English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Deki gibi

Deki gibi translate English

1,328 parallel translation
Bu aynı "Double-cross at Dead Man's Ditch" deki gibi, onun bir tren değil araba olması dışında.
- Ahh! Hey! This is just like "Double-cross at Dead Man's Ditch,"
'Sex'deki gibi mi sekiz?
You mean six as in sex?
Ya da "Omen" deki gibi.
Or like in "The Omen".
Gün ilerledikçe, Delores Herbig'in, tıpkı "her big fat ass" deki gibi olduğuna inanmaya başladım, O şeytandı ve beni cehenneme mahkum etmişti.
As the day progressed, I began to suspect that Delores Herbig, as in "her big fat ass", was the devil and she'd condemned me to hell.
Bilirsin işte, Titanic`deki gibi?
You know, like on the Titanic?
Tıpkı Rocky'deki gibi.
It's a regular Rocky story.
- Tanrım. "Brazil" deki gibi. Onlar dönünce benim de okula dönmem gerekecek.
Anyway, I'll probably have to go back to school when they get home, so...
Çünkü onu giymem için bana Kill Bill'deki gibi yapman gerek.
- Because you're gonna have to "Kill Bill" me to get me into that...
Şimdi de onu Sex in the City'deki gibi giydirip "Merak etmeyin, size de çıkma teklif edeceğim" demeye mi göndereceksin?
You will not dress her up in one of your "Sex and the City" ensembles... and send her out to tell the entire campus : "Don't worry. I'll ask you."
Bunu duvara karşı koyabilirsin. Küçük Ev'deki gibi.
Something like this outside against a wall... very "Little House on the Prairie" with a twist.
Friends'deki gibi.
It's like being on Friends.
Brave New World'deki gibi.
It's like in Brave New World.
Sizi bilmem ama ben... Lake Placid'deki gibi bir altıncılık için, para akıtmak istemiyorum.
I'd have a hard time giving up good money to finish sixth at Lake Placid.
Büyük kıvrılan bir merdiveni var, tıpkı'Rüzgar Gibi Geçti'deki gibi.
It has a big winding staircase, just like Gone With the Wind.
Bu ev Matinez'deki gibi değil.
This house isn't like the one in Matinez.
TV'deki gibi sert değilsin.
You're less sure now, aren't you?
Burada durum İsrail'deki gibi değil.
It's not like in Israel.
Hayır, hayır, "Rex", biliyorsun, "Reçete" deki gibi.
No, no, it's "Rex", you know, as in RX *. * RX = drug prescription ( abbreviation )
Eski filmlerdeki gibi oluruz. Gezeriz, vitrinlere bakarız. Beşinci Cadde'deki Roz Russell ve Ava Gardner gibi.
- It'll be like we're in an old movie... walking around, window-shopping like Roz Russell... and Ava Gardner on Fifth Avenue.
Anlayamadığım şey İncil'deki 40 yılın "40 yıl geçti" der gibi hızlı geçmesi.
And made him his head man. Only thing is, In the bible, 40 years can go by
"Dil Chahta Hai" deki tipler gibi.
What do I do SWeetu, If I've not seen'dll Chahta Hai'?
İsa, onun Noel'deki cenazesi gibi.
Jesus, like, has his funeral on Christmas.
Saami'deki ağız kabalığı ve saçmalıklar mantar gibi hızla çoğalıyor!
Ranting and raving in Saami and picking mushrooms!
İçeri girdiğimde sahnedeydi ve onu orada gördüm ve resmen bir dönüşüme uğramış olduğunu gördüm şu filmlerde gördüğümüze benzer şekilde... aynı... aynı Çılgın Profesör'deki Jerry Lewis gibi.
He was already on when I walked in and I see him up there and I see this guy who had gone through a transformation that I had never seen, except for in the movies, like... I guess the closest thing I could think of is Jerry Lewis in The Nutty Professor.
- Malmedy'deki adamlar farklı miğfer takan bizim gibi adamlar mı?
And those guys at Malmedy-they're just like us, except they got different helmets on?
TV'deki Abbot ve Costello gibi,.
Like Abbott and Costello on TV, man.
Bu yüzden,'Strangers on a Train'de olduğu gibi eğer cinayetleri değişirseniz,.. ... kimse sizle kurban arasında bağ kuramaz ve sonra planları konuşmaya başladınız Haines'i en iyi nerede öldürürsünüz karanlık bir yer, ıssız Sphere'deki park yeri mesela.
