Bu senin hatan değil translate English
757 parallel translation
Bu senin hatan değil.
It isn't your fault.
- Bu senin hatan değil.
- It's not your fault.
Bu senin hatan değil. Sen diğer kızlardan farklısın.
It's not your fault, that you're not like the other girls.
- Ama bu senin hatan değil.
I've had it. - But it's not your fault.
- Bu senin hatan değil, sadece talihsizliktir.
It is neither your fault nor mine. It is pure ill luck.
Bu senin hatan değil.
No it's alright. It's not your fault.
Bu senin hatan değil, Felix.
It's not your fault, Felix.
Hastalık seni değiştirdi, bu senin hatan değil.
And the disease that changed you, it's not your fault.
Bu senin hatan değil ki.
That ain't your fault.
Bu senin hatan değil Bill.
It's not your fault, Bill.
Biliyorsun, bu senin hatan değil.
You know it's not your fault.
Bu senin hatan değil. Nedir bilirim.
It's not your fault, I know that.
Bu senin hatan değil.
Oh, it's not your fault.
- Bu senin hatan değil, Hector.
- It's not your fault, Hector.
- Bu senin hatan değil.
- That's not your fault.
Bu senin hatan değil.
- It's not your fault.
Bu senin hatan değil ki, baba. Benim hatam.
Dad, it's not your fault.
Bu senin hatan değil.
It's not your fault
Bu senin hatan değil.
Not your fault.
Çok güzel şeyler yapmadığımın farkındayım fakat bu senin hatan değil ve...
I know I'm not dealing with this very well... but it's not your fault, and...
Bu senin hatan değil, James.
It's not your fault, James.
Şey, bu senin hatan değil.
Oh, it's not your fault.
Bu senin hatan değil, gitme zamanı baba.
Time to go, dad.
bir şey yok, hiçbir şey, bu senin hatan değil!
There is nothing, nothing, that is your fault!
Bu senin hatan değil.
- Oh. Look, it's not your fault, all right?
Sis, geldi ve uçak geç kalktı. ve bu senin hatan değil, ve ben beklerken kızmadım.
The fog came in, and the plane was late, and it's not your fault, and I didn't mind waiting.
Ama bu senin hatan değil!
But it's not your fault!
Clara bu senin hatan değil.
Clara, it's isn't your fault.
- Bu senin hatan değil. - Bugün kaç km yol yapacağına takmasaydın bunlar olmazdı.
If only you hadn't been so hell-bent on driving far!
- Bu senin hatan değil.
It's not your fault.
Bu senin hatan değil.
That's not your fault.
Öyle söyleme. Bu senin hatan değil.
Don't say that It's not your fault
Tüberkiloz onu aldı.Hadi bu senin hatan değil.
- Tuberculosis got him.
- Bu senin hatan değil.
- lt ´ s not your fault.
Bu senin hatan değil anladın mı?
It's not your fault. You understand?
Bu senin hatan değil.
It's not your fault.
Bu senin hatan, öyle değil mi, Foster?
This is your fault, isn't it, Foster?
Bu durum kimsenin değil, senin hatan.
This is nobody's fault, but yours.
Senin hatan değil bu.
It isn't your fault.
Bu senin hatan, benim değil!
It wasn't my fault. It was yours!
Ama bu senin hatan değil.
None of your fault, though. I s your life tha s so boring
- Bu senin hatan değil değil.
- It's not your fault.
Bu senin hatan değil mi?
Was that not your fault?
Bu senin hatan değil Sam.
It ain't your fault, Sam.
Bu, senin hatan değil.
It's not your fault.
Joe, bu senin hatan degil.
[LAUGHING]
Bu senin hatan, Daens'in değil.
That's your fault, not Daens'.
Bu kadar arzulanan binmek olmak senin hatan değil.
It's your own fault for being so damn desirable, Al.
Kurucuların bu çocuğa ve tüm Jem'Hadar'a yaptıkları senin hatan değil.
What the Founders did to the boy- - to all the Jem'Hadar- - is not your fault.
Bu senin hatan değil Ziman.
It's not your fault Ziman.
Bu olanların hepsinin senin hatan olduğunu biliyorsun, değil mi?
This is all your fault, you know?
bu senin hatan değildi 18
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu senin için de geçerli 20
bu senin işin 74
bu senin araban mı 29
bu senin fikrindi 50
bu senin seçimin 22
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin payın 24
bu senin son şansın 40
bu senin için de geçerli 20
bu senin işin 74
bu senin araban mı 29
bu senin fikrindi 50
bu senin seçimin 22
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin payın 24
bu senin suçun değil 43
bu senin görevin 21
bu senin suçun 44
bu senin iyiliğin için 25
senin hatan değil 96
senin hatan değildi 70
bu sen misin 162
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu seferlik 30
bu senin görevin 21
bu senin suçun 44
bu senin iyiliğin için 25
senin hatan değil 96
senin hatan değildi 70
bu sen misin 162
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu sebeple 59
bu seni ilgilendirmez 244
bu ses 55
bu ses de ne 71
bu sefer olmaz 49
bu şekilde değil 53
bu sebeple 59
bu seni ilgilendirmez 244
bu ses 55
bu ses de ne 71
bu sefer olmaz 49
bu şekilde değil 53