English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bundan hoşlandım

Bundan hoşlandım translate English

324 parallel translation
- Bundan hoşlandım.
I enjoyed it.
ve bu seni bir tür Tanrı yapmıştır, ve ben bundan hoşlandım.
And that made you a kind of god. And I liked it.
Ben bundan hoşlandım.
I like this one.
Bundan hoşlandım. Seninle çalışmayı sürdürmek isterim.
Well, you're a top man in your line and you're getting bigger all the time.
İlk bir kaç dakika hariç, bundan hoşlandım.
I like it, except the first few minutes.
Elbette bundan hoşlandım, sözü bile kulağa hoş geliyor.
Of course I like the idea, it sounds wonderful.
Bundan hoşlandım.
OK, I love it.
Galiba bundan hoşlandım.
I think I like it.
Bundan hoşlandım, Zatoichi
I like it, Zatoichi
Akıllısın, bundan hoşlandım.
You're sharp, I like that.
Hayır, ben bundan hoşlandım.
No, I like this one.
ve bundan hoşlandım.
And I liked it.
Bundan hoşlandım.
I like that.
Hayır, bundan hoşlandım.
No, I like that.
Bundan hoşlandım.
I like that. [Chuckles]
— Bundan hoşlandım...
- I like that...
Bundan hoşlandım.
I like him for that.
B-Ben bundan hoşlandım.
I-I liked it.
Bundan hoşlandım.
I kind of like this one.
Bundan hoşlandım.
I like it. Tep up.
- Bundan hoşlandım!
- I love it. I love it!
- Her zaman bundan hoşlandınız mı?
- Have you always lived like that?
Ben bundan hoşlandığımı söylemedim.
Run in there and stand in the middle?
- Bundan hoşlandığımı sanmayın.
A cigarette? Yes, please.
Bundan hoşlandın mı?
Do you like that?
Bundan hoşlandığımı mı sanıyorsunuz?
You suppose I enjoyed this?
Bundan hoşlandığımı sanıyorsan delirmişsin.
If you think I like this, you're crazy. Look, Amy.
Her neyse, bundan hoşlandığımı biliyorum.
Anyway, I know I like this.
Bundan hoşlandığımı söyleyemem. Ama denizde ve kolejde daha zorlarıyla da uğraştım.
Well, I can't say that I enjoyed it, but I've gone through rougher hazing in college and at sea.
- Bundan hoşlandığımı sanmıyorum.
- I'm not so sure I like this.
Bundan hoşlandın mı, Filozof?
You like it, Philosopher?
Bundan hoşlandığımı mı sanıyorsun?
Do you think I enjoy it?
Jim, bundan hoşlandığımdan emin değilim.
I'm not sure I like that, Jim.
Bundan hoşlandığımız için birbirimizi öldürüyoruz.
We kill each other because we like to.
Bundan hoşlandığımı söyleyemem.
If I didn't like it, tough.
tamam, bundan hoşlandığımı sanmıyorum.
Well, I hadn't thought of it like that.
- Bundan hoşlandığımı söyleyemem.
- That I liked.
Evet, sanırım bundan az da olsa hoşlandın.
When the Police come, I have to show them a real lump.
Onca serüvene bunları yaşamak için mi katıldım şimdiye kadar yaşadıklarımızdan sonra, bundan pek hoşlandığım söylenemez.
I'd come far and through many adventures to see it and now I did not like the look of it at all!
Bundan hoşlandığımı mı sanıyorsun?
You think I like this?
Bundan hoşlandın mı, hindi pisliği?
How do you like that, turkey shit?
- Bundan hoşlandın mı evlat?
- You like that, kid?
- Bu pulu postalamak dahiceydi - Bundan hoşlandın mı?
I must say, mailing that stamp was quite ingenious.
Bundan hoşlandığımı sanmıyorum.
I'm not sure I like this.
Bundan daha çok hoşlandım gibi. Nasıl?
That sounds more like it.
Benim bundan hoşlandığımı mı sanıyorsun?
Hey, you think I'm enjoying this?
Bundan hoşlandın mı?
Now would you like that?
Onu başka bir adamın kollarına attın ve o da bundan hoşlandı mı?
Did you push her into his arms, and she liked it?
Bundan hoşlandığımı düşünmüyorum.
I don't think I like this.
Bundan da hoşlandım.
I liked that too.
Bundan hoşlandığımı mı samıyorsunuz? Sorun bu.
You think I enjoy this?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]