Cevap vermeyin translate English
116 parallel translation
Pekala, cevap vermeyin.
All right, don't answer me.
Cevap vermeyin Bay Millikan.
Do not answer, Mr. Millikan.
- Cevap vermeyin.
DON'T ANSWER IT.
Cevap vermeyin.
Don't answer that?
Hayır, cevap vermeyin, ben söyleyeyim.
No, don't answer me, I'll tell you why I can't.
Bana hemen cevap vermeyin.
Don't give me your answer right away.
Cevap vermeyin!
Don't answer that!
Cevap vermeyin.
Don't answer it.
Efendi baraka kamp hakkında bir şey sorarsa cevap vermeyin!
The only thing the Master asks you is not to inquire about the barrack-camp!
Teğmen çabuk cevap vermeyin.
Don't answer so quickly.
Cevap vermeyin.
Don't answer that.
İyi mi yoksa kötü mü? Aynı anda cevap vermeyin ama!
Just don't answer with one voice.
Ve telefonlara cevap vermeyin.
Don't answer the phone.
Cevap vermeyin, Bay Checkov.
- No reply, Chekov. - Aye, sir.
Hemen cevap vermeyin.
Don't answer now.
Oh tanrım, geri geldi, cevap vermeyin!
don't answer it!
Cevap vermeyin.
No reply.
Cevap vermeyin!
Don't answer it!
- Henüz cevap vermeyin.
- Don't answer yet.
Eğer bir yabancı kapıyı çalarsa, asla cevap vermeyin.
If a stranger knocks on your door, never answer the door.
- Cevap vermeyin.
- Don't answer that.
- Cevap vermeyin.
Do not answer!
Hemen cevap vermeyin.
Don't answer me now.
Şu anda bir cevap vermeyin sadece bir düşünün.
And don't answer right away, but consider it.
Michael Jackson haklıysa artık suçlamalara cevap vermeyin.
"Michael Jackson thought it appropriate to answer the allegations now."
Cevap vermeyin ve sizi endişelendirmeye çalıştığımı düşünmeyin.
Don't answer this, and don't feel that I speak to alarm you.
Bu soruya cevap vermeyin.
Don't answer that question.
Ah, şey... Malî durum anketi için söylüyorum içinize sinmeyen hiçbir şeye cevap vermeyin.
Oh, uh... for the financial questionnaire don't answer anything you don't feel like.
Yerine cevap vermeyin.
You don't have to answer.
Cevap vermeyin.
Do not respond.
Tekrar ediyorum, cevap vermeyin.
I repeat, do not respond.
Soru sorulmadan cevap vermeyin ve mahkemede daha dikkatli konuşun.
Ms. Toller, you will wait until you are asked before responding and you will refrain from using profanity in this court.
Şimdiye kadar iki kelimeyi çözdük. "Cevap vermeyin."
So far, I've only been able to decode three words : "Do not reply."
Cevap vereyim mi? Cevap vermeyin Binbaşı.
No reply, Major.
Sakın cevap vermeyin.
Send no reply.
- Cevap vermeyin.
- Don't respond.
cevap vermeyin. karımdır.
It's my wife.
? Cevap vermeyin...
Don't answer that.
" Buna cevap vermeyin. Bu bir sır.
" Don't give out the information.
Buna cevap vermeyin.
Don't answer that.
Onlara cevap vermeyin, vatandaş.
Don't answer them, citizen.
Avukata cevap vermeyin. Retorik sorular soruyor.
Don't talk back to the lawyer.
- Avukatın sorularına cevap vermeyin!
- Don't answer her questions!
Telefonu kullanmayın veya cevap vermeyin.
Don't answer or use the phone.
Jüri üyeleri, avukata cevap vermeyin.
Members of the jury, do not talk to the attorneys.
- Buna cevap vermeyin.
Don't answer that.
Hey, küçük bir tavsiye.. asla telefona cevap vermeyin, evli bir kadınla birlikteyken.
Hey, little advice.. never answer the phone when you're with a married lady.
Rahatsız olmayın, cevap vermek istemiyorsanız, vermeyin.
Don't be offended, don't answer if you don't want it.
- Cevap vermeyin.
- Don't answer. - It must be my wife.
Lütfen cevap vermeyin.
Please, do not answer.
Cevap vermeyin, biliyorum zaten.
Look at that handsome fella
cevap 114
cevap ver 1068
cevap yok 96
cevap versene 46
cevap ver bana 162
cevap vermiyor 65
cevap ver lütfen 35
cevap vermeyecek misin 21
cevap vermiyorlar 27
cevap vermedi 18
cevap ver 1068
cevap yok 96
cevap versene 46
cevap ver bana 162
cevap vermiyor 65
cevap ver lütfen 35
cevap vermeyecek misin 21
cevap vermiyorlar 27
cevap vermedi 18