Birini bekliyorum translate English
226 parallel translation
Üç aydır pikolo çalan birini bekliyorum. Ama hep saksafoncu gönderiyorlar.
For three months, I been tryin'to get a piccolo player, and all they send up is saxophones.
Birini bekliyorum.
I'm waiting for someone.
- Sağ ol, ama birini bekliyorum.
- Thanks, I'm waiting for somebody. - Okay...
Hayır, birini bekliyorum.
No, I'm waiting for someone.
Birini bekliyorum.
I'm waiting for somebody.
Çok önemli birini bekliyorum.
Oh, not again. I'm waiting for someone terribly important.
- Birini bekliyorum.
- I'm waiting for somebody.
Bak Adelaide, önemli bir iş toplantısı için birini bekliyorum.
I'm expecting a fellow on important business.
- Birini bekliyorum.
Thank you for the interest, but I'm waiting for someone.
Hayır, yalnızca birini bekliyorum
No, i'm just expecting someone.
Mr. Christian, kökleri destelemek için birini bekliyorum.
Mr. Christian, I'm ready for a man to help me ball the root.
Birini bekliyorum.
Waiting for a fellow.
- Birini bekliyorum.
- I'm expecting someone.
Hayır sadece birini bekliyorum.
No, I'm just a visitor.
Bree, tatlım birini bekliyorum.
Bree, honey I'm waiting for someone.
Sağol Barry, çok naziksin, ama... birini bekliyorum.
Oh, thank you, Barry, you're very kind, but I'm expecting someone to join me.
Gelmeyen birini bekliyorum.
I've been waiting for someone who hasn't arrived.
Evet birini bekliyorum.
Yeah, well, I'm expecting somebody.
Birini bekliyorum.
I'm expecting someone.
Sadece birini bekliyorum.
I'm just waiting for someone.
Birini bekliyorum burda.
I'm here to wait for someone.
Bu arada birini bekliyorum.
By the way, I'm expecting somebody.
Ben de başka birini bekliyorum.
And I'm expecting someone else.
Bunun ne demek olduğunu bilmiyorsun, Bobby. Ne zamandır bana hayat arkadaşlığı edecek birini bekliyorum
You don't know what it took, Bobby - how long I wanted and I hoped for somebody to care for, to let somebody care for me.
Seni görmek istemeyecek birini bekliyorum.
I'm expecting someone who wouldn't like to see you.
- Hayır, birini bekliyorum.
- No, I'm waiting for someone.
- İyi de birini bekliyorum.
But wit, I'm waiting fore someone!
Birini bekliyorum ;
I wait for someone ;
Sadece birini bekliyorum.
Just waiting for someone.
Üzgünüm, birini bekliyorum.
Sorry, I'm waiting for someone.
Birini bekliyorum.
I am just waiting for someone.
Birini bekliyorum burada. Bizi yalnız bırakırsınız o zaman. Bunu yapamam.
Can I be alone with someone here?
Üzgünüm. Birini bekliyorum.
I can't. I'm meeting someone.
Sana söyledim. Birini bekliyorum.
I told you. I'm meeting somebody.
Dinle, gerçekten birini bekliyorum.
Listen, I really am meeting somebody.
Birini bekliyorum.
I'm expecting somebody.
Birini bekliyorum ama biriyle mi yoksa yalnız mı gelecek bilmiyorum.
I'm expecting someone and i don't know if they're coming alone or not.
Aslında birini bekliyorum.
Actually, I'm expecting someone.
Çok önemli birini bekliyorum
I'm waiting a very important man
Birini bekliyorum. Lütfen çıkar mısın?
I have someone coming soon.
Birini bekliyorum.
I'm still waiting on someone.
Ama söylemem gerekiyor, birini bekliyorum.
But I should tell you, I'm waiting for a date.
- Ben birini bekliyorum. - Beni!
- I'm waiting for somebody.
Evet, birini bekliyorum.
Yes, I would, actually. I'm expecting someone.
Evet, birini bekliyorum.
Yes, I'm waiting for someone.
Birini bekliyorum.
- I'm expected somewhere.
Başka birini bekliyorum.
I'm with someone.
Kahce içmek için birini bekliyorum.
I'm expecting someone for coffee.
Caddenin karşısından birini bekliyorum.
I'm waiting for someone across the street.
- Aslında birini bekliyorum.
- Actually, I'm waiting for somebody.
Birini bekliyorum.
I'm just waiting for someone.
bekliyorum 444
birini 32
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
birincisi 390
birinci kat 30
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
birini 32
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
birincisi 390
birinci kat 30
birinin 43
birinci dünya savaşı 32