Demiştim translate English
14,291 parallel translation
Gördünüz mü, bir şey olmaz demiştim size.
See, I told you you'd be fine.
Ne demiştim sana?
Now, what did I tell you?
Ne demiştim 20 yıl önce ha?
What did I tell you 20 years ago?
Sana dedim ki... Önünde parlak bir gelecek var demiştim.
What I said was... what I said was you have a huge future ahead of you.
Oldu, tamam da ben daha çok şey demiştim...
Yeah, okay. But I was just hoping that maybe, you know...
Güzel olacak demiştim.
See, I told you she coming.
Ne demiştim?
What'd I say?
Bak, kur yapılıyor, demiştim sana.
Getting served up, just like I told you.
Sana demiştim.
I fucking told you.
Sana demiştim, dostum.
I told you.
Dave, sana oda numarası 803 demiştim.
Dave, I told you it's room 803.
Üzgünüm demiştim.
I said I was sorry.
Öyle olur demiştim ve öyle çıktınız.
I assumed you were all busy and you are.
Odadan çıkma demiştim!
I told you not to leave the room!
Bebekler aptaldır demiştim.
Told you babies were smart.
Dokunma demiştim- -
I tell you not to touch...
Size nehir teknesi şeyini yapmalıyız demiştim dostum.
I told you we should've done the riverboat thing, man.
17 demiştim.
I said, I was 17.
Hanneman'dan getirdiğin şu sikim anlaşmayı hatırlıyor musun? Ben de "Richie bu çok sikko bir anlaşma." demiştim.
You remember that shit deal you brought me from Hanneman, and I said, "Hey, Richie, this is a shit deal,"
- Karşılıklıydı demiştim.
I said it was mutual.
Evde top sektirmek yok demiştim!
I said no dribbling'in the house!
"Baba sana kötüsün demiştim ama sen en iyi babasın."
"Daddy, I did say you wicked, but you is the best father."
Ben de o seviyede olmak istiyorum. " demiştim.
I wanna be on that level. "
Şu an "ben demiştim" demene gerçekten çok ihtiyacım var.
I could really use that "I told you so" look right about now.
Pekala, sana, onu gözünün önünden ayırma demiştim.
Ok, I told you not to let her outta of your sight.
Demiştim sana kız kardeşimin oğlanı...
I told you my sister's boy...
Sana bize silah lâzım demiştim.
Oi, I told you we should have guns.
- Ben bakacağız demiştim.
- I said I'd see how it'd go.
Karanlık tarafım var demiştim.
Told you I had a dark side!
Gördün mü, daha iyisini yapabiliriz demiştim.
See, I told you we could do better.
Oraya park edilmez demiştim.
I told her that wasn't a space.
- Biraz ip oyunu oynarız demiştim.
Well, I thought we'd start with a little bit of rope play.
İleride bir işe yararsın demiştim.
You know, I thought you'd turn out not to be shit.
Sana demiştim.
I told you.
Gertrude Marie Jaeger sana sakın o silonun yakınında oynama demiştim, biliyorsun.
Gertrude Marie Jaeger, you know I told you never to play by that silo.
Sana dışarda yicem demiştim
I told you I was eating out.
Jennifer Grey demiştim.
I said it was Jennifer Grey.
Sana onunla konuşma demiştim.
I've told you not to talk to him
Yüzüne gözüne bulaştırma demiştim.
I told you not to mess this up
Sana demiştim!
I told you!
- Barda yardım etmek istersen başımın üstünde yerin var demiştim.
I told you that if you wanted to give me a hand at the bar... that you're more than welcome.
İyi çocuk demiştim.
I said he was a good kid.
Demiştim.
I told you so.
- Hayır, "oraya" demiştim.
- I said : there.
Sadece muhabbet olsun demiştim.
I was just making conversation.
Aptalca demiştim.
Told you it was dumb.
Silahı ne zaman kullanacağınla ilgili ne demiştim?
You idiot, what did I tell you about gun responsibility?
Benim doktorumu git demiştim sana.
Go to my doctor, I told you.
- Hipiler olmayacak demiştim.
- I said no hippies.
Bulamayacağım kimse yoktur demiştim.
Told you I could find anybody.
- Öylesine demiştim.
It was just idle talk.
demiştim sana 23
demiş 290
demiştin 153
demişti 245
demiştiniz 30
demişler 27
demiştir 26
demiştin ki 26
demiş ki 28
demişti ki 31
demiş 290
demiştin 153
demişti 245
demiştiniz 30
demişler 27
demiştir 26
demiştin ki 26
demiş ki 28
demişti ki 31