Burası karanlık translate English
474 parallel translation
Karanlık, burası karanlık.
It's dark. It's dark.
İyi ki burası karanlık çünkü bu son derece kişisel bir konu.
I'm glad we're here in the dark because this is extremely personal.
- Burası karanlık.
- It's dark in here.
Burası karanlık ve ürkütücü.
It's dark in here and spooky.
Burası karanlık.
It wants light.
Burası karanlık ve kokuşmuş!
It's dark and it's stinky! Hey!
Burası karanlık.
- It's dark in here...
Burası karanlık!
It's dark here!
Burası karanlık.
Everything is dark down here.
Burası karanlık.
It's dark in here.
Burası çok karanlık.
It's too dark in here.
Matmazel burası çok karanlık.
It's getting dark, mademoiselle.
Burası biraz karanlık da...
It's just so dark...
Burası çok karanlık.
It's dark in here.
Işıklar sönünce burası bayağı karanlık oldu.
Well, it certainly is dark in here with the lights off.
Bakın. Sanki karanlık bir odadaydınız. Burası gibi.
It's as though you were in a dark room... like this one.
Burası çok karanlık.
It's so dark.
Aradığınız numara burası. Ama hava karanlık.
There's the number you're looking for, but it's dark.
Burası zindan gibi karanlık.
It's terribly dark in here.
Oh, hayır, burası çok karanlık.
Oh, no. It is too dark here.
Burası neden karanlık?
Why is it dark in here?
Burası çok karanlık değil mi?
It's pretty dark in here, isn't it?
Burası çok karanlık.
It's awfully dark
Burası zifiri karanlık.
Boy, I'm blind as a bat.
Burası neden bu kadar karanlık?
Why is it so dark in here?
Burası yeterince karanlık.
That's sinister enough.
Burası kuyu gibi zifiri karanlık.
It's as black in there as the inside of a buffalo.
Burası çok karanlık.
You can't see a thing in here.
- Burası oldukça karanlık.
- Pretty dark out there.
Ortadaki ışıkları 5000 yap, üstlerine çevir, burası çok karanlık!
Put the 5000 on them and then on the crowd. It's dark over here.
Burası çok karanlık. Seni güçlükle görebiliyorum.
It's so dark in here I can barely see you.
Burası çok karanlık.
It's so dark in here.
Michael George Hartley burası pis, karanlık, küçük bir oda.
Michael George Hartley this is a nasty, dark little room.
Burası amma karanlık.
Terribly gloomy in here.
Karanlık burası.
It's dark here
Ait olduğum yer burası. Karanlık boş bir oda değil.
This is where I belong, not in a dark, lonely room.
Zifiri karanlık yahu burası.
It's like the Black Hole of Calcutta in here.
Burası ne kadar karanlık.
Oh it's dark in here.
Burası ne karanlık.
Goodness, it sure is dark in here.
Neden burası böyle karanlık?
Why is it so dark in here?
Burası zifiri karanlık.
It's pitch dark in here.
Bulabileceğimi sanmıyorum. Çok karanlık burası.
I can't seem to be able to find one, it's so dark out here.
Burası biraz karanlık, değil mi?
Kind of dark in here, isn't it?
Tanrım, burası çok karanlık.
Oh, God, it's dark in here.
Burası da çok karanlık.
It's almost dark here, too.
Hey, burası tamamen karanlık.
Hey, it's totally dark.
- Burası çekim için çok karanlık.
- It's too dark here to film.
Dadı neden burası böyle karanlık da orası o kadar aydınlık?
Why is it light there, and dark here, nurse?
Karanlık burası.
It dark in here.
Burası neden karanlık böyle?
Why is it all dark in here?
Burası biraz karanlık.
It's kind of dark in here.
karanlık 176
karanlıkta 49
karanlıktı 48
burası neresi 137
burası 1024
burası çok sıcak 100
burası güzel 53
burası benim odam 36
burası da neresi 23
burası benim evim 203
karanlıkta 49
karanlıktı 48
burası neresi 137
burası 1024
burası çok sıcak 100
burası güzel 53
burası benim odam 36
burası da neresi 23
burası benim evim 203
burası iyi 66
burası çok güzel 113
burası benim 31
burası sıcak 33
burası soğuk 30
burası çok karanlık 29
burası mı 223
burası benim yerim 39
burası bizim evimiz 31
burası senin odan 23
burası çok güzel 113
burası benim 31
burası sıcak 33
burası soğuk 30
burası çok karanlık 29
burası mı 223
burası benim yerim 39
burası bizim evimiz 31
burası senin odan 23