Dersimi aldım translate English
403 parallel translation
- Ama dersimi aldım.
- But I learned my lesson.
Şey, bundan dersimi aldım.
Well, that'll teach me.
Bu kez sorun çıkaramayacaksınız bay Hammer. Dersimi aldım.
Won't be no trouble this time, Mr Hammer.
Dersimi aldım.
I mean, I'm all paid up.
Ben dersimi aldım.
I've learned my lesson.
Ben dersimi aldım, gerçekten aldım.
No. I've learned my lesson, I really have.
- Pekala, dersimi aldım.
- Well, it's taught me a lesson.
Şimdi dersimi aldım ama.
Now I've learned my lesson :
İnanın, dersimi aldım.
I've learned my lesson, believe me.
Lütfen, ben dersimi aldım.
Please. I learned my lesson.
Bayan, yaşamak için tek bildiğimiz bu... başka bir seçeneğimiz yoktu ama dersimi aldım... bir daha yapmayacağım
Heroine, we're only doing this for livelihood We had no choice, spare me I'll start with a clean slate
Dersimi aldım efendim.
I've learned me lesson, sir.
- Aptalcaydı ama dersimi aldım.
It was stupid, but I've learned my lesson.
Ben dersimi aldım ve bu çok acılı bir süreçti.
I've learned my lesson... and it was very painful.
Dersimi aldım artık.
# It's a lesson that I've learned
Dersimi aldım artık. Bu sayfayı çevirmeliyim.
# It's a lesson that I've learned and a page I should have turned
Dersimi aldım.
Lesson learned.
Dersimi aldım
I have learnt my lesson
Bugün senin aşkından en büyük dersimi aldım
Today your love has taught me the method of worshipping.
Dürüst iş böyle oluyor, dersimi aldım artık.
That's what honest work is, and I learned my lesson.
ben dersimi aldım.
I learned my lesson.
Peki, dersimi aldım.
So I've noticed.
Bir hata ettim ve dersimi aldım ve bir daha da yapmayacağım.
I made a mistake, I learned my lesson and I will never do it again.
Dersimi aldım.
Don't worry, I learned my lesson.
Ben dersimi aldım.
I've learnt my lesson.
- Ben dersimi aldım Q.
- I've learned my lesson.
Dersimi aldım.
A lesson learned.
Ben dersimi aldım.
- Now, I learned my lesson. - Yeah.
Dersimi aldım galiba.
I think I learned a lesson or two.
Çoktan sikilip atıldım ama dersimi aldım.
I've already been fucked over, but I learned my lesson.
Evlat, ben dersimi aldım.
Boy, did I learn my lesson.
Dersimi aldım.
I've learned my lesson.
Bu sefer değil. Krallıkta dersimi aldım.
Not this time. I learned my lesson back in the kingdom.
- Dersimi aldım.
I've learned my lesson.
Frank, dersimi aldım.
Frank, I've learned my lesson.
Demek istediğim, Dersimi aldım.
I mean, I learned my lesson.
Dersimi aldım.
I learned my lesson.
- Ama ben dersimi aldım.
- But I learned my lesson.
Dersimi aldım!
I've learned my lesson!
Dersimi aldım. Eti sorgulayan bir aptalmışım.
I was a Grade A moron to ever question eating meat.
Gerçekten ama gerçekten dersimi aldım.
I've really, really, really learned my lesson.
Dersimi aldım, temkinli oynayacağım... düşünerek, geleneksel yöntemlerle.
I've learned my lesson. I'II play it safe, smart conservative.
Kahve şirketinden dersimi aldım.
I learned my lesson from that coffee company.
Tekrar yürüyebilecek hale geldiğimde, ondan dersimi aldığımı fark ettim.
Anyhow, when I was able to walk again, I realized I'd learned a lesson from him.
Dersimi zor yoldan aldım, ve gerçekte bu.
I learned my trade on a tough road, and that's a fact.
Ben dersimi aldım.
I've had my fill.
Ama dersimi iyi aldım.
But I learned it well.
Ben dersimi uzun zaman önce aldım.
I learned my lesson a long time ago.
İlk dans dersimi aldığım stüdyonun yeniden yaratılmış hâli.
It is a recreation of a studio I had my first dance lesson in.
Ben dersimi çoktan aldım.
I learned my lesson already.
Ben dersimi aldım.
It was a one-time thing.