Fist translate English
2,738 parallel translation
Yumruğum oraya girebiliyor.
Could stick my whole fist in there.
- Yumruk dokundurmak?
- Fist bump?
- Seni yumruklayacağım.
- I'll fist bump you.
Duvarları yumrukladım.
Put my fist through a wall.
Duvarlari yumrukladim.
Put my fist through a wall.
Para kaybetmekle meşgulüm, hem de çuvalla.
I'm preoccupied with losing money. Hand over fist.
Onun bileğine başarması için güç ver.
Give him strength of fist to stay among the stroke.
İlk İnsanlar'ın yumruğu.
The Fist of the First Men.
Aynen. O yumrukları hiç de kederli görünmüyordu.
Yeah, those fist bumps were not pained.
Bu bir adamı kendine yumruk atması için zorlamaya benzer.
I mean, that would be like persuading a guy to fist himself.
Elini kaldırdın ve Scotty Evans'ı yumrukladın.
You raised his fist and hit you Scotty Evans.
Sözde kardeşliğimizin demir yumruğu olacaktınız.
YOU ARE SUPPOSED TO BE THE IRON FIST OF OUR BROTHERHOOD.
Bunu neden yapmak isteyeyim ki?
They're making me money hand over fist. Why would I want to do that?
Yumrukla.
Closed fist.
Çocuklarda bir etki bırakmak istiyorsan acıyan yerlerine vurmalısın. Yumruğunu sıkıp yüzüne vuracaksın.
Thought, you want to make an impression, you got to hit kids where it hurts, in the face with a closed fist.
Ay, yumruğun muydu o?
Jesus. Is that your fist?
Her ne kadar erkek arkadaşlarımın ailelerini etkilemese de, Yumruğumu tamamen ağzıma sığdırabilirim.
I can fit my whole fist in my mouth, although it doesn't really impress the boyfriends'parents.
Yumruğunu ağzına sok.
Stick your fist in your mouth.
Bay Neville, yumruğunuzu sıkıyorsunuz ve bundan hoşlanmıyorum.
Mr Neville, you are clenching your fist and I dislike it.
Hayır, çünkü su hızlıca havalandırma boşluklarından içeri doluyor o da önce sağ eli sonra da dirseğiyle camı kırmaya çalışıyor ;.. ... bu da morlukları açıklar.
No, because water's coming rapidly through the air vents, so he tries to smash the window with his right fist and then his right elbow, hence the bruising.
Sen bir de o vurduğum adamın hâlini gör. İsmin nedir, sert çocuk?
You should see what my face did to the other guy's fist.
Şimdi diğer elini yumruk yap.
You gotta ball your fist up, okay?
Elini yumruk yap, balığı çıkarttığında onu haklaman için gerekecek.
Ball your fist up, case you have to whack him when he come out.
Onu bu şekilde tut ve güzelce yumrukla.
You hold him down like this and you whack him good with your fist.
Oradan sonra her yeri dolaşıp yumruklar ve bıçaklarla sorgu yaptık.
From there we moved from place to place, questioning with fist and blade.
Bizler bir yumruk değiliz tek bir amaçtan yoksun seğiren parmaklarız.
We are not a fist, but fingers twitching absent single purpose.
Boş eller yumruğa dönüşebilir.
An empty hand can still close into a fist.
Bu gezegeni bir demir yumrukla yönetiyor.
He rules over this planet with an iron fist.
Power Man ve Demir Yumruk?
Power Man and Iron Fist?
Bu sihri seninkilerin kafasını kırarken kullanmalısın, Feng Shuei'ne odaklanmak için değil.
You should be using that magic fist of yours to crack heads, not to focus your Feng Shuei.
Çalıntı araçla gezme, karşılıksız çek ve park yerinde kavga.
Joyriding, bad cheques, a fist-fight over a parking space.
Sanki ağır çekim gibiydi, hareket edemedim.
I saw his fist coming at me, but it... it was in slow motion, and I-I couldn't move.
Sen Havalı Yumruk-Tokuşturan adamsın.
You are Mr. Cool Fist-Bump guy.
Durumu düşündükçe başımı duvarlara vurasım geliyor!
I mean, just thinking about the situation makes me want to put my fist through a wall!
Eğer o bilgisayara dokunursan fazla gelişmiş beynine parlayan yumruğumu geçiririm.
Touch that computer, and the last thing that'll pass through that oversized mind of yours is my glowing fist.
Ben de yumruk atabilirim.
I can make a fist, too.
Bir baktım arkadan iki Dobi saldırıyor ikili geri yumruğu koydum ben de.
And then these two Dobies come out from behind, - and I'm like, reverse double-fist, bang.
Yüze atılan her tokat iki tokadı hak eder, değil mi Bay Clegg?
A fist in the face deserves two back does it not, Mr. Clegg?
Suratına bir yumruk ile teşekkür etmemi ister misin?
Well, would you like me to thank your face with my fist?
Seksi bir yumruk tokuşturma var ama.
Pretty sexy fist bump, though.
Ben Bendis, 5. caddenin köşesinde desteğe ihtiyacımız var... Adım Demir Yumruk. Dövüşmek istemiyorum.
This is Bendis, we need backup at the corner of 5th avenue and... kodewa Iron Fist.
Ayrıca, Yumruk müşteri yoksa para da yok demektir.
Besides, Fist, no client means no money.
Çünkü yumruğunu boğazıma sokmuştun!
That's because your fist was halfway down my throat!
Kaldırın yumruklarınızı salaklar!
Fist up, fools!
- Yumruğumu da sokacağım.
- And my fist!
Sadece tenis ve golf oyuncuları bu yumruk pompasını yapar...
Only tennis and golf players do that fist pump, the- -
Evet tıpkı camdan bir ayakkabı gibi ama bu sefer bir yumruk için.
Yeah, like a glass slipper, only for a fist.
Yumruğu yetti.
His fist was enough.
Yumruğunu acı deliğine koymalısın.
You must plunge your fist into the pain hole! The what?
Bu alet
Fist pumps.
Elini yumruk yap.
Make a fist.