English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bulduk

Bulduk translate English

22,940 parallel translation
Oh, iyi bari, bulduk.
Oh, good, this is it.
Görünüşe göre kendisini bulduk.
Looks like we just found him.
Aylardan beri ilk kez karşılıklı oturup sohbet etme fırsatı bulduk.
Okay, this is the first substantial conversation we've had in, what, months?
Bir travma bulduk.
We found trauma.
Bir travma bulduk. Yaratık saldırısından da kaynaklı olabilir başka bir şeyden de.
I found trauma possibly from the creature attack.
Belki birileri "onu bulduk" der diye.
That somebody has called to say, "We've found her".
Bu saatte aradığım için üzgünüm fakat arama ekibinin sığınakta bulduklarını didik didik aradık ve sanırım bir şey bulduk.
I'm sorry for calling so early.' But we've been combing through everything the search parties found at the bunker and I think we have something.
Uyuduğu barakanın içinde benzin bidonları bulduk.
She burned to death. 'We found petrol canistersinside the shed where she slept.'
Bunu Henry Reed'in evinde bulduk.
We found it in Henry Reed's house.
Bakın bunu yanında bulduk.
See.. this was with her.
Bir ipucu bulduk.
- Sir. We have a lead..
Bence bunu halletmenin bir yolunu bulduk. Bu yüzden...
I think we actually got a way to work this out so...
Evet, olmazlar ama dönüşüm işlemine başlamadan önce de orada olduklarını bulduk.
No. Emphatically, no. But what we found, it could've already existed before you began the transition.
Eninde sonunda bulduk.
We found it at last.
Anka taş tüm vampir ruhlar. Yaşamaktadır taze cesetler bulduk.
All the vampire souls from the Phoenix Stone have found fresh corpses to inhabit.
- Üstünde bir şey bulduk.
- We found something on him.
- Bulduk.
We did.
Donörümüzü bulduk.
They're a match.
Sanırım karınızı bulduk Bay Shaw.
Mr. Shaw, I think we've found your wife.
Yönetim Kurulu'yla durumunu konuşma fırsatı bulduk.
The board finally called me in to discuss you.
Amerikalı kızın ayağında da eser miktarda bulduk.
We found trace amounts on the American girl's feet.
Bunları NCIS'in dışında, morgda barda ve sık sık gittiğin yerlerde bulduk.
We found these outside NCIS, the morgue, the bar, and other places you frequent.
Sanırım orta yolu bulduk.
I guess that is a way around this.
- Onları takip eden biri yok. - Çıplak halde küvette bulduk onu.
Found him naked in the hot tub.
Sonunda onu bulduk.
We finally found her.
Cesette satma niyetinde olduğunu düşündürecek miktarda uyuşturucu bulduk. Ama Patrice'e söyleyin, size çok iyi bir duyarlılık eğitimi veriyor.
Uh, we found enough drugs in his body to imply intent to distribute, but tell Patrice she's doing a good job with your sensitivity training.
Hayır ama Hudson'ın öldürüldüğü eve ait iki tane anahtar bulduk.
No, but we did find two keys belonging to the house where Hudson was murdered.
Bulduk. Bir vücut, bir kafa ve cinayet silahı.
We found it... a body, a head, and the murder weapon.
Aradığımızı bulduk.
Thanks. We found what we were looking for.
Kimliğini parmak izinden mi bulduk?
Did we I.D. him off his prints?
Hayır, perşembe günü polise yapılan kayıp ihbarında kaybolduğu sırada giydiği söylenen kıyafetlerden bulduk.
No... off the clothes he was reported wearing in the Missing Persons report, filed with the LAPD last Thursday.
- İsteğinizi yerine getiriyoruz, Ajan Soto. Kurbanınız olması muhtemel birini bulduk, şimdi de teşhis etmeye çalışıyoruz.
We're fulfilling your ask, Agent Soto... locating someone who might be your victim... and now we're trying to I.D. him from...
Diğer benzer idamlarla arasında tutarsızlıklar bulduk.
We've found inconsistencies with other, similar decapitations that just...
Henüz tek bir cesede yetecek kadar parça bulduk.
So far, we only have enough for one body.
Bir parmak bulduk!
Found a thumb!
Çekiciyi bulduk.
We found the tow truck.
Annesini bulduk bulmasına ama korkarım onu geri alamayacak. - Neden?
Well, we found his mother, but I'm afraid she can't take him back.
- Başkomiserim, evi bulduk ama Julio arama izninde çocuğun adını kullanmaya şiddetle karşı.
Uh, captain, yes, uh, we found the house, but Julio really doesn't want us to use the boy's name on the warrant.
- Sanırım Henry Amca'yı bulduk.
Well, I guess we found uncle Henry.
- Onu bulduk.
- Got him!
Evinde nakit 150,000 dolar bulduk.
In his house, we found $ 150,000 in cash.
Aşağıda Jordan Graff'ı, Dwight'ın şu korkusuz liderini bulduk.
We found Jordan Graff, Dwight's fearless leader, downstairs.
Bu kızı ormanda yere yatmış hâlde bulduk.
We found her lying in the woods.
Biz de tamir ettirirken bunu bulduk.
_
Bir yolunu bulduk.
We figured it out.
Lakin, biz zaten onu bulduk.
But we have found him.
- Nina ve ben bir şey bulduk.
! - Nina and I found something.
- Bak, ne bulduk.
- Look what we found.
Sonunda yemekleri yenilebilir gösterecek ışığı bulduk.
Well, we finally found lighting that made the food look edible.
Kanında eser miktarda talyum ve banyo tuzları bulduk.
Where's my mom? She... She told you...
Bil bakalım ne bulduk?
Guess what - - a purchase of oliver peoples sunglasses

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]