Frankie translate English

Frankie ile bunu hiç kaçırmazdık.

Frankie and I never missed it.

- Ben Frankie.

- This is Frankie.

- Merhaba, Frankie.

- Hi, Frankie.

- Selam Frankie, ben Mike.

- Hey Frankie, it's Mike.

Bilirsin, Frankie, İnternet gerçek bir sohbet gibi değildir.

You know, Frankie, the Internet's not like a real conversation.

- Frankie.

Hi. - Frankie.

- İyi geceler, Frankie.

- Good night, Frankie.

Frankie ile birlikte televizyon izlememizle bir sorunun mu var?

Are you having some sort of problem with Frankie and me watching TV?

Ama, Frankie'nin her zaman hayatımın büyük bir kısmını oluşturacağını da anlıyor musun?

But do you get it that Frankie's always gonna be a big part of my life?

- Üzgünüm Frankie.

! - Sorry, Frankie.

Nikolai kavgasında Frankie öldüğünde on kere falan mı bıçaklanmıştı?

The fight with Nikolai... when Frankie was killed. What was he stabbed, like, ten times?

Peki o zaman Frankie nasıl bıçaklanarak öldü?

How'd Frankie get killed with a knife?

Ben ve Frankie Carbone birbirimizi 20 senedir tanıyoruz.

Me and Frankie Carbone go back 20 years.

Frankie'ye benden selam söyle.

Say hi to Frankie for me.

Dostum Frankie Carbone'u onlarca kez bıçakladı.

My own friend, Frankie Carbone, he stabbed him a dozen times.

"Frankie Goes To Hollywood" nasıl?

What about "Frankie Goes To Hollywood"?

Frankie işten çıkarılma olacağını duymuş.

Frankie heard cuts are coming.

HALA ÇOK GEÇ DEĞİL 5.FRANKIE 6.

_ _ _

Frankie, ben...

Frankie, I...

Seninle Frankie hakkında konuşmak istiyordum.

I wanted to talk to you about Frankie.

Ya Frankie ya da Regina gidecek.

It's either Frankie or it's Regina.

Üzgünüm, Frankie, yapabileceğim bir şey yok.

I'm sorry, Frankie, there's nothing I can do.

Frankie'nin yerine başkasının kovulmasına azla izin vermezdin.

You would have never gotten someone else fired in Frankie's place.

Frankie'nin kuzeni Donald.

Frankie's cousin Donald.

Anne, Frankie'nin sözlü tacizine uğradım.

- Mom, Frankie verbally molested me.

Frankie, don.

- Frankie, freeze.

Frankie hep açık unutur.

Frankie always forgets to lock it.

Düğün davetiyemizi almayan tek kişi neden Frankie bunu düşünüyorum.

I just think it's odd that the only person who didn't get an invitation to our wedding is Frankie.

Bu seni pasif agresif yaptığı için bilerek Frankie'nin davettiyesini göndermediğini düşünüyorum.

I'm postulating that you passive-aggressively and accidentally on purpose forgot to send Frankie an invitation.

Hayır, Frankie için.

- No, for Frankie.

Frankie, balık ister misin?

Hey, Frankie, you want fish?

Frankie midye sevmediğimi bana hatırlatmak için böyle yapıyor.

That's Frankie reminding me to remind myself that I don't like clams. Ding-ding-ding-ding!

Grace'in ki geldiğinde gelmiş olsaydı çok daha iyi olurdu.

It would have been better if I'd gotten mine when Grace got hers. Um... Frankie.

Ben Frankie Valium.

I'm Frankie Valium.

Ben teyzen Frankie.

This is your Aunt Frankie.

- Frankie?

- Frankie?

Ofiste hergün hamile kadınlar görüyorum ve hiç biri Frankie kadar heyecanlı gözükmüyor.

I see pregnant women at the office every day and none of them are as excited as Frankie, ever.

Sorun değil Frankie.

Nah, it's fine, Frankie.

- Frankie!

- Frankie!

Frankie, konuşmuyor olmam telefonda olmadığımı göstermez ama hattın ucunda konuşan kişiyi duymak istiyorum.

Frankie, just because I'm on hold doesn't mean I'm not on the phone. I need to hear if someone on the other end of the line speaks.

Kesinlikle ama Frankie'nin doğum günü ekimin 12 si...

Definitely, but Frankie's birthday is October 12th...

Frankie'nin annesi Aralık ayında öldü.

Oh... Frankie's mother died in December.

Frankie, havuzda yüzmek onu mutlu ediyor.

Frankie, she's perfectly happy just floating in the pool.

Sadece onu rahat bırak Frankie.

Oh, just let her be, Frankie.

Dinle Frankie.

Listen, Frankie.

Özür dilerim Frankie.

I'm sorry, Frankie.

Masanın altına falan girmeyeceğim.

I am not going to get under the table. Frankie?

Frankie, çıkacak mısın artık oradan?

Frankie, will you come out from there.

- Frankie'yi kontrol etmem gerek.

- I have to go check on Frankie.

Frankie D!

Frankie D!

Frankie'nin davetiyesini.

- Frankie's invitation.