Christie translate English
881 parallel translation
Thurber'ın yeni çıkan resimli mizah kitabı Agatha Christie'den çok hoş bir cinayet romanı sigara, ciklet.
The new Thurber book with comical jokes and pictures... a nice, quiet little double-murder by Agatha Christie... cigarettes, gum.
Christie gidip asansörü çağırana kadar burada bekle.
Now you stay here while Christie goes and get the lift.
Christie seni tuttu.
Christie's got you.
Agatha Christie'nin Dokuzuncu Hayat romanını okumadınız mı?
But surely, inspector you have read Agatha Christie's remarkable novel The Ninth Life?
Polislerin Agatha Christie okuması zorunlu hale getirilmeli.
Agatha Christie should be compulsory reading for the police force.
Oskar Werner, Julie Christie... FAHRENHEIT 451'de.
Oskar Werner, Julie Christie... in Fahrenheit 451.
Christie için çalışıyorum, toptancılar işte.
I'm working for Christie's, the wholesale people.
BAY CHRISTİE'NİN BAKKALINDA MUHASEBECİ BOŞLUĞU
VACANCY FOR BOOKKEEPER AT MR. CHRISTIE'S GROCERY
Bay Christie?
Mr. Christie?
Al bunu Bay Christie'ye götür, sana 10 kron verecektir.
Here, take this in to Mr.Christie, and he'll give you 10 crowns.
Bay Christie nasıl?
How's Mr. Christie?
- Bay Christie?
Mr. Christie?
Bayan Christie şehir dışında, değil mi?
Mrs. Christie's out, is she?
Çok güzel kokuyor, Bay Christie.
It smells a bit funny, Mr. Christie.
Bayan benim eşim. Bayan Christie.
Oh, that's my wife, Mrs. Christie.
- Bay Christie.
Mr. Christie.
Beryl çıktı mı Bayan Christie?
Has Beryl gone out, Mrs. Christie?
Bay Christie, tabi ki.
Mr. Christie, why sure.
Ne dedi Bay Christie?
Uh, what's it say, Mr. Christie?
Onun parası var Bay Christie.
She has the money, Mr. Christie.
Peki meraklanmayın Bay Christie.
All right, don't you worry, Mr. Christie.
Afedersiniz Bay Christie.
Oh, I'm sorry, Mr. Christie.
- Onun yüzünden Bay Christie!
It's all her, Mr. Christie!
Biraz konuşabilir miyiz Bay Christie?
I just want a bit of peace, Mr. Christie.
Ne kadar güzel bir gün Bay Christie değil mi?
Lovely day today, Mr. Christie, ain't it?
İyiyim teşekkürler Bay Christie.
Oh, I'm fine, thank you, Mr. Christie.
Anlamalısnız Bay Christie, Tim haftada sadece 7 pound kazanabiliyor.
You see, Mr. Christie, Tim only gets 7 pounds a week.
Yani siz bu işten anlar mısınız Bay Christie?
You mean you know how to do it, Mr. Christie?
Kime ne derim Bay Christie.
I wouldn't tell a soul, Mr. Christie. Honestly.
Çok minnettar olurum, Bay Christie.
I'd be ever so grateful, Mr. Christie.
Sağ olun Bay Christie.
Honestly, Mr. Christie.
Bayan Christine Geraldine'e bakıyor.
Now, Mrs. Christie's looking after Geraldine.
Bugün Bay Christie ile konuştum.
Mr. Christie was talking to me today.
Aşağı inince Bay Christie'ye kabul ettiğimizi söyleyecek misin?
Will you tell Mr. Christie it's all right when you go down the stairs?
- Burdasınız demek Bay Christie.
Oh, there you are, Mr. Christie.
Bakın Bay Christie, Beryl bana anlattı...
Look, Mr. Christie, Beryl's been telling...
Bilemiyorum. Bay Christie.
I don't know, Mr. Christie.
Size güveniyorum Bay Christie.
I trust you, Mr. Christie.
Sağ olun Bay Christie.
Thank you, Mr. Christie.
Siz Bay Christie misiniz?
You are Mr. Christie?
Çok gerginim Bay Christie.
I'm ever so nervous, Mr. Christie.
Merhaba Bay Christie.
Oh, hello, Mr. Christie.
Tanrım, sizin başınızın yanmasını istemem Bay Christie.
Oh, God, I don't want to get you into trouble, Mr. Christie.
Tamam Bay Christie.
Yes, okay, Mr. Christie.
Tanrım, Bay Christie.
Oh, God, Mr. Christie.
Tamam Bay Christie.
Yes, Mr. Christie.
Sadece Christie ismindeki bir adamı korumak için yalan söyledim.
I only said that to protect a man named Christie.
- Christie mi?
Christie?
Bu nedir Bayan Christie, bir fikriniz var mı?
What's that, Mrs. Christie, under the sink? Do you know?
Bay Christie'ye bebeği Akton'daki aileye... verip vermediğini sordunuz mu?
Did they ask Mr. Christie if he could get the baby back from the people in Acton, do you know?
Bay Christie'nin bakkalı.
Mr. Christie's Grocery.