Bitmiştir translate English
2,852 parallel translation
Bak, Will, beni işe aldığında sana söylemiştim, işim bitmişse, bitmiştir.
Look, Will, when you hired me, I told you when I'm done, I'm done.
- Henüz karar vermedim. O halde konuşmamız bitmiştir.
Then we're done talking.
Şu andan itibaren anlaşmamız bitmiştir.
As of this moment, our contract is over.
Belki bitmesi gereken yerde bitmiştir.
Maybe it ended up where it needs to be.
Jenny bitmiştir.
Jenny is over.
Teşhis konduysa işim bitmiştir.
Cool diagnosis means I'm finished.
- Tamam, görüşme bitmiştir.
- Okay, we're done here.
Görüşme bitmiştir Bay Peel.
Excuse me. Uh, that'll be all, Mr. Peel.
Böylece bu bitmiştir.
Now, that should do it.
Ben ağabeyimi seviyorum. Ama kastettiğin buysa ona âşık olmadığımdan gayet eminim. Seanslarımız bitmiştir.
I love my brother, but I am sure as shit not in love with my brother, if that's what you're getting at.
Konuşma bitmiştir.
Discussion's over.
Konuşma bitmiştir. Gidelim hadi.
This conversation is ended.
Bu konuşma bitmiştir.
This conversation's over.
Tartışma bitmiştir.
End of discussion.
Şimdi eğer söyleyecek bir şeyin yoksa Tanrı'nın armağanlarını adaletsiz olarak dağıtmasının dışında bu konuşma bitmiştir.
Now unless you have something to say, aside from the fact that God distributes his gifts unequally, this conversation is over.
Duvarda korkarsan yarışa çıkma olayın bitmiştir.
When you're afraid of the wall, you're done.
Yarın geldiği yere geri dönüyor. Konuşma bitmiştir.
She's going back to the wellness center tomorrow, and that's that.
Anlaşma bitmiştir. Kendimizi daha da küçük düşürmeden önce buradan çıkalım.
Now let's get out of here before we completely humiliate ourselves.
Bence bu konuşma bitmiştir, Mindy.
I think this meeting has come to an end, Mindy.
Denge bitmiştir.
The balance is undone.
- Toplantımız bitmiştir.
- Our meeting is over.
Eğer Gabriella bunu bulduysa, işi bitmiştir.
Straight out of "Call of Duty". If Gabriella stumbled across this...
Sanıyorsam pastel boyası bitmiştir.
I guess he ran out of crayons.
Ara bitmiştir.
Break officially over ;
- Sus. Pasta işi bitmiştir.
No more cake.
Bitmiştir. Evet Robin, ben de acılı kanat isterim.
And yes, Robin, I would love some wings.
Bu konuşma bitmiştir.
This conversation is over.
Belki de mermileri bitmiştir.
Maybe they ran out of bullets.
Belki de ateşkes bitmiştir.
Maybe the truce is over.
Oyun bitmiştir.
Okay, uh, game over.
Oyun bitmiştir.
The game is complete.
Gösteri bitmiştir. Adam haklı.
He is absolutely right.
Aynı kariyerin gibi... bu konuşma burada bitmiştir
Just like your career, this conversation is over.
Zoe yani bir yola ihtiyacımız olduğunu düşünüyorsa tartışma burada bitmiştir.
Well, if Zoe thinks that we need a new road, then I guess the discussion is over. Come on, Lemon.
Eğlence bitmiştir.
Seaworld's closed.
Belki biraları bitmiştir.
Maybe they're sold out.
Toplantı bitmiştir.
This will be the end of this meeting.
Ve sonra ne olur... Bitmiştir.
And when that happens, you're done.
Tartışma bitmiştir.
No argument.
Bu seçim bitmiştir!
This election is "ovah"!
Konuşma bitmiştir.
We're done here.
Toplantı bitmiştir.
And now the session's over.
Herhalde bununla birlikte bitmiştir değil mi?
Wow, then, uh... then you're almost done, right?
Ziyaret saati bitmiştir!
Visiting hours are over!
Belki şarjı bitmiştir.
Hey, maybe his phone died.
Bitmiştir.
Sure.
Konuşma bitmiştir!
I'm done talking!
Bu konuşma bence bitmiştir.
I refuse to discuss this further.
Leo bitmiştir.
- Leo is cut off.
- Görüşmeler bitmiştir.
And so ends the debate.
Bu hafta sonu için işle ilişkim bitmiştir.
I am done with work for the weekend.