Deneyeceğiz translate English
1,054 parallel translation
Şansımızı deneyeceğiz.
We'll give her a try.
Bir hafta deneyeceğiz.
- He's here on trial for a week.
Bütün yolları deneyeceğiz, fakat başarısız olacağız.
We get all the way in, but we'll fail.
Sonra tekrar deneyeceğiz minik kuşum.
We will try again later, my little bird.
Minimumda deneyeceğiz.
We'll try minimum intensity.
- Her zamanki gibi, deneyeceğiz.
- We'll try.
Bir ekiple birlikte şeyi deneyeceğiz...
With a whole team, we're going to try... - In what area?
Deneyeceğiz.
We'll try.
Karanlık odayı deneyeceğiz.
We'll try the darkroom.
- Sus. - Saat 04.00 yönündeki çalılara gitmeyi deneyeceğiz.
We're gonna try for the bushes at four o'clock.
Deneyeceğiz ve gündoğmadan içeri alacağız.
We'll try and make it in before sunrise.
Deneyeceğiz ve lanet güneş yükselmeden önce onu içeri alacağız.
We'll try and make it in before the damn sun comes up.
Pekâla, bir kez daha deneyeceğiz.
Okay, we'll try it once more.
Ne demek "şimdi ne olacak?" Tekrar deneyeceğiz.
What do you mean, "what now?" We try it again.
Bir hafta deneyeceğiz.
A week on approval.
- Deneyeceğiz.
We're gonna try.
Bildiğiniz gibi 24 saat kesintisiz gitmeyi deneyeceğiz.
As you know, we're going to try to go 24 hours without a break.
Haftaya tekrar deneyeceğiz.
We'll try again next week.
Öfke indirgemeyi deneyeceğiz.
We'll try rage reduction.
Lincoln'ü deneyeceğiz.
We'll try for Lincoln. Roger, Global Two.
Yarιn yine deneyeceğiz.
We'll start again tomorrow.
Burada hızlıca deneyeceğiz.
Look, we'll try it down here, quick.
Ama eğer deneyeceğiz ve yarın kampa ulaşmış olacağız dersen... aklını kaçırmış olmalısın.
But if you think we're gonna try and get back to camp by tomorrow... you must be bloody mad.
Şimdi tekrar deneyeceğiz?
Now we will try again?
- Geri dönüp tekrar deneyeceğiz.
We will return and try again, listen to the workers...
Biraz zor olabilir ama deneyeceğiz.
Now, it might take a little doing but we'll give it a try.
Bu işi deneyeceğiz.
We'll do it this way.
- Hayır, başka bir şey deneyeceğiz.
We're going to try something else and...
Deneyeceğiz ama adetlerimizi değiştirmeyeceğiz.
We'll try it but we won't change our ways.
- Deneyeceğiz.
- We have to try.
İlk önce, yakın bir mesafeyi deneyeceğiz.
First, we'll try a close distance.
Şimdi radyasyonu deneyeceğiz.
Now we'r e going to try radiation.
Şansımızı deneyeceğiz.
We'll take our chances.
Dostlarımız geldiğinde onları kayıkla almayı deneyeceğiz.
We'll try launching a boat when our friends show up.
Şu varile bir delik açmayı deneyeceğiz...
We'll try cutting a hole into the drum.
Yarın aktif kömürleri deneyeceğiz.
Tomorrow we're gonna try charcoals.
İnmeyi deneyeceğiz.
We're gonna try for a landing.
Asansörü bağlamayı ve,... helikopterle indirmeyi deneyeceğiz.
Try and get a hitch on that elevator, drop it down to the deck by the chopper.
Rotamızda kalacağız ve fırtınadan önünden kaçmayı deneyeceğiz.
We'll stay on course and try to outrun the storm.
Hayır kolay olmayacak yapılması gerekeni yapmayı deneyeceğiz.
No, all will not be easy, but we will bask in the satisfaction... of having done what we should have done.
Bir kez daha deneyeceğiz ve daha fazla kişi katılmazsa giderim.
Now, were gonna try it once more and if more of you don't join in than that, I'm getting right back in this car and I'm leaving.
Tamam. Bir kez daha deneyeceğiz ve daha fazla kişinin katılmasını istiyorum.
All right, all right, now, we're gonna try it again.
- Şişko Sam'ın yerini deneyeceğiz, değil mi?
Why don't we try Fat Sam's place, anyway?
Bugün, burada ilk defa yeni bir atış şekli deneyeceğiz.
- Please, sir, do always like this! - He's not a teacher, an angel! - Yes, angel!
Deneyeceğiz, bakalım.
We'll fake it.
Bu gece Ben ve diğerleri laboratuvardan ayrılır ayrılmaz x ışını tedavisini deneyeceğiz.
All right. Look, we'll try x-ray therapy as soon as Ben and the others leave the lab tonight.
Yeniden deneyeceğiz, Paul.
We'll try again, Paul.
Şeyi deneyeceğiz...
We'll try to...
Fena değil ama başka deneyeceğiz.
Not bad, but we'll try something else.
- BiImiyorum ama deneyecegiz.
- I don't know, but we'II give it a try.
Deneyeceğiz.
"We'll try, sir."
deneyeceğim 330
deneyin 95
deneyebilir miyim 50
deneyelim 84
deneyecek misin 16
deneyeyim 22
deneyebilirsin 23
deneyecek 16
deneyelim mi 28
deneyebiliriz 34
deneyin 95
deneyebilir miyim 50
deneyelim 84
deneyecek misin 16
deneyeyim 22
deneyebilirsin 23
deneyecek 16
deneyelim mi 28
deneyebiliriz 34