Evimiz translate English
2,983 parallel translation
Burası evimizden uzaktaki evimiz.
This is our home away from home.
O araba evimiz gibi hissetmiştik.
It felt like home in that car.
Evimiz ve ailemiz, her zaman birlikte olmamızı istedim.
Our home, our family... I always wanted to be together.
Biribirini seven, bu kasabayı seven buraya evimiz diyen insanlarız.
People who love each other and love this town, the only place we've ever called home.
Lütfen, bayım, her zaman evimiz dediğimiz yerden atıldık.
Please, sir, we've been thrown out of a place we've always called home.
Eski evimiz.
The old homestead.
Bir tren, evimiz ne kadar uzakta olursa olsun oraya ulaşmamızı sağlar.
A train can take us to go home, no mailer how far away that is.
Eski evimiz artık işimizi görmüyor.
Our old house doesn't work anymore.
Artık evimiz var, Booth.
We have a house, Booth.
Evimiz var.
We have a home.
Kusura bakma, tatlım. £ 750,000'lık..... 9000 metre karelik bizim güzel evimiz!
Sorry, honey- - our beautiful £ 750,000, 2.2 acres fucking home!
Kocaman bir evimiz olacak ve hiçbir şey için endişelenmeyeceğiz.
And we'll live in a big house and we'll never have to worry about anything again.
Evimiz temizleniyor biz de sizin evde kalıyoruz.
Oh, you didn't know? Our house is getting fumigated, so we're staying at your place.
Muhteşem bir parti evimiz var ama hatunlar buraya hiç gelmiyor.
We have this awesome party house, but chicks never come here.
Eğer çalarsak evimiz sonunda parti evi olacak. Hatta sadece ev de değil kafasını uçuran dişçilik öğrencisi Ere de.
If we steal it, our house will finally be the party house and not just the house ere that dental student blew his head off.
Burası bizim evimiz, Anna.
This is our home, Anna.
Bu bizim evimiz!
It's our house!
Evimiz.
It's our house.
Bizim kır evimiz falan yok.
We don't have a country home.
- Hayır, burası bizim evimiz!
This is our home!
Şimdiden evimiz gibi kokuyor.
It already smells like home.
Bizim evimiz Roma'da, Gaius.
Our house is in Rome, Gaius.
Deniz gören bir evimiz olsun.
We could have a house with sea-view.
- Evimiz yandı kül oldu.
- Our house burned to the ground.
Bizim evimiz yok.
What'd he say?
Komutanım, burası bizim evimiz.
Commander, this is our home.
Yani, burası evimiz. Evimizde olduğumuza göre...
This is ourhome, and since it's ourhome...
Hayatım, ona para veremeyiz, konuk evimiz de zaten dolu.
Honey, we can't pay her anything and the guest house is occupied.
- Yok, olmaz olmaz! Evimizde olmaz. - Yapma ya, burası bizim evimiz.
Ya!
Belki artık evimiz burasıdır.
Maybe this is home now.
Bizim evimiz yaptım burayı.
I made it into our home.
Bizim evimiz demek istedim.
I mean our house.
Yani burası yeni evimiz mi olacak?
So, is this our new place?
- Evimiz o kadar da kötü değildi.
- Our house wasn't that bad.
Evimiz bir hız cezası kadar yakın.
Home's a speeding ticket away.
- Burası bizim evimiz.
This is our... What?
Almanya yeni evimiz.
Germany is our new home.
Burası bizim evimiz, Raylan.
This is our home, Raylan.
Evimiz dezenfekte edldiği için Jay'le Gloria birkaç gün burada kalmamız için ısrar etti.
Our house is being fumigated, so Jay and Gloria... invited us to stay here for a few days.
Greendale bizim evimiz gibiydi.
Greendale was our home.
Bizim evimiz, Mike.
Our house, Mike.
Ben sadece evimiz güzel görünsün istiyorum.
I just want our house to look nice.
Biliyor musun, tüm yıl başına gelenleri düşünürsek evimiz bugün çok güzel görünüyordu.
You know, for all our house has been through this year, I think it looks pretty great tonight.
Evimiz var.
We got the house.
Belki eski evimiz hala oradadır.
Maybe our old house is still there?
Evimiz o yüzden yandı. Sandığımızın aksine hayalet Mavis yapmamış.
That's what set our house on fire, not that ghost Mavis, like we all thought.
Belki bir gün bizim de böyle bir evimiz olur.
Maybe you and I can get a place like this one day.
Bu saray bizim evimiz olacaktı.
This palace was to be our home.
Londra'daki evimiz 10 güne hazır olacak.
Ourflat in London will be ready within 10 days.
Bay Reese, şehirde Adam'ı yerleştirebileceğiniz pek çok güvenli evimiz var.
Mr. Reese, we have many safe houses in the city where Adam could be taken.
Eski evimiz, ön ödemesini yapmadın mı?
Our old house... you put a down payment on it?