaşı,... hamilesiniz.
I'm not quite sure if congratulations are in order, commander, but you're pregnant.
Binbaşı Barclay, galaksiler ötesi ilk bağlantıyı kurduğunuz için, tebriklerimi sunarım.
Lieutenant Barclay, my congratulations on establishing the first transgalactic com-link.
Binbaşı Marseilles'e Köprü'de ihtiyacım var.
I need Lieutenant Marseilles on the Bridge.
Ben Binbaşı Tom Paris.
I'm Lieutenant Tom Paris.
Bu terime aşina mısınız, Binbaşı?
Are you familiar with that term, Lieutenant?
Binbaşı Paris'in ders sırasında bahsettiği iyon dengesizliğini hatırladın mı?
Remember that ion imbalance Lieutenant Paris mentioned during our lesson?
Üzgünüm- - ama sizi tanıyamadım, Binbaşı.
I'm sorry- - l don't recognize you, Lieutenant.
Ve, Binbaşı, buraya bir sonraki gelişimde, sizin kantininizi yenecek bir restoran biliyorum.
And, Major, next time I'm here, I know a restaurant that beats your mess, hands down.
Bizim anladığımız kadarıyla, çalıştırılmaması imkansız olabilir, Binbaşı.
By the sounds of it, it may be impossible not to, Major.
Anladığım kadarıyla, birleşmiş beyin güçlerine rağmen, Binbaşı Carter ve Dr McKay bu sorunu ayrılan zamanda çözemeyecekler.
The way I see it, despite their combined brain powers, Major Carter and Dr McKay won't solve this problem in the time allotted.
- Binbaşı Davis, bütçeyi hazırladınız mı?
- Major Davis, you've prepared a budget?
- Binbaşı Davis, buna da bir bakar mısınız?
- Major Davis, could you also see to this?
- Kanıtın var mı, Binbaşı?
- Do you have any evidence, Major?
Farkındayım Binbaşı.
I realise that, Major.
- Kararım kesindir, Binbaşı.
- The decision has been made, Major.
- Bir suçlamada mı bulunuyorsunuz, Binbaşı?
- Are you making an accusation, Major?
- O zaman ne yapalım, Binbaşı?
- Then what do we do, Major?
Sizin için önemli mi bilmiyorum Binbaşı ama.. ... üzgünüm.
For what it's worth, Major, I'm sorry.
Lütfen, Binbaşı Carter, eğer silahı bırakırsanız, ikimizin de sağ kalabilmesi için iyi bir şansımız olur.
Please, Major Carter, if you put the gun down, there's a very good chance we can both live.
Bunun için özür dilerim, Binbaşı, ama seçenekleri tükettik.
I'm sorry about this, Major, but I've run out of options.
İhtiyacın olan herkesi atayacağım, Binbaşı.
I'll assign anyone you need, Major.
Bu görevden alınmadım, Binbaşı.
I haven't been relieved of this command, Major.
Albay O'Neill, bu askeri bir olay mı yoksa Binbaşı Griff'in..... beceriksizliği mi bilmiyorum ama istediğim hiç bir şeyi alamıyorum.
Colonel O'Neill, is it? I don't know if this is a military thing generally or Major Griff's incompetence, but I can't get anything I ask for.
Sizin varsayımınıza ne demeli, Binbaşı?
What about your assumption, Major?
- Binbaşı'yı silahlı mı diye kontrol et.
- Check the major for weapons.
Sanırım bu senaryonun başarılı olma olasılığı milyonda bir, Binbaşı.
I thought the odds of success for this scenario were one in a million, Major.
Binbaşı Carter ve ben retrovirüs izi taşımıyoruz.
Major Carter and I show no evidence of the retrovirus.
- Üzgünüm, Binbaşı.
- I'm sorry, Major.
- Binbaşı, onlara yardım edin.
- Major, lend him a hand.
Binbaşı Carter, eğer silahlarınızı bırakmazsanız ateş etme yetkimi kullanacağım.
Major, I will authorise the use of force unless you relinquish those weapons.
- Binbaşı Carter dönene kadar mı?
- Until Major Carter returns?
Binbaşı Carter, Teal'c ve Daniel için yaptığım ön analizleri bitirdim.
I've completed my preliminary exams of Major Carter, Teal'c and Daniel.
Binbaşı Carter veya Teal'c'a ulaşmaya çalıştım.
I tried to recall Major Carter or Teal'c.
- Tanrıya inanır mısınız Binbaşı Carter?
- Do you believe in a god, Major Carter?
Acele et, Binbaşı, o güç kalkanına ihtiyacımız var!
Hurry up, Major, we need that force shield!
Ben Binbaşı Carter, Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri.
I'm Major Carter, United States Air Force.
Ben Binbaşı Kwan.
I'm Major Kwan.
Binbaşı Clary Teğmen Archer ve Scott'tan... şikayetçi olmak için ona gittiğini söyledi. Gerçekten yanlız bunu sormaya mı geldin? Hayır.
Is that really what you came over here to ask me?
Gece barakalar kitlendikten sonra... Binbaşı'nın Vic Bedfor'la olan alış-verişinden haberiniz var mıydı?
Were you aware of his dealings with Vic Bedford... at night after lockdown?
- Bayan Kubik, ben Binbaşı Waldron.
- Mrs. Kubik, I'm Major Waldron.
Afedersiniz, Binbaşı.
I'm sorry, Major.
Hocam, ben ulusal güvenlikten binbaşı Gabriel.
Colleague, I'm major Gabriel, state security.
- Ben Binbaşı Desmond Merton.
- I'm Major Desmond Merton.
Binbaşı, ısrar etmek zorundayım...
Major, I really must insist...
- Binbaşı Colvin'e ulaşmaya çalışıyorum.
- I'm trying to reach Major Colvin.
Süvari alayımın birlik komutanı bir Nietzschean'dı. Binbaşı Iskander Kassad.
The c.O. Of my lancer regiment was a nietzschean, major iskander kassad.
Binbaşı bir saniyeniz var mı?
Major, do you have a second?
Söylenene göre, brifing Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri'nden Binbaşı Pete Carlson iletecek.
From what I'm told, Major Pete Carlson from the United States Air Force will conduct the briefing.
Ben Binbaşı Carlson, Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri.
I'm Major Carlson, United States Air Force.
Ne yaptığımı zannediyorsun, Binbaşı?
What do you think I'm trying to do, Major?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]