Dinliyorum translate English
5,616 parallel translation
Seni daha önce dinlemediğim için özür dilerim ama artık dinliyorum.
I'm sorry I didn't listen to you before... but I'm listening now.
Evet, dinliyorum.
Yes, speaking.
- Dinliyorum ve duyduğum şu :
I'm listening. This is what I'm hearing :
Dinliyorum.
I'm listening.
Seni dinliyorum.
I'm listening to you.
Ben seni sadece parasını aldığım için dinliyorum.
I'm only listening to you because I'm getting paid.
Bilirsin işte, yıldızlara bakıyorum, evrenin bana gülüşünü dinliyorum.
Aw, you know, looking at the stars, listening to the universe laugh at me.
İyi, seni dinliyorum.
Fine. I'm listening.
- Dinliyorum.
I'm listening.
Bay Taft artık müsait değil, ama ben seni dinliyorum.
Mr. Taft is not available right now, but I'd be happy to take a message.
Evet, ben dinliyorum, her akşam.
Yes, well, I do, every night.
Onca yolu artık çocuk havuzunda oynamayacağımı söylemeye geldim. - Dinliyorum.
I came all the way over here to tell you I am done playing in the kiddie pool.
Pekala dinliyorum.
All right, I am listening.
Senin tavsiyeni dinliyorum.
I'm taking your good advice to heart.
Artie'nin tavsiyesini dinliyorum.
I'm following Artie's sage advice.
Dinliyorum.
_
Dinliyorum.
Go ahead.
- Dinliyorum.
- Listening.
Beni kutsadı çünkü onu dinliyorum.
It blesses me because I listen to it.
14.441 frekansını dinliyorum. U.S.S. Nathan James gemisini arıyorum.
I'm listening on 14.441 kilohertz, looking for U.S.S. Nathan James.
Dört kulağımı açtım seni dinliyorum.
I'm listening... hard.
Can kulağıyla dinliyorum.
I'm all ears.
- Dinliyorum.
Go ahead.
Canlı müzik dinliyorum.
Listening to a little live music?
- Dinliyorum tabii ki.
Yes, I do.
Çenemi kapatıp vereceğin talimatları dinliyorum madem.
I'm shutting the fuck up and listening as per your instructions.
Bu yüzden seni dinliyorum.
This is why I listen to you.
Dinliyorum.
Oh, I listen.
Dinliyorum..
I'm listening...
Tamam söyle, dinliyorum.
Okay, come on. Let me hear it.
- Beni dinlemiyorsun. - Dinliyorum, Marcus.
You're not listening to me.
Hayatımda ilk defa seni pür dikkat dinliyorum Hiccup.
For the first time in my life, Hiccup, you have my full attention.
Evet dinliyorum.
Oh, yes, yes, I am.
Kesinlikle dinliyorum.
I completely am.
Duygu paylaşımına başlamıştık zaten seni dinliyorum.
We've already established I'm down with oversharing.
Ben onun sözünü dinliyorum o da ailemi güvende tutuyor.
I stay in line, he keeps my family safe.
- Dinliyorum.
- I'm listening.
- Dinliyorum, baba.
- I'm listening, dad.
- Seni dinliyorum.
- I'm all ears.
- Dinliyorum.
- I-I'm listening.
Alo, Bay Vakil. Dinliyorum.
Hello, Vakil Sir.
Eğer daha iyi bir planın varsa dinliyorum.
I'm all ears if you got a better one.
Bunu söyledigime inanamiyorum, ama hala seni dinliyorum, Ginger.
I can't believe I'm saying this, but I'm still listening to you, Ginger.
Böyle durumlarda bana yardım eden bir arkadaşım var diyelim. - Dinliyorum.
Let's just say I have a friend who helps me in these kinds of situations.
- Tamam, dinliyorum.
- All right, I'm listening.
Sizi dinliyorum.
I hear you.
Podcast dinliyorum.
I was listening to podcasts.
- Dinliyorum.
Yeah, I'm listening.
Dinliyorum sizi.
I'm listening.
- Evet, dinliyorum.
- Yes, I'm listening.
Dinliyorum.
One of your friends got to my son.