Bu senin seçimin translate English
266 parallel translation
Bu senin seçimin, Sullivan.
It's your choice, Mr. Sullivan.
Bu senin seçimin.
It is your choice.
ama sonuçta bu senin seçimin nasıl istersen öyle olur
It's your call if you want to be likewise
Sana söyledim. Bu senin seçimin.
I told you, it'll have to be your choice.
Bu senin seçimin.
Oh, this is your move.
Bu senin seçimin olacak.
It shall be for you to choose.
Hey, ahbap, bu senin seçimin.
Hey, pal, you made this choice.
Pekala, bu senin seçimin...
well, it's your choice...
Bu senin seçimin.
It's your choice.
Bu senin seçimin.
Then it's your choice.
Alex, bu senin seçimin. Bunun benle bir alakası yok.
That has nothing to do with me.
Pekala, bu senin seçimin.
OK, if that's what you want.
Bu senin seçimin. Ama, profesör olmayan ve yaşamak için para kazanması gereken pek çok avukat gibi düşündüğüm için değil.
The reason I take cases - and here I'm unlike most other lawyers, who are not professors and have to make a living -
Bu senin seçimin, Yo'el.
It's your call, Yo'el.
- Bu senin seçimin Robin.
- It's your choice, Robin.
Bu senin seçimin Will.
It's your choice, Will.
kalkan kazanır. ben içeri gidiyorum, sen dışarı kontrol et çinliler çok kurnazdır bu senin seçimin
Shield wins. I'll go inside, you'll guard outside. Chinese are so cunning.
Bu senin seçimin.
It has to be your choice.
Bu senin seçimin, Lando.
It's your choice, lando.
Çünkü bu senin seçimin, biliyorsun.
Because the choice is yours, you know.
Bu senin seçimin.
Well, it's your choice.
Bu senin seçimin.
It was your choice.
Louis Farrakhan'ı sev veya nefret et, bu senin seçimin.
Love Louis Farrakhan or hate him, that's your choice.
Bu senin seçimin, evlat.
It's your calling, son.
Bu senin seçimin, Woody.
It's your choice, Woody.
Bu senin seçimin olur, kaderin değil.
It's your choice, not your fate.
Bu senin seçimin olmalı.
This has to be your choice.
Ama her ne yapıyorsan bu senin seçimin.
But whatever's goin'on, just know.
Kimi seçersen seç, bu senin seçimin olmalı.
Well, whatever person you choose, it should be your choice.
Bu senin seçimin mi?
You chose this?
Başka bir yol bilmiyorum. Bu yüzden, bu senin seçimin.
I know no other way... so it's your choice.
Ve bu senin seçimin canım, benim değil.
But that's your choice, dear, not mine.
Ama sonuç olarak bu senin seçimin.
But look, it's your choice.
Ai, bu senin seçimin.
Ai, it's your choice.
Eğer yardımımı istemiyorsan, bu senin seçimin.
If you don't want my help but that's your choice.
İşte bu senin seçimin.
That's what you've chosen.
Kendi başına çıkabilirsin, yada havaya uçabilirsin, bu senin seçimin! Beni duyuyormusun?
You can come out on your own, or you can get blown out it's your choice!
Olabilir, bu senin seçimin.
You could, and that's your choice.
Bu senin seçimin.
It's your choice.
Zaman gelince, bu senin seçimin olacak.
When the time comes... it'll be your choice.
- Bu senin seçimin.
- That is your choice.
Bugün sana hayat ve ölüm arasında ve lütuf ve lanet arasında bir seçim yapma hakkını veriyorum. cenneti ve dünyayı size karsı tanıklık etmeye çağırıyorum... ... Ve şimdi cenneti ve dünyayı senin yapacağın bu seçimin şahidi olmaya çağırıyorum.
NARRATOR : " I call Heaven and Earth to witness against you this day that I have set before thee life and death the blessing and the curse.
Bu tamamıyla senin seçimin
That is entirely up to you to design.
- Bu senin seçimin.
That is your choice.
- Bu benim seçimim değil, senin seçimin.
- It's not my way... It's your way.
Belki bu senin meslek seçimin olabilir fakat benimkisi bu değil.
It may be your career choice but it ain't mine.
Bu senin secimin.
It's your choice.
Pekâlâ bana anlatmak istemiyorsun, bu senin seçimin ama şunu bil :
That's fine.
Bu şekilde giyinmek de mi senin seçimin?
Do you also choose to dress like this?
Bence senin gibi zevkli bir kadın bu seçimin altından kalkabilir.
What do you think? I think a woman with your exquisite taste can handle this decision.
Diğer oyuncular kalabilir, bu sana kalmış. Ama esas kız senin seçimin değil.
The rest of the cast can stay - that is up to you but that lead girl is not up to you.
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu senin için de geçerli 20
bu senin işin 74
bu senin araban mı 29
bu senin fikrindi 50
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin payın 24
bu senin suçun değil 43
bu senin hatan değil 72
bu senin için de geçerli 20
bu senin işin 74
bu senin araban mı 29
bu senin fikrindi 50
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin payın 24
bu senin suçun değil 43
bu senin hatan değil 72