English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ C ] / Cevap verme

Cevap verme translate English

1,394 parallel translation
Cevap verme.
Don't answer.
Cevap verme!
- TELEPHONE RINGS - Don't answer that!
Demek istediğim, sorularıma cevap verme niyetin yoksa neden orada oturuyorsun?
I mean, why are you sitting there if you don't intend to answer my questions?
Buna cevap verme.
What did you expect? Don't answer that.
- Cevap verme.
- Don't answer.
Mahkeme emrine cevap verme sürecinin minimum dört gün olduğunu iddia ediyorlar buna da ofisimin halka duyuracağını söyledikten sonra indiler.
They claim it takes a minimum of four days to process a court order... and that's only after I had my office threaten to go public on them.
- Ona cevap verme.
- Don't answer him. - Who's he?
Cevap verme havasına girmişken birkaç soru sormak istedim.
I thought since you were in a question-answering mood, I might ask a few.
Tamam, peki cevap verme.
Yeah, sure, there you go. Clam up.
Evet, hayır. Buna cevap verme.
Don't answer that.
Gambutrol Emily'yi mevcut durumuna hapsetti, ayine cevap verme imkanını ortadan kaldırdı.
Gambutrol locked Emily in the possessed state.
Sakın cevap verme.
Don't answer it.
Cevap verme.
You don't have to answer that.
Veya hiç cevap verme istersen.
You know what, never mind, don't answer that.
Hayır, cevap verme.
No, don't answer it.
Buna cevap verme.
Don't answer that.
Bana cevap verme.
Don't talk back.
Bana sakın cevap verme!
Don't give me any lip!
"... dilediği takdirde kendisine cevap verme hakkı... "
"... if he desires to speak, to answer himself... "
Sorulara dürüstçe cevap verme.
Don't answer that shit honestly.
Cevap verme.
And then he doesn't hit the boy.
Annene cevap verme!
Don't talk back to your mother
- Cevap verme
Open your eyes for five seconds.
Bana cevap verme!
Do not answer me!
Cevap verme.
Don't answer it.
Sana cevap verme dedim.
I told you not to answer.
Cevap verme.
Do not answer that.
Aslında bütün delilleri toplamadan, sana cevap verme ihtimalimiz hakkında sen ne düşünüyorsun?
Well, what do you think the chances are we're going to give you an answer before all the evidence is in?
Tamam, buna cevap verme.
Okay, don't respond to that.
Buna cevap verme.
Don't you answer that.
Bu adama cevap verme.
Do not answer this man.
Sence cevap verme lütfunu ne zaman gösterir?
When do you suppose I could expect a favour of a response?
Cevap verme.
Don't answer it!
Ona cevap verme. İstediği bu.
Don't answer back, that's what she wants.
Mesela, çok harika bir cevap verme makinesi aldık.
We're about to make a hilarious answering-machine message.
- -Bana cevap verme.
Don't you talk back to me.
Sakın cevap verme.
- Don't answer that.
"Telefona cevap verme. Kötü haber."
"Don't answer the phone call- - it's bad news."
- Cevap verme.
Don't answer it.
Cevap verme! Hiçbir şey söyleme sakın!
Don't say anything!
Aptala benzer bir hâlim mi var? - Sakın cevap verme.
Do I look stupid to you?
Aslında buna cevap verme.
You know what? Don't answer that.
Şimdi de bütün sorulara cevap verme zamanı.
Now to answer all the pop-ups.
Cevap verme.
Don't answer it, okay?
Cevap verme. Kız kardeşinle paylaşın.
You can share with your sister.
Cevap verme.
Don't answer that.
Cevap verme sakın!
Don't answer that.
Buna cevap verme!
Don't answer that!
- Buna cevap verme. Bira ve balık.
- Don't answer that.
- Cevap verme dallama!
Don't answer back, fucker
Cevap verme.
No.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]