So, right out of Strangers on a Train, if you swapped murders, no one could tie you to the victims, and then you started talking specifics... where the best place would be to kill Haines... someplace dark, secluded... the parking lot right here at the Sphere.
Suya düşmeden önce Lapidus Otel'deki odasında vurulmuş gibi görünüyor.
Turns out she was shot in her room at the hotel lapidus before she went in the water.
Eminim, Mintern'deki herkes gibi siz de... Peder Justin'in nerede olduğunu merak ediyorsunuz.
I'm sure, like the rest of Mintern, you're concerned about... the whereabouts of Brother Justin.
Ve Coastal Link Express'deki bir şanssız yolcu için, bu cevap bende gibi gözüküyor.
And for one unlucky passenger on Coastal Link Express, it turns out I have the answer.
- Evet. - Muhteşem Gatsby'deki özlem gibi.
- That is some serious Great Gatsby pining.
- Oysa Lane ile senin yalnızca aşk şarkıları çalmak isteyeceğinizi beklerdim. Bu gevrek, Baba O'Riley'deki davul pasajı gibi ses çıkardı.
Man, this crunch just now sounded like the drum-fill in Baba O'Reilly.
Şapka taktırırız ya da ona AC / DC'deki Angus Young gibi okul kıyafeti giydiririz.
Put a hat on him. Dress him up like Angus Young in AC / DC... that schoolboy outfit.
Sizinde hayel edebileceğiniz gibi, patlama neredeyse D.C.'deki heryeri tahrip edebilir.
Now as you can imagine, detonation almost anywhere in the D.C. Area could be devastating.
"Kaybın için üzgünüm" deki harika gibi.
"I'm sorry for your loss" fantastic.
- Edge City'deki dostların gibi. - Vay canına Lex.
- Like your friends from Edge City.
Avon, Stringer, ve Donette deki..... hepsine söyle, beni olduğum gibi bıraksınlar.
You tell Avon, Stringer, and Donette... all of them, to leave me be.
Rockville'deki birçok kişinin olacağı gibi.
A lot of people in Rockville are gonna be.
Büyükannemin Montego Bay'deki kulübesinde söylediği gibi "Bir kutunun güneşe atıImasını istiyorsan bunu kendin yap."
Now, like my granny used to say in her tarpaper shack on Montego Bay : "If you want a box hurled into the sun... You got to do it yourself." Your granny can go to hell!
Batman'deki Joker gibi sırıtıyor.
He's grinning like the Joker in Batman.
Peter... Babil'deki sessizlik gibi.
Peter... this is Silence in Babylon.
Karalamalara bakıldığında, aslında Türkiye'deki bir Amerikan üssüne saldırı planı gibi göründüğünü söylediler.
What looked like doodles were in reality, they said, a plan to attack a US base in Turkey.
Dirty Dancing'deki Johnny gibi, bir dans hocası olmalısın.
You should be a dance teacher, like Johnny in Dirty Dancing.
Tıpkı Coolsville'deki terk edilmiş maden kasabası gibi.
Like the abandoned mining town in old Coolsville.
Tv deki işin kendimi ifade etmek ve... bir insan olarak yetişmek için iyi bir şans gibi geliyordu.
Ajob in TVseemed like a good chance to express myself... and grow as a person.
Nasıl oldu da senin gibi büyük bir yazar bozuntusu Mississippi'deki alakasız küçük bir şehre geldi ve benim kahrolası hikayemi çaldı?
How in the hell did a big money-scribbling asshole like you get down to a little shitsplat town in Mississippi and steal my goddamn story?
Tıpkı The Philadelphia Story'deki düğün öncesi şampanya partisi gibi ama sarili olanı.
Like the champagne party before the wedding in The Philadelphia Story but with saris.
Tıpkı... "Kızıl Leke" deki bekâr anne gibi.
Like that... ingle mom's girl in'The Scarlet Letter.'
Bildirildiği gibi Johnny Favorite son 12 yıl Poughkeepsie'deki Sarah Dodd Bakımevi'nde değilmiş.
Winesap and Mackintosh, attorneys. As reported, Johnny Favorite has not been... in the Sarah Dodd Nursing Home of Poughkeepsie for the last 12 years.
Yüzbaşı Butler, Rüzgâr Gibi Geçti'deki silah kaçakçısı.
Captain Burtler, gunrunner from Gone with the wind,
Panama City'deki eski yer gibi değil ama...
It's not like the old place in Panama City, but...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]