English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bob

Bob translate English

18,266 parallel translation
Bob, müvekkilini bul ve teslim et.
Bob, find your client and deliver him.
Bob, nerelerdeydin?
Bob, where have you been?
Bob, onu buldular.
Bob, they found him.
Bob, sana ulaşmaya çalışıyordum.
Bob, I've been looking for you.
Sağ ol, Bob.
Uh, thank you, Bob.
Bob, sana küçük bir tavsiye vereyim.
Bob, let me give you a helpful piece of advice.
Bob nerede?
Where's Bob?
Bunu Bob mu söyledi?
Is that what Bob said?
Hadi ama Bob. Daha yeni başladık.
Come on, Bob, we're just getting started.
Bob hatırlatırım ilk seçtiğin kişi bendim.
Bob... may I remind you, I was your first call.
Bob Shapiro, Beverly Hills'te kalıbım olmayan bir restoranda yemek yerken ben de burada olacağım.
I'll probably be here all night, while Bob Shapiro eats dinner in some Beverly Hills restaurant I can't afford. Well, I'll make it quick.
Bob Shapiro'yu uzun süredir tanırım.
I've known Bob Shapiro a long time.
Bob, neden bu kadar uzun sürüyor?
Bob, why is this taking so long?
- Hadi ama, Bob.
- Oh, come on, Bob.
- Bob, sakin ol.
- Bob, calm down.
Sen kendinle ters düşüyorsun, Bob.
You contradict yourself, Bob.
Bob Shapiro baş avukattır. Doğru olan bu.
Oh, Bob Shapiro is the lead attorney, make no mistake.
Basında gezen Bob Shapiro'nun kafası basmıyor, Bob Shapiro boş bir takım elbise gibi Bob Shapiro böyle büyük bir davayı kaldıramıyor haberleri yalan.
All that sniping in the media that says Bob Shapiro is in over his head, Bob Shapiro is an empty suit, Bob Shapiro can't handle a case of this magnitude.
Bob'a katılıyorum.
You know, I have to agree with Bob.
Bob ne der ki?
What does Bob say?
Bob'ı düşünme şimdi.
D-Don't worry about Bob.
Bob geldi.
Bob's here.
Bob, O.J. telefonda.
Bob, O.J.'s on the phone.
Gördüğüm kadarıyla, Bob sen oyun kurucusun.
As I see it, Bob, you're the quarterback.
Ben Bob.
It's bob.
Bob, nasılsın?
Bob! How are you?
Bob iyi bir fikir olduğunu düşündü.
Bob thought it was a good idea.
- Bob hızlı hareket etmelisin.
Bob, You have to move fast.
- Bir dakika, Bob çok duygusalsın.
Hold on. Bob, you're so emotional.
Hadi be. Bob Shapiro uzlaşmacıdır.
Bob shapiro is a settler.
Bob, New York Dergisi'nden seni görmeye gelen bir muhabir var.
Bob, there's a reporter From the new yorker magazine here to see you.
Ne diyorsun Bob?
What are you saying, bob?
Bob, elinde tepeden düşen bir araba vardı.
Bob, you had a car that flew off a cliff.
Çok çaresiz, şeffaf ve "Brentwood" Bob Shapiro'dan geliyor.
It's desperate, transparent, And coming from "brentwood" bob shapiro.
-... duyabiliyor.
Beating your wife. Bob,
- Bob. Sadece kavga ediyorduk.
We was just, you know, tussling.
Sana her zaman hayrandım ve yıllardır birlikte çalışmak istedim.
And wanted to work with you for years. Thank you, bob.
Sağ ol, Bob.
That's kind of you.
Bob, Bob, bekle, bekle.
Bob, bob, bob, hang on, hang on, hang on.
Bob, takıma ne diyeyim?
- Bob, what do I tell the team?
Neden artık unutmuyorsun, Bob?
Why don't you blow it out your ass, Bob?
Herkesi etkilemek istedim ve eminim Bob da bana katılır en önemli şey hikâyedir.
I just wanted to impress upon everyone... and-and I'm sure Bob would agree... that the most important thing is the story.
Bana olur böyle şeyler hikâyesini okuma, Bob.
Don't give me that "shit happens" routine, Bob.
Şimdi çık git, Bob.
Now get the hell out of here, Bob.
Bunu zorlayanın Johnnie olduğunu biliyorsun.
It's gonna be on you. Gil, it's me, Bob.
Mirasınla gurur duy, Bob.
You know who's pushing this ; it's Johnnie.
Mark Fuhrman'ın "Z" kelimesini kullanmasıyla alakalı sorum var.
Bob! Excuse me! Mr. Shapiro!
Herkese merhaba. Ben Bob Costas.
Hello everyone, I'm Bob Costas.
Bob.
Bob.
Ses pantolonundan geliyor, Bob.
It's coming from your pants, bob.
Hadi, Bob.
Come on, Bob.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]